CHP’nin yeni isimlere TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜ…

Siyasette aday adaylarıyla ilgili övgü dolu yazılar yazmayı oldum olası sevemedim.

Övecek yanları olmadığından değil, dışarıdan bakanlar için sanki sipariş yazıymış gibi görüldüğü için…

Aslında biz de insanız, bizim de fikirlerimiz, bizim de gönlümüzde yer edinen, olmasını istediğimiz aday adayları var.

Ama o aday adaylarını dayatmacı bir üslupla yazmanın hiç kimseye bir faydası olmuyor.

Hatta övgülere mazhar olan adaya da en ufak bir yararı olmuyor.

O yazıyı okuyanlar ne düşünüyor?

“Ha, evet bu gazeteci bu aday adayıyla yakın diyalogda olduğu için onu parlatmış” diyor.

Bazen de olayı maddi çıkara bağlıyor.

Çok hassas bir denge!

Bu alanlarda olabildiğince dikkatli olmaya çalışıyoruz.

Çünkü böyle bir tarzım hiç olmadı, bundan sonra da olamaz.

Ne zaman o kişi adaylaşır, ondan sonra hakiki düşüncelerimizi kaleme alırız.

***

Bu girizgahı neden yaptım?

Biliyorsunuz, CHP siyasetinin en zor bölgesine yani İzmit’e örgütlerin hiç tanımadığı bir isim aday adaylık başvurusu yaptı.

Adı: Ulaş Yıldız…

Yıldız ile beraber 4 isim İzmit Belediye Başkanlığına talip oldu.

Bu isimlerden hangisinin aday olacağına veyahut bunların dışında başka bir isimle yol yürünüp yürünmeyeceğine karar verecek olan merci ben değilim!

Takdir CHP örgütünün ve genel merkezindir.

Ancak Ulaş Yıldız’ı uzun yıllardır tanıyan biri olarak bir yanlışı düzeltmek isterim.

***

Ulaş Yıldız’ın birdenbire CHP’den aday adaylık başvurusu yapması birilerini rahatsız etmiş ve başlamışlar karalama kampanyasına.

Yıldız’ın CHP’li olmadığını hatta AKP’li olduğunu yayıyorlar.

Bu haksız ithamlar kulağıma gelince bildiğim doğruları okurlarla paylaşmak istedim.

Zira tam 15 yıldır Ulaş’ı ve ailesini yakinen tanırım.

Rahmetli babası Ali Yıldız’ın 50 yıllık CHP üyesi olduğunu bilirim.

Bunu CHP yöneticileri de bilir!

Ulaş Yıldız’dan iyi bir siyasetçi, iyi bir idareci, iyi bir başkan olur olmaz onu bilmem!

Ama bildiğim bir şey varsa o da Yıldız’ın CHP’li bir ailenin evladı olduğu ve kendisinin de CHP dışında hiçbir partiyle gönül bağının olmadığıdır.

***

Yani onun için “siyaset kim o kim” diyebilirsiniz…

“Örgütte emeği yok, işine baksın” diyebilirsiniz…

“Belediye yönetmek şirket yönetmeye benzemez” diyebilirsiniz…

Fakat…

“Sahipleri AKP’li olan firmalara iş yapıyor, onlarla yakın diyaloğu var, gitsin AKP’den aday olsun” diyemezsiniz!

Bir iş insanı AKP’li isimlere iş yapıyor diye AKP’li olmaz!

***

Benzer suçlamalar zaman zaman bize de yapılıyor.

Neymiş, AKP’li belediyelerden reklam aldığımız için onları pamuklara sarıyormuşuz ve eleştiremezmişiz!

Bunu söyleyenler de çoğunlukla bir Allahın günü gazeteler için eli cebine gitmeyen CHP’liler…

Kendilerinin ekmek teknesi olarak gördükleri iş yerleri, şirketleri, AKP imiş, MHP imiş, siyasi görüşüne bakmaksızın çatır çatır fatura doğrarken;

İş gazetelere geldiğinde hemen “yandaş” etiketini yapıştırıveriyorlar!

Kendi yapmadıkları muhalefeti biz gazetecilerden bekliyorlar.

O gazetelerin de birer işletme olduğunu, eleman çalıştırdığını, maaş ödemesi, vergi vermesi gerektiğini görmezden geliyorlar.

***

Şimdi burada Ulaş Yıldız ve onun gibi siyasete yeni atılan iş insanlarına da yapılan muamele aynı!

İyi de sizler böyle yaparsanız CHP nasıl büyüyecek?

CHP statükoyu nasıl yenecek?

Yeni yüzleri kaçırdığınızda CHP nasıl başarılı olacak?

Diyelim dedikleri doğru.

Diyelim ki hakikaten Ulaş Yıldız bugünkü zenginliğini AKP ile iyi ilişkilerine borçlu.

Peki bunun iyi yanları yok mu?

Siyasi ideolojisine rağmen toplumun her kesimiyle iyi iletişim kurmanın CHP’ye zararından çok faydası yok mu?

***

Veya tersini düşünelim…

Madem AKP ile iş yapıyor, o halde büyük işler yapan biri olarak o da risk almış olmuyor mu?

Kimliğini açık eden bir iş insanı CHP’den aday adayı olduktan sonra bunun ona faturası olmayacak mı?

CHP bu riskleri göremiyor mu?

Elbette görüyor ama işine gelmiyor.

CHP’nin yeni insanlara yeni yüzlere tahammülsüzlüğünü anlamak hakikaten çok güç!

***

Bakın, bugün yarın CHP’de İzmit adayı netleşecek.

Belki de aday yine Hürriyet olacak belki Ulaş Yıldız dışında bir isim olacak.

Ama böyle insanları CHP’nin artık içselleştirmesi lazım.

Hem de bunu ivedilikle yapmalı…

Ez cümle…

CHP değiştiğini göstermek için farklı kimlikleri bünyesine katması, vitrinini zenginleştirmesi lazım.

Bugün AKP’den İyi Parti’ye transfer olan birini büyükşehir belediyesine aday yapanları örnek alın.

İktidar olmak için sağ partili isimlere milletvekilliği listelerinde yer veren eski genel başkan Kılıçdaroğlu’nu örnek alın!

CHP kendi kendine yetmiyor, hiçbir zaman da yetmeyecek…

Yetmediğini gördükleri için altılı masalar kuruldu.

Hey gidi hey…!

Daha kendi sempatizanlarını hatta köklü CHP’lileri tanımayan, onları öteleyen bir yapıdan nasıl bir başarı beklenir bilemedim doğrusu…