Bu borcu Tahsin Tarhan ödemeli!
Niye böyle dedim, size uzun uzun anlatayım.
15 milletvekili İYİ Parti’ye göndermeseydi Kemal Kılıçdaroğlu, belki de İYİ Parti, seçimlere giremeyecek,
CHP, İYİ Partililerin tepki oyları ile oy oranını artıracaktı… Bu da Kılıçdaroğlu’nun hanesine başarı olarak yazılacaktı. Ama bunu yapmadı Kılıçdaroğlu, kendini düşünmedi.
Çünkü, sağ seçmenden, milliyetçi seçmenden oy alabilecek bir partiydi İYİ Parti.
Kurulacak ittifakla iktidarı değiştirebilme şansları artacaktı. Keza öyle de oldu.
CHP 15 vekili vermenin sonucunda oyuna oy katmadı ama İYİ Parti hızla oylarını artırmayı, AKP’den ve MHP’den oy çekmeyi başardı.
***
Kılıçdaroğlu’nun fedakarlığıydı bu, kendi siyasi istikbalini arka plana atmaktı.
Yetmedi, farklı siyasi görüşlerden muhalefet partilerini bir araya getirdi, bir masa kurdu.
Bu masaya İYİ Parti’nin yanı sıra Saadet Partisi, DEVA Partisi, Gelecek Partisi ve Demokrat Parti’yi de ekledi.
“Bu partiler baraj altında kalsın, dağılan oylarla daha fazla vekil çıkarıp, partililerimin gözüne gireyim” diyebilirdi ama demedi.
Artık gemiyi karaya vurduran Cumhur ittifakını devirebilme ihtimali olan ittifakı oluşturdu.
Bu da yine Kılıçdaroğlu’nun bir fedakarlığıydı aslında ve yine kendi siyasi istikbalini ön planda tutmadı.
***
Peki bu fedakarlığı hep Kılıçdaroğlu’ndan mı bekleyecek partililer…
Onlara düşen bir fedakarlık yok mu?
Milletvekillerine düşen bir fedakarlık yok mu?
6’lı masada seçim barajını kesin geçebilecek iki parti var; biri CHP, diğeri İYİ Parti.
Bu nedenle de diğer 4 parti, bu partilerin çatısı altında seçime girecek.
Gelen son bilgilere göre Kılıçdaroğlu, 4 parti için 40 milletvekili kontenjanı ayırmış durumda.
Saadet Partili, DEVA Partili, Gelecek Partili ve Demokrat Partili 40 aday, belirli illerde seçilebilir sıradan CHP listelerine konulacak.
Ortak listeyle seçime girilecek iller arasında Kocaeli’nin de olduğu artık daha çok dillendiriliyor.
CHP’nin Kocaeli’deki aday listelerinde Saadet Partili bir isme yer vereceği söyleniyor.
***
Peki, neden Saadet Partisi?
Çünkü Kocaeli, Saadet Partisi’nin eski kalesi.
SP’nin bir vekil çıkaracak kadar oy almışlığı çoktur ancak barajı aşamadığı için bu oy diğer barajı aşan partilere dağılmıştır.
Ancak bu kez böyle bir şey olmayacak, Saadet Partili isim, seçilebilir bir sıradan TBMM’ye girebilme şansını yakalayacak.
Bu durum, SP’lilerin oylarının boşa gitmeyeceğini düşünerek sandığa daha inançlı, daha yoğun gitmesine sebep olacaktır.
Böylelikle CHP’nin 3 olan vekil sayısını, 4’e taşıyıp, 5. İsmi dahi potaya sokabilirler.
Hani dedim ya; hep Kılıçdaroğlu mu yapacak fedakarlığı diye, işte burada ortak listeyle seçime girilen kentlerdeki CHP’li milletvekillerine de fedakarlık yapmak düşüyor.
***
Son genel seçimlerde malumunuz üzere Kocaeli’den CHP’li 3 Milletvekili Meclis’e gitti.
Birinci sırada Fatma Kaplan Hürriyet, ikinci sırada Haydar Akar, üçüncü sırada ise Tahsin Tarhan vardı.
Fakat CHP’nin kentimizdeki oyu 2 buçuk milletvekili çıkarmaya yetmişti.
Tarhan, Saadet Partisi’nin barajı aşamaması nedeniyle dağılan oyları sayesinde milletvekili olabilmişti.
SP’ye borçlanmıştı bir nevi!
Saadet Partisi olmasaydı bugün Tarhan yoktu!
Gerçi Sayın Tarhan bu gerçekle yüzleşmekten hep kaçtı, kerameti sürekli kendinde aradı ama onun öyle olmadığını başta kendisi olmak üzere herkes çok iyi biliyor.
Sözün özü, Tahsin Tarhan Saadet Partisi’ne baya bir borçlu.
***
Hürriyet, İzmit Belediye Başkanı oldu, Haydar Akar TBMM Başkanvekili seçildi, artık aday olmayacağım dedi, geriye sadece bulunduğu yeri SP’ye borçlu olan Tarhan kaldı!
Tarhan yana yakıla bir dönem daha vekillik düşünüyor.
Düşünmekle kalmayıp bu uğurda bütün kozunu oynuyor.
Geçmişte ters düştüğü hatta kavgalı olduğu herkesle oturmanın yollarını dahi arıyor.
Yeterki tekrar vekil olsun!
Olsun tamam, olmasının bana bir zararı olmadığı gibi;
Topluma yararı tartışmalı olan bu vekilimiz hep mi CHP’den isteyecek?
CHP için hiç mi fedakarlık yapmayacak?
Kılıçdaroğlu’nun dahi bunca fedakarlık yaptığı bir süreçte, dolu dolu, tam bir vekil oyu bile alamamış,
Ve SP’liler sayesinde TBMM’ye girmiş olan Tarhan, hala ne vekilliği peşinde?
***
Tarhan’ın adaylığı, böylesi kritik bir seçimde CHP’ye ne kazandıracak?
Bugüne kadar ne kazandırdı da tekrar listeye girecek?
Tarhan, vekilliği boyunca kaç gönüle girmiş, kaç gencin işini çözmüş?
Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında dava açılan dönemin CHP il gençlik kolu başkanından vebalı gibi kaçan, bir fabrikaya referans olarak adını bile yazdırmayan Tarhan mı vekil olacak?
Söyler misiniz, CHP Genel Merkezine kaç genç, kaç kadın partili onun yeniden vekil olması için baskı kurabilir?
Kaç kişi Ankara’ya gider Tahsin Tarhan için, kaç örgüt emekçisi Genel Merkezi fax, mail yağmuruna tutar?
Kaç ilçe başkanı arkasında durur, açıklama yapar?
Hangi halk sokakta onun adını bilir?
Bunların bir tanesi dahi olsun, sözlerimi geri almaya hazırım.
***
Tarhan için söylenen tek şey, Genel Merkezde çok güçlü olduğu…
Bırakın Allah aşkına!
Güçlü ve kendinden emin olsaydı burada oyun kurmaya oyun bozmaya çalışmazdı.
Küçük hesaplar peşinde olmazdı.
CHP örgütünün kaotik durumlarında bir vekil olarak, üstelik Parti Meclisi Üyesi olarak sorumluluk üstlenirdi.
Ama o örgütün işlerine karışmamayı bile beceremedi, çaktırmadan (güya) taraf oldu, işleri daha da çıkmaza soktu!
Tarhan’ın güçlü olduğu koca bir balondan ibaret!
Güçlü olsaydı Kılıçdaroğlu İzmit’ten giderken makam aracına binmeye çabalarken korumalar Tarhan’ı kenara almazdı.
O araca Bülent Sarı ve Hürriyet ile birlikte binerdi.
Güçlü olsaydı ilçe başkanları eski il başkanları için değil, Tarhan’a destek açıklaması yapardı.
Güçlü olsaydı bir ilçe başkanının atanma sürecinin rezil hale gelmesine müsaade etmezdi.
***
Evet bir noktada çok güçlü!
O da ekonomik anlamda…
Kafası zehir gibi ticarete çalışıyor.
Devletten 100 milyon TL teşvik alıyor.
Sonra kalkıp kendinden başka devlet teşviği alanlara “yandaş muamelesi” yapıyor.
Teşviği kendine müstahak, başkasına rant olarak anlatıyor.
O alınca “Teşvik belgesi”, başkası alınca “yandaşa ganimet dağıttılar” mealinde konuşuyor.
Aldığı teşviği haberleştirince bu kez bize de “yandaş basın” iması yapıyor.
“Kalem elinde, çevir çevir yaz” şeklinde bana özelden mesaj atacak kadar şuurunu kaybediyor.
Sanki teşviği biz aldık!
Sanki teşviği sadece iktidar mensuplarına dağıttılar.
Almışsın işte! Alacaksın tabi, kimse babasının malını dağıtmıyor.
Ama “Bu iktidar döneminde devletten teşvik aldı, vay be” dediklerinde de zoruna gitmeyecek! Onu göğüsleyecek!
İlk fırsatta bize satılık kalem muamelesi yapmayacak!
Varsa satın aldıkları, bizi onlarla karıştırmayacak!
Adam gibi diyeceğini diyecek, işine bakacak.
***
Karnesi kırık notlarla dolu olduğu halde; daha karne bile ortada yokken SP sayesinde vekillik gören Tarhan’ın, CHP için fedakarlıketme vakti geldi!
Hazır muhalefet, AKP iktidarını göndereceğine bu denli inanmış, tüm oklar 6’lı masanın lehine işliyorken;
Saadet Partililere olası açılacak kontenjan için fedakarlık yapma sırası artık Tarhan’da…
SP’lilere diyetini ödesin, varlığıyla heyecan getirecek yeni yüzlere şans versin.
CHP’den TBMM’ye yeni bir yüz gönderme şansını bire düşürmesin. Gençlere, kadınlara yol açsın.
Açmalı ki yeni yüzlerin, gençlerin, kadınların heyecanı, çalışma azmi, SP’nin de inanmışlığı ile birleşip,
CHP listesinden TBMM’ye çok daha fazla vekil taşıyabilsin.
***
Evet bakalım Tarhan, Kılıçdaroğlu’na ve borcuna ne kadar sadık!
Önce CHP mi, yoksa önce koltuk mu, etiket mi, makam mı, mevki mi, teşvik mi (?)
Bekleyip görelim…