CHP Gebze'ye iddialı aday!

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Biliyorsunuz, Gebze bölgesi CHP’nin makus talihini bir türlü yenemediği yerlerin başında geliyor.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Kocaeli’den kimi görse, ilk işi Gebze’yi sormak oluyor.

CHP Gebze’de başarılı olamadığı müddetçe Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin kazanılmasını imkansız görüyor.

Haksız sayılmaz.

Bazı aklı evveller büyükşehir rüyası görse de

Gebze’yi iktidarın elinden alamayan Kocaeli’ni hiç alamaz!

Tabi, bunun için önce İzmit’i elde tutmayı başarmak zorunda olduklarının altını çizelim.

***

Kılıçdaroğlu bunun bilincinde olarak geçtiğimiz genel seçimde milletvekili listelerinde Gebze’ye ayrıcalık tanıdı.

İstedi ki CHP Gebze’de dışarı açılsın, toplumda karşılığı olanlar CHP’ye gelsin.

Örgütün dışından oy getirecek isimler listede olsun.

Bu gerçekle yola çıkan Kılıçdaroğlu, özellikle Gebze’de herkesin gözünde adeta efsane olan Gebze Ticaret Odası Başkanı Nail Çiler’i listenin 3. Sırasına aldı.

Nail Çiler’in adaylığı ilk başlarda AKP’de telaşa sebep oldu.

“Eyvah” dediler… Galiba kale elden gidiyor…

Ama AKP açısından korkulan olmadı.

Her zamanki gibi yine Gebze’de birinci parti olmayı başardılar.

Nail Çiler de bir yere kadardı.

Gebze’nin seçmen yapısı, Kılıçdaroğlu’na ve CHP’ye oy verme eğilimi gösterecek bir yapıdan çok uzaktı.

Bu algıyı ortadan kaldırmak için CHP’nin evvela Gebze’yi, Gebze seçmenini, demografik yapı ve dengeleri masaya yatırmaları gerekliydi.

Ama olmadı.

CHP her zamanki gibi bilimsellikten uzak, öğretilmiş çaresizlikle, baştan kabullenişle “gelişine” siyaset yapmaya devam etti.

***

Aslında CHP’deki bu umursamazlığı Nail Çiler de gördü.

Kılıçdaroğlu’na oy istemenin zorluğunu hemen fark etti.

Bu nedenden dolayı seçim çalışmalarında çoğu kez yakasında CHP rozeti olmadan dolaştı.

Hatta CHP’ye katı bakış açısı olan kimi yerlerde “Cumhurbaşkanlığı seçiminde değil ama milletvekilliğinde bana oy verin” dediği anlar bile oldu.

İlk duyduğumda bunu çok bencil bir davranış olarak gördüğümü söylemeliyim.

Ama şimdi geriye dönüp baktığımızda Çiler’in makul bir davranış biçimi gösterdiğini kabul ediyorum.

Düşünsenize…

CHP’ye öcü gibi bakan bir anlayış var karşınızda.

Değil sabaha kadar, günlerce konuşsanız asla fikrini değiştiremeyeceksiniz.

O sebepten, bu sebepten, kesinlikle Kılıçdaroğlu’na oy vermeyecek.

Ama öbür taraftan sizi siz olduğunuz için seven, saygı duyan o insandan hatır oyu istiyorsunuz.

Çünkü zamanında ona dokunmuşsunuz.

Bir cemiyetinde şereflendirmişsiniz, acısını paylaşmışsınız, oturup çay içmişsiniz.

Haklı olarak karşınızdaki kişide bir hatrınız olduğunu bildiğiniz için, kendinize oy vermesini istiyorsunuz.

Nail Çiler belki de bu gerçeklerle seçim çalışması yaptı.

Ama sonuçta genel seçimin dinamizmi çok farklı.

Adam vermeyecekse vermiyor, vermedi de…

CHP Gebze’de Nail Çiler farkını ne yazık ki hissedemedi.

Ve bu Nail Çiler’den kaynaklı bir sorun değildi.

Sorun, CHP’nin ta kendisindeydi…

***

Bunu neden anlattım?

Önümüzde yerel seçimler var.

CHP Gebze’de iddialı olmak için acaba ne yapıyor, daha doğrusu yapıyor mu?

Benim aldığım duyumlara göre, evet yapıyor.

CHP Milletvekili Nail Çiler’in belediye başkan adayı olması yönünde hesap kitap yapılıyor.

Kazanamadığı takdirde Milletvekilliğine dönüşü garanti olduğu için bu riski neden almayalım diyorlar.

Nail Çiler’in de sıcak baktığı konuşuluyor.

Açıkçası telefonu açıp Nail Beye bu işin aslı astarı nedir diye sormadım.

Siyasilerin ortada ete kemiğe bürünen bir şey olmadığında vereceği manevralı cevapları bildiğim için sormaya gerek duymadım.

Ama böyle bir formülün masada olduğu gelen bilgiler arasında.

***

Peki, Nail Çiler aday olduğu takdirde başarılı olur mu?

Cevabı ben de herkes kadar merak ediyorum.

Gebze Ticaret Odası Başkanlığında uzun yıllardır kalmayı başaran

İsmi Kocaeli geneline yayılan, fark yaratan, Gebze’de efsane gibi konuşulan Nail Çiler’in

Yerel seçimlerde Gebze’de ne ektiğini ne biçeceğini görmeyi isteyebilir CHP.

Oylarını artırabilir, hatta Zinnur Büyükgöz’den seçimi alabilir.

Zinnur Büyükgöz malumunuz, yerel bir idareci için fazla soğuk, fazla mesafeli bulunuyor.

Bu da belediye başkanı için eksiklik olarak görülüyor.

Dolayısıyla Nail Çiler yarışı zorlayabilir.

***

Ayrıca Nail Beyin Gebze’ye olan tutkusu da bambaşka.

Gebze il olsun diye her platformda, her ortamda konuşan, çabalayan, ilk önergesini bu yönde veren Nail Çiler,

Sanırım bu görevi seve seve yapar.

Öteden beri Nail Beyi belediye başkanlığına yakıştırıyorum.

Nail Çiler öyle TBMM’de oturup el kaldırıp el indirecek, genel başkana sonsuz itaat edecek yapıda birine benzemiyor.

Ona hareket lazım, hareket alanı lazım, icraat lazım.

Ve Nail Çiler şu an Gebze için CHP’nin elindeki en iyi (insan) malzeme!

Eğer Nail Çiler de isterse CHP Gebze’de ilk defa havaya girip iddia ortaya koymuş olacak.

***

Tarih tekerrürden ibarettir derler.

2019 mahalli idareler seçiminde Milletvekiliyken İzmit Belediyesine aday gösterilen Fatma Kaplan Hürriyet,

CHP’lilerin 15 yıllık hasretini gidermişti.

“Yere batsın saltanatınız, yere batsın saraylarınız” diye bağıran Hürriyet’in TBMM kürsüsündeki o konuşmasının o fotoğrafı

CHP il ve ilçe binalarına asıldığında onunla gurur duyan CHP’liler

İzmit’e aday gösterilmesi için seferber olmuştu.

Nail Çiler’in 3 aylık Milletvekilliği süresinde Hürriyet gibi popülizme hizmet eden bir çıkışı yok henüz.

Aksine, çok uzun zamana yayılan, balon olmayan bir popülatiresi var.

CHP için Gebze’de aranan kan belki de Nail Çile’dir!

-------------------

BİZ BAYA İYİYİZ…

Gazete Barış kurulalı 10 yıl dolacak.

10 yılda yaşadıklarımı yazsam herhalde bir kitap çıkar.

İnsanın ömründen ömür alan ama bir o kadar da keyif veren meslek icra ediyorum.

15 yıllık Gazetecilik hayatımda hep mütevazı olmaya gayret gösterdim.

Ukalalaşmadım.

Kimseye saygısızlık etmedim.

Hak edenlere hak ettiği cevaplar dilime geldiğinde bile susmayı bildim.

Çirkefleşmedim!

Kimseyle kavgaya girmemeye özen gösterdim, kavgadan hep kaçtım.

Çünkü hiçbir kavga tek taraflı değildir.

Haklı haksız bakmaksızın, her iki taraftan da götürdükleri vardır.

Bizler toplumun gözü önünde insanlarız.

Fikir işçileriyiz, kamu hizmetkarlarıyız.

Yazdıklarımız sadece kendimizi bağlamıyor.

Topluma yön de veriyoruz.

O yüzden ağzımızdan çıkanlarla kalemimizden çıkanlara dikkat etmeliyiz.

Çok şükür 10 yıllık zaman diliminde hedeflediğim yerin çok ötesindeyiz.

Gazete Barış bu kentte sayılı birkaç haber sitesinden biri oldu.

Eskiden çok okunmakla ilgili takıntılarım olurdu.

Çok okunalım, daha çok, en çok biz okunalım diye uğraşır dururdum.

Zaman içerisinde öğrendim ki çok okunmak kavramı diye bir şey yokmuş!

Böyle bir yarış içerisinde olmanın hiçbir getirisi falan da yokmuş.

Üstelik kendini övmenin, hayal aleminde olmanın dışarıdan komik olduğunu gözlemledim.

neye göre çok, kime göre çok...?

Önemli olanın çok tıklanmak değil, nitelik olduğunu öğrendim.

Siz iyi malzeme sunarsanız alıcısı çok olur.

İyi malzeme sunmazsanız insanların gözüne de soksanız olmuyor.

Bizim malzememiz HABER!

Haber varsa okuyucu var, haber varsa tıklanma var.

Son günlerde bir tıklanma yarışıdır gidiyor.

Ben o yarıştan çekileli çok oldu fakat bu demek değildir ki biz okunmuyoruz.

Hayır biz iyiyiz, hem de baya iyiyiz.

Bizim yarışımız tamamen kendi içimizde.

Geldiğimiz çizgiyi sürdürmekte.

Kazanılan güveni devam ettirmekte.

Konuşmuyoruz diye Gazete Barış’ın tıklanma sorunu var falan zannedilmesin sakın!

Hiç yok!

Hala ilk sıralarda bizi görürsünüz.

Hem de en organik biçimde.

Çünkü ben sahte backlinke para yatırmam!

SEO hizmeti almam!

Kısacası havaya para harcamam!

Bazı haber sitelerine bakıyorum; güncel haber sayısı üç-beş tane ama sorsanız zirveyi zorluyorlar.

Neden?

Çünkü tık almak için para harcıyorlar, sonra o paranın bilmem kaç katını kazanmak için gerçek dışı sayılarla müşteri avına çıkıyorlar.

Benim böyle bir tarzım yok!

Bizi okuyan okur, okumayan okumaz!

Hakiki rakamlara bakınca zaten bunlara hiç ihtiyaç olmadığını ben görüyorum ya, o bana yeter.

Kısacası kimseyle yarışta değiliz.

Yarışımız kendimizle…