ÜYELERDEKİ SESSİZLİK HAYRA ALAMET MİDİR?

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

CHP İzmit’te şu sıralar çok hareketli.

Herkesin önünde üye listeleri, ellerinde telefon, destekledikleri adaya oy istiyorlar.

Bazı partililer ilçe binası etrafındaki kafeteryalarda oy toplamak için ikna çabalarını sürdürüyorlar.

İzmit Belediyesi dahi neredeyse şu sıralar CHP İzmit ilçe binası gibi işliyor.

Partililer, kanaat önderleri belediyeye akın ediyor.

Başkan Hürriyet işi gücü bıraktı, kendini üyelere adadı!

Kolay değil tabi, 4 yılın sonunda kürkçü dükkanına dönmek!

Açılan makası kapatmak…

Ama görünen o ki, çok zor da değil.

Neden mi?

***

Başkan Hürriyet göreve geldikten sonra CHP örgütüyle yaşananlar hepinizin malumu.

Ancak örgütü arka plana atan bir Hürriyet’e rağmen hala en favori aday olarak gösteriliyor.

Bu hakikaten de böyle mi yoksa belediye başkanlığı makamının verdiği tesirden dolayı öyle mi görülüyor, anlamak mümkün değil.

Evet, Hürriyet’in örgüt ile arasının kötü olduğu biliniyor.

Yani en azından ana kademelerde yer alan, aktif siyasette bulunan örgüt mensuplarıyla arasının kötü olduğunu biliyoruz.

Beraber yola çıktıklarıyla, partinin pek çok kanaat önderiyle yollarını ayırdığını biliyoruz.

Lakin, CHP’nin kendini pek göstermeyen, adını dahi bilmediğimiz, apolitik üyeleri için geçerli mi bu durum, bunu bilmiyoruz.

Fatma Hanım 4,5 yıllık başkanlığı döneminde parti üyelerinin kapısını ne kadar çalmış, cenazelerine, düğünlerine ne kadar iştirak etmiş, mahallelerine ne kadar gitmiş, taleplerini ne kadar dikkate almış, bunu bilmiyoruz.

Hürriyet’in partinin mahalle temsilcileriyle ne kadar alakadar olduğunu, muhtarlar kadar mahalle temsilcilerini de takıp takmadığını bilmiyoruz.

***

Görev süresince CHP üyeleriyle, mahalle temsilcileriyle örgütün ana kademelerine olan tavrının aksine iyi bir bağ kurduysa, Hürriyet, bu ön seçimden güçlü çıkar!

Ama 4,5 yıl boyunca üyelerle böyle bir bağ kurmadıysa ön seçim kararı alındığı için onlara muhtaç durumda kaldığı için kapılarını çalmak zorunda kaldıysa, -mış- gibi yapıyorsa;

Kendi talep ettiğini söylediği, -Ki buna inanmam söz konusu dahi değil- ön seçim, Fatma Hanım’ın siyasi kariyerini yerle bir eder!

***

Açık söyleyeyim; evet ana kademedeki, görünürdeki örgüt, Fatma Hanım ile husumetli.

İl Gençlik Kollarının, Fatma Hanım’ı düğünlerine, derneklerine çağırmayacak kadar Başkan ile arası bozuk.

Keza, il ve ilçe kongrelerinde desteklediği tek bir adayın dahi seçimi kazanamaması, Hürriyet’in delegeler bazında da güçsüz olduğunu ortaya koyuyor.

Fakat örgütün ana kademeleri, delegelerin dışında kalan, bugüne kadar hiç sesi çıkmayan üyeler, Hürriyet’in asıl hedef kitlesi…

Bu nedenle de Hürriyet bölge bölge İzmit’in çeşitli noktalarında üye toplantıları yapıyor.

O üyelerin çoğu belki de 4,5 yıl sonra karşılarında bir Başkan görüyor!

Açıkçası ben üyelerin Hürriyet’e bakış açısının iyi ya da kötü mü olduğunu kestiremiyorum.

Sosyal medyada, sokakta Hürriyet ile ilgili olumlu, olumsuz yorumlarını görmüyorum, duymuyorum parti üyelerinin…

Birkaç destekçisi dışında Hürriyet’e sahip çıkan yok.

Ama bangır bangır anti propaganda yapan da yok!

***

Partide büyük bir sessizlik hakim…

Oysa herkes iyi bilir ki CHP’lilerin susmak gibi bir huyu yoktur!

Hiçbir zaman kolu kırıp, yeni içinde bırakmazlar.

Ulu orta konuşurlar…

Yaklaşık 5 yıldır Hürriyet’in örgüte olan yaklaşımı sebebiyle inanılmaz bir rahatsızlık söz konusuydu.

Bu öyle bir rahatsızlık ki, onun adının geçtiği her haberin altına veya sosyal medyaya yapılan yorumlar gırla gidiyordu.

CHP’liler dışlanmışlığın verdiği öfke ile boş bulduğu her alanda Hürriyet’e feveran ediyordu.

Ama onlar bile kabuğuna çekildi.

Belediye imkanlarıyla, iş sözüyle susturulmuş olanlar illa ki vardır ancak ya bunun dışında kalanlar…?

7 bin üyeyi de işe alamaz ya…!

***

Üyelerdeki bu sessizliğin üç nedeni olabilir.

Ya ön seçim falan takmıyor, adayın kim olacağını, seçimin kazanılıp kazanılmamasını umursamayacak kadar boş vermişlik içindeler.

Ya, Hürriyet’e ders vermek için sandığın önlerine gelmesini bekliyorlar,

Ya da Hürriyet’ten memnunlar!

Bu yüzden aday adaylarının “Örgüt arkamızda, gençler arkamızda, Hürriyet’in zaten örgütle arası kötü” deyip, rehavete kapılması, Hürriyet’e ön seçim zaferi yaşatabilir!

------------------------

HÜRRİYET’İN RAKİPLERİ ÇOK NAZİK!

CHP üyelerinin sessizliğinden bahsettik.

Peki ya aday adayları…

Onlar neden bu kadar “Nazikler”

Diyeceksiniz ki illa kavga mı etsinler, illa eleştiri mi getirsinler!

İyi de her şey süt limanmış, her şey çok demokratik bir biçimde ilerliyormuş gibi yapmanın da alemi yok ki!

Aday adayları neden konuşmuyorlar?

Neden kendi yapamadıkları şeyleri basından bekliyorlar?

***

Efendim, Başkan Hürriyet belediyenin imkanlarını kullanıyormuş.

Göstermelik faturayla kullandığı imkanları örtüyormuş.

Partide üyeye yön verecek kişilerin çoluk çocuğunu belediyeye doldurmaya başlamış.

Üye toplantılarının organizasyonu için belediyenin çınar ekibine izin verilmiş!

Başka aday adayı kazanırsa kalan iki ayda personele maaş ödemezmiş!

Belediye borç batağındaymış!

Öyle efsaneler dolaşıyor ki, bunların hepsini aday adaylarının taraftarları bize anlatıyor ama çıkıp adaylar kendileri konuşmuyor.

***

Bugün aday adaylarından Hakan Tanta basın toplantısı yaptı mesela.

Tanta bana göre neden aday olduğunu bile doğru dürüst açıklamadı.

Hürriyet için “İyi şeyler yaptı ama ben daha iyisini yaparım” demekle yetindi.

Şimdi bu cümleyle hangi üyeyi motive edeceksiniz?

Neden asıl gerekçeler anlatılmıyor?

Ha keza aday adaylarından Emre Andız…

Hürriyet’e olan bakış açısı, daha öncesindeki sert açıklamaları malum.

Gençleri nasıl dışladığını, AKP’li devşirmeleri ana kadrosuna aldığını söyler dururdu.

Tüm bunlar unutuldu mu?

Ama sorsanız, dışarı malzeme vermemek için sustuklarını söylerler.

Yahu malzemeyse zaten kralı verildi, şimdi kıran kırana yarış zamanı…

***

Bana kalırsa karşılarındaki rakibin hala farkında değiller.

Zannediyorlar ki üye her şeyi biliyor, her şeyi görüyor.

Hayır o iş öyle değil!

Az önce bahsettiğim gibi bunlardan bir haber olan yüzlerce üye var CHP’de.

Ve muhtemelen o üyeler mevcut başkanın sandığa mecbur bırakılmasının faturasını, “adayım” diye ortaya çıkanlara kesiyor.

Neden bu algının pekişmesine müsaade edilir ki?

Neden beş yılda yapılan yanlışlar, yönetim anlayışı, belediyenin mali tablosu, örgütle ilişkiler, İzmit adaylığının nasıl çıkmaza sokulduğu gibi konuları açığa kavuşturmazlar?

Her şey çok normalmiş de 4 aday adayı varmış gibi takılıyorlar.

Vallahi böyle rakipler dostlar başına…