“MİLLET” İKTİDARA YÜRÜYOR
Seçimlere iki hafta kala tüm Türkiye’de ortalık iyice hareketlendi. Seçim çalışmaları son sürat devam ediyor. Seçim takvimi kısa sayılabilecek bir zaman diliminde gerçekleşiyor. Milletvekili adayları 8 Nisan’da belli olduktan sonra tüm partiler çalışmalarını hızlandırdı.
Milletvekili adayları belirlenirken yine temayül yoklamalarının es geçildiğini, liyakatin esas alınmadığını, parti teşkilatına gönül veren ve yıllardır çalışanların değil, partilerin genel merkezlerinde etkili olabilen isimlerin listelere girebildiklerini gördük.
Bu duruma şaşırmadık, seçmen olarak yine hayal kırıklığına uğradık. Artık adaylar belli olmuş, bu saatten sonra bir şey değişmez ama bizim beklentimiz mecliste yeni yüzler görmek, millete söyleyecek yeni bir sözü/vaadi olan enerjik, vizyoner, millete hizmet için yarışan vekiller görmekti.
Kısmen de olsa partiler bunu gerçekleştirdi. Ak Parti üç dönem kuralı gereği bazı vekilleri liste dışı bıraktı. Kendi isteği ile aday olmayan az sayıda vekilin yanında yeni dönem için tekrar talip olanlar da vardı.
Aynı bölgeden iki dönemden fazla milletvekilliği yapanların istisnalar dışında bölgesine bir fayda sağladığını düşünmüyorum. Zaten asıl sorun Türkiye’de siyasetin hep aynı insanlar arasında top çevirme şeklinde dönüp durmasından kaynaklanıyor. Kimse vekil olduktan sonra diğer partililere veya siyasete gönül vermiş, faydalı olabilecek isimlere fırsat tanımak istemiyor.
Biz değil “ben” zihniyeti ülkeyi bugünlere getirdi…
Kocaeli özelinde bir Erzurumlu olarak seçilebilecek sıralara Erzurumlu isimlerin konulmasından memnun oldum. AK Parti listenin 1. sırasına Kocaeli Üniversitesi eski rektörü Prof. Dr. Saadettin Hülagü hocayı yazarken ortağı MHP’de listenin 2. sırasına Yudum Kaşıkçı’yı yerleştirdi. Adaylar Kocaeli’de Erzurumluların siyasete ağırlığını koyduğunun da bir göstergesi oldu. Mikro milliyetçilik yapmış olacağım ama kendilerine başarılar diliyorum.
Bu seçimlerde Kocaeli’de dengeleri değiştiren bir diğer unsur da Gebze adaylarının ön plana çıkması oldu.
MHP’de Yudum Kaşıkçı,
CHP’de Gebze Ticaret Odası efsane Başkanı Nail Çiler gibi bomba bir isim,
Gelecek Partisi’nden Serap Çakır,
Saadet Partisi’nden Hasan Bitmez isimlerinin CHP listesinden aday gösterilmesi Gebze’nin bu seçimlerden eli boş dönmeyeceğinin göstergesi…
Gebze Kocaeli’nin en büyük ve en çok göç alan ilçesi, hatta Türkiye’nin pek çok ilinden daha büyük bir ilçe, sorunları da ona göre büyük oluyor. Çalışkan, iş bitirici vekillere ihtiyacı var.
Bu bakımdan bir başına Nail Çiler ismi bile insana umut veriyor. Takip ettiğim kadarıyla en çok çalışan aday da kendisi, 4. sıra gibi kritik bir sıradan çok çalışarak çıkacağına inanıyorum. Bu noktada sıralamada CHP çok akılcı bir hareket tarzı belirlemiş.
Gelelim dün Kocaeli’de yapılan Millet İttifakı Mitingi ’ne…
Kocaeli Kongre Merkezi’nde yapılan miting soğuk havaya rağmen coşkulu geçti. Hafta içi mesai saati olması nedeniyle alandaki hazirunun büyük çoğunluğu emekli ve kadınlardan oluşuyordu. Hafta sonu veya saat 19:00 gibi mesai saati sonrası olsaydı katılım farklı olurdu.
Buna rağmen hem alana girerken hem de alandan ayrılırken yoğun bir kalabalığın içinde kaldık. Polis iki yerde üst araması yapıyordu, yoğun önlemler almıştı. Alanda tek bir taşkınlık ya da olay çıkmadı. İnsanlar çok saygılı ve medeni şekilde birbirlerine yer veriyor, yardımcı olmaya çalışıyordu.
En önemlisi yüzlerde bir umut ve gülümseme vardı. Seçmen millet ittifakına inanmış ve güven duyuyor.
Miting Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın konuşmasıyla başladı. Mansur Başkan Ankara için yaptıklarını Türkiye için yapacaklarını sıralarken aklımdan hala Cumhurbaşkanı adayı olarak kendisi geçiyordu. Bir diğer ayrıntı ise alandakilerin kendisine bozkurt selamı vermesiydi. Eski bir ülkücü olan Mansur Başkan hala ülkücü kökenlilerin kıymetlisi bir isim bunu göstermekten geri durmadılar.
Mansur Başkan seçimin kazanılması halinde en hassas olduğumuz konulardan biri olan terörle mücadeleye değindi. Taviz vermeden terör mücadelesinin devam edeceğinin altını çizdi. Türk savunma sanayisini daha da ileri noktalara taşıyacaklarını ifade etti.
Ardından Meral Akşener alanı dolduran İYİ Partililerin yoğun tezahüratı ile konuşmasına başladı. İYİ Parti’lilerin mitinge katılımı fazlaydı. Meral Hanım’ın konuşmasında helallik istemesi dikkat çekiciydi. Helallik istemesi masadan kalkmasıyla ilgili olarak seçmende yaşattığı üzüntüden kaynaklı olduğu izlenimini uyandırdı. Kısa süreli de olsa altılı masadaki sarsıntı olumlu gelişmelerle noktalandı ve geride kaldı. Siyasette 24 saat bile uzun bir süreymiş, bunu bir kez daha hatırlamış olduk. Her evden bir oy isteyen Meral Hanım, İYİ Parti’nin seçim sürecinden önceki olumlu seyrini devam ettirebilecek mi göreceğiz.
Gelelim CHP lideri Kılıçdaroğlu’na… Kemal Bey’in heyecanı, enerjisi ve performansı çok iyiydi. Akıcı konuşuyor, vaatlerini ardı ardına sıralıyordu. Kalabalık kendisine yoğun ilgi gösterdi. Her halinden bu defa seçimi kazanacağına çok inandığı anlaşılıyordu. Konuşması sırasında dikkatimi çeken bir kısım İYİ Partili’nin (aralarında tanıdığım yüzler vardı)sahadan ayrılmaya başlamasıydı. Belki erken saatlerde gelip uzun süre soğukta ayakta kalınca Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını tamamlamasını bekleyemediler. Yine de bir genel başkan konuşurken ayrılmasalar daha uygun olurdu.
İnanmak başarmanın yarısıdır, umarım Türkiye Hak Hukuk Adalet yolunda güzel bir adım atar.
Benim gördüğüm mitingde heyecan, coşku, umut vardı.
MİLLET İTTİFAKI iktidara hazırlanmış, bilenmiş, inanmış,
Millet iktidara yürüyor…