Ne “iyi” Dernekler varmış(!)

Kurban Bayramı yaklaştı.

Maddi durumu elverişli olanlar kurban kesecek, fakir fukaraya et dağıtacak.

Bazıları ise kurban kesmek yerine kimi vakıf ve derneklere bağış yapacak.

Ben ilk seçeneği tercih edenlerdenim.

Yapılan hayrın nereye gittiğini görmeyi, insanların sevincini hissetmeyi, hayır duasını duymayı, o maneviyatı canlı olarak yaşamayı önemserim.

Gözümün görmediği, aklımın almadığı, manevi duyguların sömürülerek başka amaçlar için kullanıldığı tüm oluşumlara kapalıyım.

Tabi Mehmetçik Vakfı, Türk Kızılay, LÖSEV, Darülaceze, Darüşşafaka, Eğitim Gönüllüleri Vakfı, Türk Diyanet gibi kurumları tenzih ederek konuşuyorum.

Ben farklı bir noktaya dikkat çekiyorum.

***

Biliyorsunuz, bu memlekette “İyilik hareketi” adı altında bağışlanan kurbanlar sayesinde FETÖ Terör örgütüne ne paralar toplandı…

Din maskesini takarak milletten aldıkları kurban paralarıyla terör örgütünü beslediler, büyüttüler, eli kanlı katiller haline getirdiler.

O yüzden bugün insanlar bağış yaparken daha fazla düşünmeli, verdiği bağışın kime, nereye hizmet ettiğini irdelemeli.

Bir zamanlar televizyonda “Şehir ve Ramazan” adı altında bir program vardı.

1996 yılının Ramazan ayında başlayan “iyilik hareketi” baktılar ki rağbet gördü, kısa sürede büyük bir derneğe dönüştürüldü.

Adına da Deniz Feneri Derneği denildi.

Deniz Feneri için “Yüzyılın iyilik hareketi” deniliyordu.

Belki de öyleydi, varlığını devam ettirdiğine göre hala da öyle…

Fakat yine de ben bu gibi dernekler vasıtasıyla kurban bağışı yapılmasını doğru bulmuyorum.

***

Diyeceksiniz ki nereden çıktı bu konu?

Bugün, gazetenin mailine şöyle bir açıklama geldi:

“Deniz Feneri Derneği 2024 kurban alım bedelini açıkladı”

Üstelik bu yılki kurban organizasyonuna güzel de bir slogan bulmuşlar.

“Kurbanlarınız yoksulların bayramı olsun” demişler.

Mülteci kampları, savaş, doğal afet, açlık ve yoksullukla mücadele eden bölgelere ve yetimhanelere öncelik verileceğini;

Bu sayede 3 kıta ve 30 ülkede ihtiyaç sahibi mazlum ve mağdur bölgelerle kardeşlik bağlarının güçleneceğini ifade etmişler.

*

Deniz Feneri kurban fiyatlarını şöyle sınıflandırmış:

Yurtdışında kurban bağış bedeli 3600 TL, yurt içi vekalet ücreti 12000 TL.

Gazze’de kesilmek üzere kurban vekaleti vermek isteyenler için rakam 7000 TL olurken

Yemen 6000 TL, Arakan 4500 TL, Suriye 12000 TL olarak belirlenmiş.

Vekalet yoluyla kurbanlarını derneğe bağışlamak isteyen hayırseverler, kurbanını kestirip belirlenen ülkeler arasından seçim yaparak ihtiyaç sahiplerine ulaştıracak.

***

Tabi böylesi büyük bir “iyilik hareketini” harekete geçirmek kolay değil!

Kolay olmadığını şöyle izah ediyorlar:

*

“Deniz Feneri Derneği gönüllüleri, hayırseverlerin kurbanlarını kesip muhtaçlara ulaştırmak için yollara düşecek.

Kimisi saatlerce uçak yolculuğu yapacak, kimisi doğru dürüst yolu bile olmayan bölgelerde zor şartlar altında ihtiyaç sahiplerine ulaşacak.

Gittikleri bölgelerde derneğin gönüllüleri, her şeye rağmen kendilerine emanet edilen kurbanları ihtiyaç sahiplerine ulaştıracak” demişler.

***

Değerli okurlar, maksadım Deniz Feneri Derneği’ni ve gönüllülerini rencide etmek değil.

Ancak bu tür sivil oluşumlar vasıtasıyla insanların maneviyatına dokunarak, dini duyguları sömürülerek bir saadet zinciri başlattıklarını,

O saadet zincirinin son halkasının FETÖ’ye kaynak olarak geri döndüğünü unutmamalıyız.

Deniz Feneri Derneği hakikaten de iyi niyetle kurulmuş bir dernekti vakti zamanında.

Abartmıyorum, hatta FETÖ’ye ilham veren bir yanı da olmuştu.

Deniz Fenerine yardım yağdıran insanların ilgisini gören FETÖCÜLERİN iştahı kabarmıştı.

Ve derneği ele geçirmeye kalkıştılar, ele geçiremeyince de FETÖ iltisaklı bir dernekmiş gibi kumpas yaptıkları, muadil bir dernek kurdukları hala hafızalarda duruyor.

Deniz Feneri yerine “Kimse Yok mu” Derneğini hayata geçirerek, FETÖ örgütüne finans sağladıklarını unutmuyoruz.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı Paralel Devlet Yapılanması iddianamesinde yer alan illegal faaliyetlerinde “Kimse Yok Mu Derneği'nin” akıl almaz plan ve amaçları deşifre olmuştu, bunlar unutulmasın diye anlatıyorum.

Bu ve bu gibi illegal yapıların girmeyeceği kapı, sızamayacağı oluşum yok!

O yüzden “hayır” diye yaptığınız işin, şer güçleri besleme ihtimalini gözden kaçırmayın!

Siz siz olun, içerisinde Devlet eli olmayan hiçbir sivil yapıya sınırsız, gözü kapalı güvenmeyin ki;

İyilikten maraz doğmasın!

***

Sizi bilmem ama böyle dernekler kurban bağışı topladıklarını duyurduklarında irrite oluyorum.

Güvenemiyorum!

“Aa ne harika, ne iyi insanlar” diyemiyorum!

İster istemez dün adı FETÖ, bugün başka bir isimle başka bir terör örgütüyle karşı karşıya kalacağız diye aklıma gelmiyor değil…

Çünkü bu memleketin haini, alçağı ne biter ne tükenir!