Hürriyet bir gala ile herkesi paketledi!

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Dün akşam İzmit Belediyesi’nin “İzmit’e bir eser kazandırdık” diye öykündüğü “Leyla Hanım” filminin galasına ben de katıldım.

Açıkçası yapımı başladığı günden beridir tartışmaların odağı haline gelen Leyla Hanım filminin içeriğini merak ediyordum.

***

Bu kadar tartışma yarattığına göre ortaya bir şah eser çıkacak diye bekliyordum.

Öyle ya… Güzel işlerin ortaya çıkması sancılı ve sıkıntılı olur derler.

Fakat ne yazık ki film/belgesel bana göre vasattı.

Film mi yoksa belgesel mi, tam olarak bir yere oturtamadığım, kurgunun eksik olduğu yapımda birbirinden iddialı oyuncuların rol alması en artı özelliğiydi.

Ama bu kadar iyi oyuncuların yer aldığı bir yapımda insan beklentiyi yükseğe koyuyor.

Elimizde Leyla Atakan gibi bir hazine ve o hazineyi Türkiye’ye tanıtacak müthiş bir oyuncu kadrosu varken, ortaya çıkan işi zayıf buldum.

Ben daha etkili daha sürükleyici daha duygulu, daha detaylı bir anlatım beklerdim.

***

Başı ve sonu arasında kurgusal eksiklik olan, rahmetli Atakan’ın cevval kişiliğinin tam manasıyla yansıtılmadığı;

Belediye başkanı seçilmeden önce verdiği mücadelenin yeteri kadar anlatılmadığı,

Seçildikten sonra başta kadınlarda, tüm Türkiye’de ve dünyada yarattığı etkinin iyi ifade edilmediği,

Hatta Leyla Atakan’ın özel hayatının detaylarının yer almadığı bir yapımdı.

İnsan bunların hepsini merak ediyor, değil mi?

Evli mi, bekar mı, çoluk çocuk var mı, yok mu, nasıl bir çocukluk ve gençlik yaşadı?

Bunların bir kısmını biz biliyoruz fakat bilmediklerimiz de var. Hiç bilmeyenler ise çoğunlukta…

Eğer bir insanın hayatı belgesel yapılıyorsa ona dair her detay önem arz etmeli.

***

Bilmiyorum ama bir şeyler eksikti.

Bir sürü ödül aldığı söylenen film hakkında konuşarak sanata ve sanatçıya saygısızlık etmek niyetinde değilim.

Ben sade bir vatandaş ve bir kadın gözüyle bana geçen duyguyu aktarıyorum.

Eğer “sanat toplum için” yapılan bir şey ise;

Leyla Hanım filmini izleyen toplumdaki kadınların o salondan büyük bir gurur ve de motivasyon gücüyle çıkmış olması gerekirdi.

Böyle bir duruma rastlamadığımı ifade etmek isterim.

***

Gelelim galanın görüntü kısmına…

İzmit Belediyesi bu galaya çok profesyonel hazırlık yapmış, hiçbir masraftan kaçınmamış.

Görselliğin ön planda tutulduğu gala organizasyonu neredeyse kusursuzdu.

Tek bir kusur var gözüme çarpan, onu da söylemeden geçmeyeyim.

Bu galada ana tema neydi?

Leyla Atakan…

Ama yapılan hazırlıklara bakınca gerçek Leyla Atakan’dan çok onu canlandıran Özge Borak posterleri her yeri sarmış, Leyla Atakan geri planda kalmıştı.

Sanırsınız hakiki Leyla, Özge Borak…

***

Onun dışında anlam veremediğim yanlardan birisi de Kocaeli Yüksek Öğrenim Derneği’nin (KYÖD) olaya dahil oluşu, gereksiz yere bu kadar paye verilmesi…

Sahi KYÖD, Leyla Hanım filmi için ne yaptı da bu kadar öne çıkarıldı?

Ben mi bir şeyler kaçırdım diyerek sağa sola sordum.

Aldığım cevap şu: “KYÖD bu işin yürütmesini üstlendi.

Ama neyi yürüttükleri konusunda açıklayıcı bilgiye rastlayamadım.

Organizasyonu bildiğim kadarıyla Ecrin Organizasyon yaptı.

İşin fikir kısmında yardımcı olmuş olabilirler ama yine de de belediye ekibinin emeğinden çok değildir!

***

Gazeteye davetiye vermeye geldiklerinde de ne yaptıklarına dair tek kelam etmeyen, Fatma Hanım’ın yanında fotoğraf veren KYÖD Başkanı mutlaka çok emek vermiştir!

Ondandır ki galada söz hakkı oldu, konuşma yaptı, plaket takdim etti, emeği geçenlere teşekkür etti!

Bunun adı paydaşlık mı nedir, anlayamadım ama itici gözüktüğünü söylemiş olayım.

Çünkü Leyla Hanım filminin başlangıç noktasında KYÖD ile bir iş birliği söz konusu değildi, sonradan dahil edildi.

Ona kadar emek veren bir sürü kişi ve kurum temsilcileri varken KYÖD’ün ev sahibi gibi davranması bana biraz abartılı geldi doğrusu.

***

Galanın görünen yüzüne devam edelim…

Leyla Atakan gibi kadınlara rol model olan güçlü bir ismin hayatının konu edildiği belgeseli yapmak;

Ancak bir kadın beyniyle mümkün olabilirdi, öyle de oldu.

Fatma Kaplan Hürriyet’i bu anlamda tebrik etmek gerekir.

Bu kentten ne belediye başkanları geldi geçti fakat hiçbiri Leyla Atakan’ı ölümsüzleştirmek için kılını dahi kıpırdatmadı.

Başkan Hürriyet özünde İzmitli olmadığı halde bu vefayı güttü.

Ama eksik ama fazla iyi niyetle bir işe kalkıştı.

Bir sürü spekülasyonlar olsa da finalde bir iş başardı.

***

Galanın görselliğine bir de kadın zarafeti eklenince eksikler o an pek göze batmadı.

Evet, Fatma Hanım giydiği siyah abiye tulum ile gecenin en şık ismiydi.

Eşi Murat Hürriyet de smokiniyle Başkan Hürriyet’i tamamlamıştı.

Çağdaş Türk kadınının, Cumhuriyetimizin verdiği özgüvenle kırmızı halıdan yürüyerek geçerken, kendisini sevenleri selamlayan Hürriyet;

Bu motivasyonla 31 Mart’a kadar gider.

***

İhtişamlı bir galadan sonra, bir de üstüne filmi, meclis toplantılarında, sosyal medyada ağzından düşürmeyen MHP’li İlker Kazan’a plaket verdiren,

AKP Grup Başkan Vekili Mustafa Soydabaş’ı da plaket verecekler listesine ekleyen,

Paramı alamadım diye sağda solda ağlanan yapımcı Koral Altın’a ödül aldıran Hürriyet;

Bu hareketiyle Leyla Hanım filmi hakkındaki tartışmaları da bir güzel paket yaptı!

Eee boşuna dememişler; kadının fendi erkeği yendi diye…

Vallahi hiç beklemiyordum, tebrik ediyorum.

Kadınların beyninde sağ lob, sol lob, her taraf zehir gibi çalışıyor maşallah!

Aman diyim…