Ellibeş bu hesabı çıkarırsa ben de özür dileyeceğim!

Yılmaz Karabıyık

Yılmaz Karabıyık

Tüm Yazıları

“Alo Fatih” ile akıllara kazınan Haber Türk’ün, “Annem karne hediyesi olarak et aldı” diyen çocuğu, muhabirin yönlendirdiğini tespit edip haberi yalanlaması ve özür dilemesi, açıkçası bu açıklamaya karşı şüpheci yaklaştırdı beni. Lakin, haberin yayınlandığı kurumun açıklamasını şimdilik doğru kabul etmek durumundayım. Bu bağlamda da haberin yalan olduğu sonucu ortaya çıkıyor.

Peki, neden böyle bir yönteme başvurma gereği duyar ki bir muhabir ya da bir medya organı?
Yalana neden başvurur ki ekonomideki gidişatı anlatmak için…
Etik değil, ahlaki değil ve de çok gereksiz…

Olmayan bir şey için atılır yalan, olanın yalanı atılır mı? Kurgu yapmaya ne gerek var?

Vatandaş bu haberi görünce ne olacak? Malumun ilanını görmüş olacak, kendini görmüş olacak yani gördüğünü, yaşadığını görmüş olacak!

Uzat mikrofonu, et alıp alamadığını sor vatandaşa, zaten o sana anlatır evine et girmediğini ya da üç beş parça girdiğini… Ayda yılda 200-300 gram kıymayı zor aldığını o sana anlatır. Elbette ki her vatandaş için geçerli değil bu durum, hali vakti yerinde olanlar da var lakin genelden söz ediyorum. Asgari ücretliden, asgari ücretin biraz üzerinde maaş alandan söz ediyorum. Kirada oturandan, tek maaşla çocuk okutandan söz ediyorum. 5 bin 500 lira reva görülen emekliyi hiç saymıyorum bile.

Ocak ayında üç defa zamlanan eti bırakın, marketlerde satılan 1 litrelik süt, 25-27,5 lira arasında fiyatlanıyor… Sebze ve meyve fiyatları uçuk. Faturalar, kiralar uçuk. Yani demem o ki gerek yok karne hediyesi olarak et satın alınan çocuk yalanına!

Bu arada o aile, o çocuk için yalan olabilir bu haber lakin başka aileler için yalan değil maalesef!
Çocuğuna karne hediyesi olarak bile üç beş parça et alamayacak insanlar maalesef çok bu memlekette!
Hani nerede diye sormayın, birini alıp karşınıza getirip konuşturacak değilim. Gerek yok! Az çok matematik biliyorsanız; hanesine 8 bin 500 lira giren 4 kişilik bir aile üzerinden hesap yapın… En düşük 3-4 bin lira kira ödeyen, doğalgaz ile birlikte en az bin 500 lira fatura ödeyen bu ailenin mutfak masrafları, okul masrafları, kıyafet, ulaşım ve benzeri masrafları hariç elinde kalan para 3-4 bin lira. Hadi 3-4 bin lira ile ayın sonunu getirecekleri, üstüne bir de et alacakları bir hesap çıkarın bana, çıkarın ki muhalefetten beklediğiniz özrü ben de dileyeyim! En düşük emekli maaşı yani 5 bin 500 lira ile nasıl yaşanabileceğini anlatın bana, anlatın ki ben de iktidarınızdan özrümü paşa paşa dileyeyim!

Nereden çıktı bu özür mevzusu diye soracak olursanız; bu haberin yalan çıktığının duyurulması sonrası AKP Kocaeli İl Başkanı Mehmet Ellibeş, haberden sonra tepkisini gösteren muhalefet partilerine yüklenmiş, onları yalanı yaymakla suçlamış ve özür beklediklerini kaydetmiş…

Muhalefet partilerinin bu haberin doğruluğunu araştırması, habere konu olan aileye ulaşması gerekirdi elbette, konuya bodoslama atlamaları doğru olmamış. Lakin, bu memlekette çocuklarını ısıtamadığı için saç kurutma makinesini çocuklarına verip diğer odada canına kıyan anneyi de gördük, oğluna pantolon alamadığı için intihar eden babayı da. Bu ülkede, manavın, kasabın önünden geçerken çocuklarının dikkatini başka yöne çekmeye kalkan aileler var. Bu ülkede çöpten yiyecek toplayan da var, çocuklarına karne hediyesi olarak birkaç parça et alan da.

Abartı değil hiçbiri…

Ellibeş, yalana verdiği tepkide haklı olabilir, peki herkesin bildiği, yaşadığı, hissettiği doğrular ne olacak?
Onların bir özrü var mı?