AKP yapınca yanlış da Hürriyet yapınca doğru mu?

Yılmaz Karabıyık

Yılmaz Karabıyık

Tüm Yazıları

Mitingler, hangi parti olursa olsun benim için hiçbir zaman bir ölçü değildir.

Millet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın katılımıyla İzmit Seka Park’ta gerçekleştirilen miting için de düşüncem bu.

Bu fikrim 60 bin kişilik alanın tamamı dolsa da değişmez, dolmasa da…

Hele ki seçim havasının hissedilmediği günümüzde mitingler kesinlikle sandığa yansıyacak sonuçla ilgili tüyo vermez.

Geçim derdine düşmüş vatandaş, hevesi yok, heyecanı yok, mitingler onların derdi bile değil.

Ama gelin görün ki siyasiler, miting üzerinden atışıyor…

AKP’liler miting alanının boş kaldığını öne sürüyor, CHP’liler ise miting başlamadan saatler önce çekilen fotoğrafların kullanıldığını iddia ediyor…

Lakin, mitingle ilgili bu siyasi tartışmalar benim umurumda değil, kimse “Bu parti alanı doldurmuş, oyumu ona vereyim” ya da “Bu partinin mitinginde alan boş kalmış, buna oy vermeyeyim” demeyeceğine göre konuyu uzatmaya gerek yok!

O vakit, Cumhur ve Millet ittifakı taraflarını, mitingle ilgili tartışmalarında baş başa bırakıyorum…

***

Mitinge katılımla ilgili tartışmaları gündemimden çıkardığımı belirttiğime göre, bu mitingin asıl dikkat çeken kısmına gelelim…

Malumunuz, İzmit Belediye Başkanı Sayın Fatma Kaplan Hürriyet, CHP İl ve İzmit İlçe Örgütü ile arasındaki bağı tamamen koparmış durumda idi…

Millet ittifakının belediye meclis grubunun toplantılarına katılmadığı, WhatsApp grubundan dahi çıktığı, Cumhurbaşkanı adayı için örgütten bağımsız şekilde kendi cebinden seçim ofisleri açtığı bilinen Fatma Kaplan Hürriyet’in miting öncesi CHP İl Başkanı Bülent Sarı ile bir araya gelmesi büyük bir gelişmeydi.

Birlikte alanı incelediler, SKM’de birlikte poz verdiler falan…

“Hürriyet, sonunda eleştirileri dikkate aldı” diye düşünürken önüme gazetemizde çıkan haber düşüverdi!

Fatma Kaplan Hürriyet’in, mitinge katılımı az görüp, “Bu ne rezalet” dediği, “Onlar kazanır bize de kayyum atarlar” ifadelerini kullandığı, bu sözlere şahit olanlarca aktarılmış gazetemize!

Konu gazetemizde haberleştirildikten sonra Hürriyet’ten, “Ben böyle bir şey demedim” şeklinde bir yalanlama da gelmedi!

Yani görünen o ki miting öncesi verilen pozlar, yatsıya kalmadan silindi gitti!

Benim açımdan asıl tartışılması gereken konu bu da değil…

Hürriyet’in örgütüyle arasını bozup bozmaması da kendi sorunu!

Lakin Hürriyet’in bir paylaşımında, “Lojistik destek sunduk” ifadesi beni bağlıyor…

İzmit Belediyesinin masa ve sandalyelerini miting alanında görmek beni bağlıyor…

İzmit Belediyesinin mitinge katılanlara çorba dağıtması beni bağlıyor…

AKP’li belediyelerin imkanlarını Erdoğan için seferber etmesi, bunu da Erdoğan’ın “Cumhurbaşkanı” sıfatı üzerinden yapması beni nasıl rahatsız ediyorsa Hürriyet’in belediye imkanlarını siyasi bir miting için kullanması da aynı şekilde rahatsız etti...

Emin olun ki AKP’yi bu konuda eleştiren CHP’liler de benimle aynı görüşte…

“Seçime kadar susalım, partimiz zarar görmesin” diye şimdilik suskunlar…

Hürriyet’in belli ki bu konuda bir çekincesi yok!

“AKP’liler yapıyorsa ben de yaparım” dercesine belediyenin imkanlarını miting için nasıl seferber ettiğini hiç çekinmeden sosyal medya hesaplarında dahi paylaşmış!

Eyvallah, Hürriyet’in AKP’den pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da geri kalmadığını bir kez daha görmüş olduk. Yanlış olan ne varsa rakipten kapmaya devam ediyor!

Peki, şu üzerinde sadece Fatma Kaplan Hürriyet’in adının yer aldığı “Afiyet olsun” yazılı içinde kumanya olan poşetler de neyin nesi?

Bir tarafta belediyenin imkanlarıyla çorba dağıtımı yapılıyor, bir tarafta ise sadece Hürriyet’in adıyla kumanya veriliyor mitinge katılanlara!

Bu kumanyalar da çorba gibi belediyenin kasasından mı çıktı, yoksa Hürriyet, bizzat kendi imkanlarıyla mı ödedi bu kumanyaların parasını muamma!

Bunu öğrenmenin tek bir yolu var; Hürriyet, bunun faturasını kamuoyu ile paylaşacak!

Ola ki ismini öne çıkardığı kumanyalar, belediyenin bütçesinden karşılandıysa işte o zaman sıkıntı! Çünkü, önceki dönem İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan, çocuklara dağıttığı basketbol toplarının üzerine “İzmit Belediye Başkanı Dr. Nevzat Doğan” yazdırdı diye CHP’lilerin toplu taarruzuna maruz kalmıştı! Böyle bir şey varsa Doğan’a konuşup, Hürriyet’e susmak olmaz değil mi?

Ben, şimdilik kendi imkanlarıyla ödediğini varsayıyorum!

Ve soruyorum, neden “Fatma Kaplan Hürriyet” yazıyor o kumanyaların üzerinde?

Hürriyet, milletvekili adayı mı? Değil!

Bu bir yerel seçim mi? Değil!

Neden Hürriyet, kendini mitingi organize eden Millet ittifakından ayırıyor?

Bu reklamı yapmasındaki amaç ne?

Kendini kime kanıtlamaya çabalıyor?

Şu an kiminle yarışıyor?

Rakibi kim, örgüt mü?

Gerçekten çok ama çok ilginç!

***

Belediyenin imkanlarıyla mitingde boy gösteren, kendi imkanlarıyla örgütün bilgisi dahilinde olduğunu söylediği seçim büroları açan, afişler asan, ekibine broşür dağıttıran Fatma Kaplan Hürriyet’in, bu yaptıkları partisine artı katmaz!

Dağıttırdığı kumanya, alanların açlığını bastırır, üzerinde adının yazıldığı poşetler ise çöpe atılır gider! Yani o poşetlerde isim yazmakla hafızaya kazınmaz bir belediye başkanı! Yaptığı hizmetlerle kazınır! Leyla Atakan’ın hayatını film yapmakla değil, Leyla Atakan gibi olmakla tanınır!

Hürriyet, AKP’de eleştirdiklerini kendine hak göreceğine; adaletiyle, liyakatli oluşuyla, hoşgörüsüyle, hizmetleriyle o mitingde adından en çok söz edilen olabilirdi. Kürsüden örnek gösterilebilir, “Bakın İzmit’te martın sonu bahar oldu” dedirttirebilirdi!

Ama olmadı!

Maalesef nisanlar soğuk geçti İzmit’te…



AKP yapınca yanlış da Hürriyet yapınca doğru mu?


AKP yapınca yanlış da Hürriyet yapınca doğru mu?
AKP yapınca yanlış da Hürriyet yapınca doğru mu?


AKP yapınca yanlış da Hürriyet yapınca doğru mu?


AKP yapınca yanlış da Hürriyet yapınca doğru mu?