Sarıbay yeniden sahnelerde…

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Cumhuriyet Halk Partisi’nde milletvekili adaylık süreci erken başladı.

Evvela CHP örgütlerinde görev yapanların istifa süreci yürürlüğe konuldu.

Bu bağlamda ne yapacağı en fazla merak edilenlerin başında CHP Kocaeli İl Başkanı Harun Yıldızlı geliyordu.

Yıldızlı genel merkezin belirlediği takvimin son saatlerinde nihai kararını açıklayarak milletvekilliği için kolları sıvadı.

Biliyorsunuz, Harun Yıldızlı Cengiz Sarıbay’dan sonra il başkanlığı koltuğuna oturan bir isim.

Yıldızlı’nın il başkanı seçilmesinde Sarıbay’ın büyük payı olduğu biliniyor.

Bilinen bir gerçek daha var…

O da Cengiz Sarıbay’ın CHP’deki emeklerinin artık taçlandırılması yönündeki beklentisi…

***

Evet, böyle bakıldığında milletvekili olmak kimin hakkı diye sorduğumuzda Sarıbay öne çıkıyor.

Çünkü CHP ne zaman çıkmaza girse “Gel Cengiz Ağabey” denildi.

Bir kez olsun ‘gelmem’demedi, ‘bu partinin hamalı ben miyim’demedi, sorumluluk üstlendi.

Başarılı bir il başkanlığı yaptığını asla iddia edemem.

Başarı kavramı görecedir.

Fakat Sarıbay döneminde CHP’nin Kocaeli’nde itibarlı bir yeri olduğunu söyleyebilirim.

Şimdi itibarsız mı, hayır değil.

Ama bir otorite boşluğu olduğu çok net!

***

Konumuza dönelim…

Cengiz Sarıbay, bugüne kadar hep kenarda durdu.

Bir makama talip olmadı.

Görev verirlerse yaptı, görevi olmadığı dönemlerde de CHP’ye farklı yönlerden katkı sundu.

Ama artık o da CHP’ye verdiği hizmetler karşısında milletvekili olmayı istiyor.

Bu son derece doğal bir istek!

Daha dün CHP’nin kapısını bulanlar bile birtakım makamları kendine hak görüyorsa Cengiz Ağabeyin hak görmesini anlamak lazım.

Aday gösterilir veya gösterilmez orasını bilemem.

Artık bir yola girdi.

Bugün kendisiyle telefonda kısa bir konuşmamız oldu.

Soracak çok sorum vardı fakat onları sonraya sakladım.

Evvela Cengiz Ağabey ile aramızda geçen diyaloğu sizlere bir aktarayım:

*********

-Hayırlı olsun Cengiz Ağabey. Kimse Kılıçdaroğlu ile görüşemezken siz maşallah gidip niyetinizi beyan etmişsiniz. Genel başkandan söz alabildiniz mi bari?

“Genel başkana gittim, gittiğimi kimseye söylememiştim. Söz möz aldığım falan yok. Ben sadece ‘İzin verirseniz bu dönem milletvekili adayı olmak istiyorum. 2018’de siz devam edin dediniz, devam ettim. İki seçim, bir referandum geçirdim’ dedim. O da ‘Hayırlı olsun’ dedi. 10-15 dakikalık nezaket görüşmesiydi.”

-Kocaeli’yi sordu mu peki?

Kocaeli’yi tabiki sordu. ‘Kocaeli iyi olacak ama İzmit ilçe başkanı hala atanmadı, onun bir an evvel atanması lazım’ dedim.

-Kesin aday mısınız, geri dönmek yok, değil mi?

“Ben kesin kararlıyım, inşallah.”

-Harun Yıldızlı sizin aday olmanız için çabalayacaktı ama kendisi de aday oldu. Artık birlikte yarışacaksınız?

“Harun Bey’le yarışmayız, beraber oluruz. Harun benim evladım.

-Kendinizi hakikaten şanslı görüyor musunuz?

“Kendimi her zaman şanslı görüyorum, kendimi de kimseyle mukayese etmiyorum. Benim bu partiye yaptığımı belediye başkanları bile benim kadar yapmadı. Hikmet Bey 10 yıl belediye başkanlığı 5 sene milletvekilliği yaptı. Ben bu partiden hiçbir şey almadım ama onlar kadar hizmet ettim. 1991’den beri ben milletvekili adayı olmadım. En son 1991’de adaydım.”

-Genel merkezden başka yöneticilerle görüşme şansınız oldu mu? Onlardan destek istediniz mi?

-Özgür Özel ile görüştüm, eski il başkanı olan milletvekili arkadaşlarımla görüştüm. Hiç kimsenin böyle bir söz verme hakkı yok. Zaten herkes kendi derdinde.

-Kılıçdaroğlu’nun yanından memnun ayrıldım diyebilir misiniz?

“Ben genel başkanın gözümün içine baktığını, beni mutlu ettiğini hissettim. Çok zarif bir adam bilirsin.Ben ona ‘Sayın genel başkanım 5 sene il başkanlığı yaptım, 5 senede sadece 6 kere size geldim’ dedim. ‘Tabii az geleceksin orada (Kocaeli) çalışman lazım’ dedi. ‘İl başkanlığını kendi isteğimle bıraktım 3 sene içinde de ilk kez sizi ziyaret ediyorum’ dedim. Sizi de bildiğim için ‘Gitsin il başkanı kendi ilinde çalışsın’ diye düşündüğünüzü biliyorum’ dedim. ‘Doğru düşünüyorsun’ dedi. Bunlar hep benim için olumlu şeyler oldu. 5 senede 6 defa gittim ya. Tek başıma hiç gitmedim. İl başkanlığından hiçbir şikayet götürtmedim. Yine şikayetler vardı ama ben bunu hiç yansıtmadım. Şimdi herkesin dilinde, öyle olmaz.

-Bu dönem milletvekillerinden Haydar Bey aday olmayacağını söyledi, Fatma Hanım zaten yok. Geriye sadece Tahsin Tarhan kalıyor. Tarhan bir dönem daha devam etmeli mi, yeniden vekil olmayı hak ediyor mu sizce?

“Bir Tahsin Bey var evet. Tahsin Bey çalışkan bir arkadaşımız. Kolay değil batı yakası zor bir bölge. Tabii ki hak ediyor. Hak etmemişse zaten yeniden listeye koymazlar.”

-CHP’de aday bolluğu yaşanacağa benziyor. İşiniz kolay değil?

“Bu yıl 50’ye yakın aday çıkabilir. Çıkması da lazım bu parti zor bir parti. Genel merkez tercih eder ona göre kamuoyundan oy alır. Ama ben tanınırlık, bilinirlik ölçüsünde ismi geçen adayların çok çok üzerinde bir bilinirliğim var. Çayırova’dan Kandırasına, Karamürsel’ine kadar 49 seneyi devirdim avukatlıkta. Benim müvekkillerimin yarısı diğer partilerde. Bunlar ‘Siz aday olursanız oy veririz’ diyen insanlar. Başka partilerden oy alacak tek insanım.”

********

Cengiz Sarıbay’ın sözleri bu şekilde.

Gayet inançlı, gayet özgüvenli.

CHP’nin kodlarını çok iyi bilen biri.

“Ben bu partinin kara kutusuyum” sözlerini hatırlayanlar bunu daha net anlar!

Dolayısıyla bütün olasılıklara hazırdır.

Şayet aday gösterilmezse partiye sırtını dönmeyecek yegane insanlardan biridir.

Yolu açık olsun…

TEŞEKKÜRLER KOCAELİ…

Ne istiyoruz İzmit Belediyesinden?

Hiçbir şey istemiyoruz!

Bir şey istemediğimiz için sanırım durmadan sopa yiyoruz.

Oysa biz sadece vatandaşlardan bize iletilen konuları, ihbarları haber yapıyoruz.

Hem de belgeleriyle birlikte!

Ne bir iftira ne bir yalan var haberlerimizde.

Bir derdi, tasası olanlar şikayetinin kimler tarafından dikkate alınacağını iyi bildiğinden adres olarak bize geliyorlar.

***

Bize herkes gelebilir, o belediye bu belediye fark etmiyor!

O haberleri biz masa başından uydurmuyoruz, öyle değil mi?

Şahıslar belli, olaylar belli, belgeler belli!

Eee o zaman?

Sizin derdiniz ne?

O belediyede taciz vakası yaşanmadı mı?

Tacize konu olan şahıslar sizin personeliniz değil mi?

O belediyede bir kadın çalışan hamile olduğu için mobbing görmedi mi, tek taraflı olarak iş akdini feshetmediniz mi?

Bunları biz kafamızdan mı uyduruyoruz?

***

Siz halkın belediyesiyseniz biz de halkın sesiyiz!

Kocaeli’nde bırakın İzmit’i nerede bir zulüm varsa, bize iletin ve arkanıza yaslanın!

Gazete Barış her şeyi göze aldığını dokuz yıl öncesinde bu kentin hafızasına kazıdı.

Her türlü karalamaya, itibar suikastınaalışkındır.

Kimler geldi, kimler geçti, kimler gelecek, kimler gidecek, kim bilir!

Ama biz burada olmaya ve kamu adına görev yapmaya devam edeceğiz.

***

AKP’nin en güçlü ve en şımarık olduğu dönemlerde diz çökmemişiz de şimdi mi çökeceğiz?

Kimseye kastımız, kimseye düşmanlığımız yok!

Ama Kocaeli’nde basın öyle bir vaziyet aldı ki, yazılan her haberin mutlak bir gerekçesi vardır!

Yoksa ne diye haber yapılsın ki?

İşte, Gazete Barış bu anlayışı şiddetle reddetmeyi sürdürüyor.

Onun içindir ki çoğu önemli haberler bizim ekibimize ulaştırılıyor.

Diğer haber sitelerinin çoğu dahil olmak üzere;

Kocaeli’de yerel gazete okuyan çoğu kimse ilk adres olarak bizi görüyor.

Bunun paha biçilemez keyfi karşısında diyeceğim tek şey;

Teşekkürler Kocaeli…

Bizi bilen bilir, bilmeyen de kendi gibi bilir!

Gerisi hikaye…!