Hürriyet’in duvarları!
“Martın sonu bahar” sloganıyla geçen 31 Mart yerel seçimleri sürecinin sonunda Kocaeli’nin kalbi, CHP’nin eski kalesi İzmit, Fatma Kaplan Hürriyet ile tekrar CHP’ye geçmiş, Millet ittifakı, tümü AKP’nin olan ilçelerden birini almayı başarmıştı.
Millet ittifakı için İstanbul’da, Ankara’da seçimin kazanılması kadar, Kocaeli’nin kalbi olan İzmit’in kazanılması da önemliydi. İzmit’te meclis çoğunluğu Cumhur ittifakında olsa da başkanlık koltuğuna yıllar sonra CHP’li bir kadın belediye başkanı oturmuştu.
Hürriyet, milletvekilliği dönemini iyi değerlendirmiş, Kocaelispor maçlarına gitmiş, kadınlarla iyi iletişim kurmuş, kentin sorunlarını TBMM’ye sık sık taşımış ve yıllar önce önseçime takılarak yarım kalan İzmit Belediye Başkanlığı hayaline sonunda kavuşmuştu.
Hürriyet ismi önemliydi ancak bu başarı tek başına gelmedi.
AKP’nin adayı, AKP’nin tümünde kabul görmemişti, CHP örgütü ve İYİ Parti teşkilatları, cansiperane bir çalışma ortaya koymuştu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha önce afişinin asıldığı duvardan, Hürriyet’in afişleri defalarca indirilmiş, Hürriyet, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadınlara çiçek dağıtacağı Belsa’ya alınmak istenmemiş, “Hatırla” ismi verilen iftiralarla dolu, algılarla dolu bir çakma gazete bir sabah çarşıda araçların üzerlerine konulmuş ve tüm bu etkenler, Hürriyet’in duvardan inen afişini Belsa’ya astırmıştı.
Hürriyet’in mağdur duruma düştüğü her anda CHP ve İYİ Parti tabanları daha da kenetlenmiş, vatandaş daha da hırslanmış ve seçimde AKP’ye ders vermişti.
Evet, bu yaşananlar beni de ziyadesiyle rahatsız etmişti. Hatta, bu gidişle AKP’nin duvardan söktükleri Hürriyet’in afişini, Belsa’ya astıracağını dile getirmiştim ve haklı çıkmıştım.
12 ilçenin tamamının bir partide olmasının rekabet ortamını yok ettiğini, rehaveti doğurduğunu, bu nedenle değişime destek verilmesi gerektiğini de savunmuştum.
Öyle de oldu, bir rekabet ortamı oluştu. Yıllardır eski yönetimlerin görmediği Yürüyüş Yolu, Büyükşehir Belediyesi tarafından çok şık bir hale getirildi…
Fethiye Caddesi ise İzmit Belediyesi tarafından hoş bir görüntüye kavuştu.
Millet ittifakının kazanması hem Büyükşehir hem de 12 ilçe belediyesinde çalışan işçilere yaradı. Toplu sözleşmede işçinin lehine bir yarış yaşandı.
Lakin, bu yarış, bir zaman sonra tıkandı…
Hizmet yarışının yerini kavga ve polemikler aldı.
Büyükşehir Belediyesinin projesini tamamlayıp İzmit Belediyesine tahsis etmek istediği Cumhuriyet Parkı için İzmit Belediyesinin projesinin engellendiği, buranın İzmit Belediyesine verilmek istenmediği gibi bir algı oluşturuldu. Her an Büyükşehir ekiplerinin iş makineleriyle gelip burayı yakacağı dillendirilmeye başlandı.
Derken dönemin CHP İl Başkanı Harun Yıldızlı ve dönemin İYİ Parti İl Başkanı Şanbaz Yıldız, bir araya geldi, bu kavgayı, kargaşayı halk lehine bitirmek için İzmit Belediyesi Meclis üyeleri Hakan Tanta ve Nurettin Bulut’u, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a gönderdi.
Buradaki kavganın bitmesi için Büyükakın’dan projeyi İzmit Belediyesine devretmesi istendi. Büyükakın, bu talebi geri çevirmedi ve boş yere gündemi meşgul eden Cumhuriyet Parkı kavgası bitti.
Lakin, atılan bu adım, Hürriyet’i öfkelendirdi. Örgütün başı olan Harun Yıldızlı da İYİ Parti İl Başkanı Şanbaz Yıldız da Hürriyet’in artık can düşmanlarıydı.
Hürriyet, Millet ittifakına zarar verdiği için kavga istemeyen CHP’lilerin sesine kulak veren Harun Yıldızlı’ya, il başkanlığından istifa edip milletvekili aday adaylığı başvurusu yapması sonrası resmen savaş açtı.
Yıldızlı’dan sonra Bülent Sarı’nın il başkanı olmasını engellemeye çalışması gibi, Hakan Çakar’ın ardından Gökhan Darcan’ın İzmit İlçe Başkanlığına atanmasını engellemeye çalıştığı gibi, 12 ilçe başkanı ve İl başkanının, yani örgütün Harun Yıldızlı’yı TBMM’ye taşıma çabasına rağmen Yıldızlı’nın adaylığına engel olmak için genel merkezin adeta kapılarını aşındırdı.
“Bakalım CHP’de kimin ‘Yıldız’ı sönecek!” başlıklı makalemde Hürriyet’in bu çabasını sizlere aktarmış, genel merkezde kredisi giderek azalan Hürriyet’in son kredisini Harun Yıldızlı için kullandığını, Yıldızlı aday yapılmazsa Hürriyet’in siyasi geleceğinin süreceğini, Yıldızlı aday yapılırsa Hürriyet’in siyasi geleceğinin tehlikeye gireceğini dile getirmiştim.
Ve CHP Genel Merkezi, dün açıkladığı listede, ‘Yıldız’ı sönenin Hürriyet olduğunu duyurmuş oldu. CHP Genel Merkezi, asıl patronun örgüt olduğu, kimsenin kendini örgütün üzerinde görmemesi gerektiği mesajını resmen verdi.
***
Oysa 31 Mart yerel seçiminin kazanılması, CHP için Millet ittifakı için büyük şanstı.
Kocaeli’nin kalbi İzmit alınmıştı.
O kalbe girmek kadar, o kalpte kalıcı olmak, tüm organlara nüfus etmek önemliydi.
Yani Hürriyet, örnek bir belediyecilik örneği sergileseydi, kendini örgütün üzerinde görmeseydi, yola çıktıklarını yolda terk etmeseydi, kendinden uzaklaştırmasaydı, örgütüyle, gençleriyle, çalışanlarıyla, ekibiyle, müdürleriyle barışık olsaydı, kurduğu duvarları yıksaydı bugün genel seçimlerde, yarın yerel seçimlerde Millet ittifakına artı puan katacaktı, başarılar getirecekti.
Lakin olmadı, o kalp kırıldı…
Keşke böyle olmasaydı…
Keşke müdürü tarafından taciz edildiği öne sürülen kadın çalışanı gazetemizde haberi çıkana kadar görmezden gelmeseydi Hürriyet, keşke 8 Mart’ta engelleri aşarak Belsa’da kadınlara çiçekler dağıtan Hürriyet olarak kalsaydı…
Keşke, evindeki eşine şiddet uygulayan belediye işçisine TİS sözleşmesinde “Seni kovarım” resti çeken Hürriyet’i yaşatsaydı çalışanlarına…
Keşke sırf hamile kaldığı için mobbing uygulandığı söylenen, bu yüzden çocuk düşürdüğü iddia edilen kadını, tekrar hamile kalınca kovduğu ileri sürülen bir belediyenin başkanı olduğunu değil, kadınlara pozitif ayrımcılığı lafta bırakmayan bir belediye başkanı nasıl olunur, bunu gösterseydi tüm Türkiye’ye…
Keşke, hak-hukuk-adalet kavramlarını, Hürriyet ile görseydi bu kent…
Keşke, parmakla gösterilen, gıptayla bakılan, örnek alınan bir Hürriyet’i konuşsaydı bugün Kocaeli…
Keşke, o duvardan sökülen afişini Belsa’ya asması için çabalayan örgütünü, gençlerini, kadınlarını yoldaş bilseydi, keşke basın özgürlüğüne inansaydı, her yanlışına alkış tutanları değil, yanlışına yanlış diyenleri, eleştirileri önemseseydi.
Keşke martın sonu gerçekten bahar olsaydı İzmit için…
Lakin olmadı…
Hürriyet, barışamadı, küsmeyi, küstürmeyi seçti.
Kendisine iftira attığını dile getiren muhtara gösterdiği hoşgörüyü, tevazuyu, yol arkadaşlarına gösteremedi.
***
Evet, dün listeler açıklandı…
AKP’li belediye başkanları, örgütüyle birlikte öğrenirken açıklanan listeleri; Başkan Hürriyet, gün boyu farklı programlarda geçirdi vaktini…
Listeler açıklanırken parti örgütünün yanında olmayı seçmeyen, projelerle ilgili toplantı, Kocaelispor maçının Belsa önünde dev ekrandan yayınlanması ve iftar programıyla kendi gündemini belirleyen Hürriyet, uzunca bir süre milletvekili adaylarını tebrik eden bir paylaşımda dahi bulunmadı.
Lakin gecenin finalini o meşhur duvarla yapıverdi!
Hani şu afişinin söküldüğü, seçimi kazandırdığını düşündüğü duvar!
Baro binasının duvarı…
Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Sana söz 85 milyonun Cumhurbaşkanı olacağım” sloganının yer aldığı afişi astırdı bu duvara Hürriyet. Bunu da örgütle birlikte değil, ekibindeki birkaç isimle afişin önünde fotoğraf çekilerek paylaştı ve tüm Millet ittifakı adaylarına başarılar diledi.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı 1 ay önce netleşen Kemal Kılıçdaroğlu’na afiş jesti yapmak için milletvekili adaylarının açıklandığı günü bulmuştu nedense!
Yaptığı bu hareket de ‘ben merkezli’ idi…
Yoksa Hürriyet, 31 Mart yerel seçimlerini örgütüyle değil de bu duvar sayesinde mi kazandığına inanıyordu?
Atanmamaları için uğraştığı İl Başkanı Bülent Sarı, İzmit İlçe Başkanı Gökhan Darcan ve yönetimleriyle arasına duvar ören, partisinin meclis gruplarına dahi katılmayan, WhatsApp gruplarından dahi kendini çıkaran Fatma Kaplan Hürriyet, Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu örgütüyle değil de bu duvarla mı Cumhurbaşkanı yapacağını düşünüyordu?
Bu yüzden mi, “SEN ANLADIN KOCAELİ. ‘Sen anladın İzmit’ dediğimizde seçimi kazanmıştık. Şimdi de Kocaeli ve tüm Türkiye için diyoruz. Tüm millet ittifakı adaylarına hayırlı olsun, başarılar diliyoruz” notuyla paylaşmıştı afiş önünde çekildiği fotoğrafları?
Öyleyse yanılıyor…
O duvara asılan afiş değildi Hürriyet’e seçimi kazandıran…
Seçimi kazandıran o duvardan afişi söküldüğünde yanında duran örgütüydü…
Örgütle, gençlerle, çalışanlarla, kadınlarla araya çekilen duvarlara asılacak hiçbir afişin bir hükmü yok bu yüzden…
Yapacaksa Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı, örgüt yapacak; Hürriyet’in duvarları değil!
