AKP, EYT’de ne umdu, ne bulacak?

EYT’lileri umutlandırıp, sonra bu insanların umutlarını yıkmayı huy mu edindiniz siz?
Ne yapıyorsunuz, ne yapmaya çalışıyorsunuz anlamak güç!
Gerçekten amacınız ne?
Geçim derdi ile boğuşan bu insanların aklıyla alay mı ediyorsunuz?
Düşünüyorum, düşünüyorum çıkamıyorum işin içinden…
Bulamıyorum bir gerekçe…

Bu ülkenin gerçek emekçileri olan, yıllardır çalışıp didinen, ülkemize emekleriyle değer katan bu insanlara “Türemiş” demenizdeki maksat neydi?
Bu insanlara “Köpük” diyen yazarların şımarıklığı neydi?
Bu meseleye “Boş iş” deyip geçmenizin, EYT’lilere “Çift dikiş yapacaklar”, “Erken emeklilik istiyorlar”, “Hazine bu yükü kaldıramaz” demenizin izahı neydi?

Hepsini geçtim, Vedat Bilgin, bakan olmadan önce bu insanlar için bir çalışma yapmaya girişmişken, bu çalışmanın talimatını Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan aldığı iktidara yakın medya tarafından aylarca dillendirilirken, EYT’liler bu çalışma üzerinden umutlandırılırken böyle bir talimatın olmadığını söylemenizin, umutlandırdığınız insanların umutlarını kırmanızın sebebi neydi?

Onlar, her şeye rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanlış bilgilendirildiğini dillendirirken, tüm söylemlerine rağmen ondan medet umarken Erdoğan’ın “ Seçim kaybetme pahasına yok” demesi ne demekti?

Tüm bu sözleri sarf edip, anketler öne gelince “Seçim kaybetme pahasına yok” sözünüzü unuttunuz, bu insanlara daha düzenlemeyi tamamlamadan “Müjde” verdiniz…

Evet içinde aylık bağlama oranıyla ilgili bir iyileştirme yoktu, staj ve çıraklık mağdurlarını EYT kapsamına alan bir çalışma yoktu; çıktınız, “Yaş şartı olmaksızın emekli olacaklar” diye müjde verdiniz… 5000 prim gününü dolduran tüm EYT’lilerin emekli olacağı algısı oluşturdunuz. Hatta bunu devlet televizyonu TRT bile dillendirdi. İnsanlar gitti, eksik kalan primlerini askerlik ya da doğum borçlanması ile tamamladı. Kimisi kredi çekti, kimisi eşten dosttan borç aldı bunu yaparken. Niye, çünkü en düşük emekli maaşı yani 5 bin 500 lira bile olsa bu maaşı çektiği krediye bağlayacaktı ya da bu parayla eşe dosta borcunu ödeyecekti.

Müjdeyi peşin verdiniz lakin düzenlemeyi Meclis’e bir hayli zaman sonra getirebildiniz…

Sonra ne oldu, o borçlanan EYT’liler büyük bir şok yaşadı… Çünkü, bu insanlara kendi şartlarına göre emekli olacaklarını söylediniz. Yani 1999 yılı öncesi işe giren herkesin 5000 prim günden emekli olamayacağı, 1995 yılından sonra işe girenlerin 5975 güne kadar primlerini tamamlaması gerektiği düzenlemede yer aldı. Bunu, iktidara yakın medya da bu şekilde aktardı.

Ne yapacak bu insanlar şimdi?
Borçlarını nasıl ödeyecekler?
1 aya kadar emekli olacaklarını düşünürlerken 3 yıl daha nasıl bekleyecekler?

Ya da şöyle söyleyeyim, yıllardır geçim dertleriyle ilgili çığlıklarına kulak tıkadığınız bu insanlara seçim kaygısıyla getirdiğiniz böyle bir çözüm, size sandıkta ne getirecek?

Sizi gerçekten anlamak güç! Hakikaten bunu yaparken neyi amaçladınız? AKP, EYT’de ne umdu, ne bulacak?