Kira fiyatları, bu şekilde düşürülebilir!
Evet, hiçbir şey eskisi gibi değil Türkiye’de…
Evet, tepeden tırnağa her şeye inanılmaz zamlar geldi son 2 yılda…
Evet, çarşı pazar yanıyor…
Evet, giderler arttıkça asgari ücret de diğer maaşlar da zamlanıyor…
Lakin ev sahipleri, bu işin gerçekten suyunu çıkardı…
Hayat şartlarının zorlaşmasını bahane edip, kiralık evlerin fiyatlarını haddinden çok fazla artırdı…
Anlıyorum, asgari ücret 2 bin 800 lira iken 1000 lira olan kira bedelini, asgari ücret 11 bin 400 liraya çıkmışken ve buna rağmen 2 bin 800 liralık asgari ücretin alım gücünün gerisinde kalınmışken bugün 2 bin lira ile sınırlı tutmak ev sahiplerine haksızlık olur, tamam…
Asgari ücret kaç kat artmış, 4 kat…
O zaman kira bedeli de 4 kat artabilir…
Yani 1000 lira ise 4 bin lira olabilir…
Nasıl ki asgari ücret 2 bin 800 lira iken kira bedeli, asgari ücretin üçte biri civarı ise şimdi de üçte birini geçmeyebilir…
Keza asgari ücret 2 bin 800 lira iken 1000 liraya iyi muhitlerden ev kiralanabiliyordu, 600-800 lira arasında da kiralık evler mevcuttu.
O dönem 600-800 liraya kiralanan o evler bile bugün 6 bin 500-7 bin liradan başlıyor…
Hatta muhiti biraz iyi bir noktadaysa 1+1 bir daire dahi 8 bin 500 liradan kiraya verilebiliyor…
Tercih edilen muhitlerde 2+1 bir dairenin kira bedeli 9-10 bin lira olmuş…
3+1 evlerin kira bedelleri 12-15 bin lira civarında…
Bu örnekleri Kocaeli için verdim…
İstanbul’da durum çok daha içler acısı…
Tamam asgari ücret 2 bin 800 lira iken 280 bin liraya 2+1 bir ev alınabiliyordu, şu anda ise 1 milyon 800 bin liradan aşağıya daire, neredeyse yok.
Yani satılık ev fiyatları, minimum 6,5 kat artış göstermiş…
Ama ev sahipleri, asgari ücretin artış miktarına göre değil de ev fiyatlarının artışına göre ayarlasa dahi kira bedelini, 6 bin 500 lira ediyor, yani bu artış bile, bugün ki kira artış oranından düşük…
Bu da ortada bir fırsatçılık, vicdansızlık olduğunu gösteriyor…
Elinizi vicdanınıza koyun, asgari ücretin 11 bin 400 lira, en düşük emekli maaşının 7 bin 500 lira olduğu bir ülkede, kira bedeli nasıl 7-15 bin lira aralığında olabilir?
Tamam mevcut iktidar, ekonomiyi yönetemedi, her şey ateş pahası bir hal aldı lakin siz oranı şaşırdınız…
Siz oturduğunuz yerden asgari ücrete yakın, asgari ücret kadar ya da asgari ücretten daha yüksek bir gelir elde etmeye başladınız!
Ekonomik krizden dolayı, evlerin fiyatları olması gerekenden çok daha fazla arttı, yani mevcuttaki fazla daireniz zaten kat kat değerlendi…
Üstene bir de kirayı katbekat artırarak olması gerekeni misliyle aşıyorsunuz…
Bunun adı vicdansızlık, fırsatçılık…
Ve mevcut iktidar, bu fırsatçılığı bitirecek sert adımlar atmıyor, kiracıları, ev sahiplerinin insafına terk ediyor…
Mevcut kiracılara yüzde 25’ten fazla zam yapılamayacağı kuralıyla bu iş çözülmez…
Asgari ücret 2 bin 800 lira iken evini 1000 liraya kiraya veren ev sahibine “En fazla yüzde 25 zam yapabilirsin” demek ne kadar haksızlıksa içinden kiracısı çıkmış bir dairenin, yeni bir kiracıya dilenildiği gibi bir fiyattan kiralanmasına göz yummak da yanlış…
Çünkü, kiralık ev ilanlarındaki fiyatları gördükçe mevcut kiracısının çıkması için gün sayıyor ev sahipleri…
“Kiracı çıksın da iki katına, üç katına kiraya vereyim” diye bakıyor…
Geçen yıl 1600 liraya kiraladığı eve yüzde 25 zamla 2 bin lira ödeyecek olan kiracı, bunu ev sahibine haksızlık olarak görüp kendiliğinden kira bedelini 4 bin lira yapsa dahi, 8-10 bin lira arasındaki kiralık ev ilanlarını gören ev sahipleri, kiracılarına buğuz edebiliyor…
Pek çok kiracı, huzursuzluk yaşamamak, evden çıksa başka bir daireyi de aynı fiyattan tutmak zorunda olacağını bildiğinden, boşuna emlakçı ve taşınma parası ödememek için ev sahiplerinin astronomik zam taleplerini karşılamak zorunda kalıyor…
Ev sahiplerinin bu taleplerini karşılamayanlar, yüzde 25 zammın dışına çıkılamayacağını dile getirenler ise sürekli diken üstünde, olası bir kavganın çekincesiyle gün geçiriyor…
Yani, yüzde 25 zam sınırlaması çözüm değil…
Peki ne yapmalı mevcut iktidar?
Bu işi nasıl çözmeli?
Fırsatçılığı, vicdansızlığı nasıl sonlandırmalı?
Asgari ücreti yutan kira bedelini nasıl aşağıya çekmeli?
Anlatayım…
Muhite, evin satış fiyatına, evin oda sayısına ve benzeri kriterlere göre kira bedeline tavan fiyat sınırlaması getirmeli…
Bir evden asgari ücret 2 bin 800 lira iken asgari ücretin yüzde kaçı oranında kira bedeli alınıyorsa bugün de yeni asgari ücrete aynı şekilde oranlanmalı kira bedeli…
Vatandaş, mevcutta oturduğu kiralık evden çıktığında, aynı muhitte, aynı benzerlikte bir ev bulduğunda çok fazla fark ödememeli…
Yeni kiralanacak evlere belli kriterlere göre getirilecek fiyat kısıtlaması hem kiraların astronomik artışını engeller hem de ev sahiplerinin, mevcut kiracıları çıkarmaya çalışmaktan vazgeçmesini sağlar…
Kira bedeli katbekat arttıkça, ev fiyatları da artıyor; kiralık evlere getirilecek fiyat sınırlaması, ev fiyatlarının yükselişinin de önüne geçmiş olur…
Ben mantık çerçevesinde önerimi sundum, uygulanabilirliği ne derece mümkün bilmem…
Lakin hükümetin, Türkiye’de en büyük sorunlardan biri olan bu duruma, ev sahiplerinin de kiracıların da mağdur edilmeyeceği, enflasyon karşısında ezdirilmeyeceği, fırsatçılığın önüne geçilecek bir çözüm bulması şart hem de çok acil...
***
CEDİTLİ HALA MAĞDUR
Öte yandan bir de kira yardımı konusu var…
Daha önce de yazdım, Meclis’te de muhalefet milletvekilleri tarafından gündeme getirildi ancak bir gelişme henüz yok.
Kentsel dönüşüm projelerinin hak sahiplerine, 2 bin 500 lira gibi kira bedelinin yarısını anca karşılayacak bir para ödeniyor…
İzmit Cedit Mahallesi’ndeki kentsel dönüşüm projesinin hak sahipleri, Türkiye’nin pek çok ilinde olduğu gibi bu konudan mustarip.
Yukarıda saymış olduğum çözüm önerisi uygulansa, tavan fiyat sınırlaması getirilse dahi mevcut kira yardımları, kira bedelini karşılamaya yetmeyecek seviyede…
Bu yüzden Cedit’teki hak sahipleri, kira yardımlarının 4-5 bin lira aralığında olmasını talep ediyor. Bu konunun Kocaeli’deki iktidar ve muhalefet milletvekilleri tarafından ilgili bakanlığa aktarılması ve çözümün bir an önce sağlanması için çabalaması, vicdani bir görev.