‘EYT’ bitti ‘EMT’ başladı, AKP’ye ‘SET’ göründü!
“Yıllardır neden çözmediniz, peki neden şimdi?” diye sorsam inanın altı dolu bir cevap veremezler!
“Bir de bunlar türedi”, “Boş iş”, “Hazineye yük”, “Erken emeklilik istiyorlar”, “Çift dikiş yapacaklar”, “ Seçim kaybetme pahasına yok” ifadelerini kullandıkları insanlara neden şimdi kapattıkları kapıyı yarım da olsa açtılar? Neden bunca yıllık mağduriyeti görmeyenler, mağdurlara etmedik laf bırakmayanlar, neden şimdi bu sorunu tastamam olmasa da çözmeye yeltendiler?
Nedeni belli değil mi? Vermeye çalışacakları hangi cevap bunun seçim yatırımı olduğu gerçeğini değiştirecek! Nasıl bizi bunun seçim yatırımı olmadığına ikna edecekler? Edemezler… Anketlerdeki olumsuz tablonun, muhalefetin olası iktidarlarında bu meseleyi çözeceğine dair sözler verişinin bir yansıması bu…
Maalesef, milyonlarca EYT’linin mağduriyetini görüp, bunu dert edinerek çözmediler bu meseleyi…
Geçim kaygısı güdenlerin mücadelesi, seçim kaygısı güdenleri yendi, hepsi bu!
Lakin, bu mağduriyet, bu sorun bitti diyemeyiz!
Çünkü bu mağduriyetin sadece bir kısmı çözüme kavuşturuldu…
Hala kanayan yaraları var bu insanların, hala çözüm bekleyen sorunları var, hala geçim kaygıları var!
***
Çözüleni anlatayım ben size…
Sonrasında çözülmeyene geçeriz…
EYT’li vatandaşların şanslı olanları halihazırda bir işte çalışıyordu, yani işsizlik dertleri yoktu, en azından evlerine ekmek götürebiliyorlardı. Kimilerinin çalışacak dermanı kalmamış, artık dinlenmek istiyordu, kimilerine ise maaşları yetmez olmuş, emekli maaşının da üzerine eklenmesiyle biraz olsun daha sosyal bir hayat sürmeyi düşünüyorlardı.
EYT’nin en mağdur kesimi ise işyerleri özelleştirilmiş ya da bir şekilde işten çıkarılmış, işsiz vatandaşlardı. Bu insanlara işveren “Yaşlısın”, Devlet ise “Gençsin” diye kapı kapatıyordu. Günü birlik işlere koşturuyorlar, emeklilik yaşını bekliyorlardı.
Çıkarılan ve yakında Resmi Gazete’de yayımlanacak olan bu düzenleme ile açılımı emeklilikte yaşa takılanlar olan EYT, tarihe karışacak. 2 milyonun üzerinde insan, yaşı beklemeden emekli edilecek!
Lakin, bugün EYT’nin seçim sürecinde yarım yamalak da olsa çözüme kavuşmasında hiç kuşkusuz ki en büyük etken olan EYT Federasyonu, bu mücadeleye başlarken tek bir sorun üzerinden yola çıkmadı… “Bizi emekli edin” diye haykırmadı sadece milyonlar! Bu kadar basit değildi bu mağduriyet!
Dinlemediler “Bizi bizden dinleyin” diyen Federasyonu…
Sadece “EYT” ismini yok ettiler, ABO’yu, staj ve çıraklık mağdurlarını es geçtiler…
Meslek lisesinde sigorta girişleri yapılmış insanları EYT kapsamına almadılar. 1999 öncesi sigorta girişleri olmasına rağmen bu girişleri saymadılar. 1 milyonun üzerinde olduğu söylenen staj mağdurlarının mücadelesi de EYT Federasyonu tarafından sürdürülüyor. “Biz emekli olduk, onları boş verelim” tavrına girmediler. Önümüzdeki süreçte bu mücadelenin dozu daha da artacak. Umarım, bu insanların yaşa takılma mağduriyeti de bu süreçte çözüme kavuşturulur. Aksi durumda sandıkta yine küs bir kitleyle karşı karşıya kalacaktır Cumhur ittifakı…
Dedim ya olay sadece emekli etmekle bitmiyor, bugün staj ve çıraklık mağdurları da EYT kapsamına alınsa, yaşa takılmaktan kurtarılsa da mağduriyet maalesef bitmeyecek.
Çünkü bu insanların en büyük mağduriyeti aylık bağlama oranı ve reva görülen en düşük emekli maaşı. Tamam, EYT meselesi, AKP döneminde başlamadı, bu mağduriyetin mimarı AKP değil lakin, aylık bağlama oranını düşüren, prim arttıkça maaştan kesinti yaşanmasına sebep olan AKP iktidarının ta kendisi…
Bu aylık bağlama oranı sadece EYT’lilerin değil, her birimizin meselesi aslında ama konu kazanılmış hakların iadesi olduğu için EYT üzerinden anlatıyorum bu mağduriyeti…
Bu insanlar işe girdiklerinde aylık bağlama oranı yüzde 70 idi. 1999-2008 arasında bu oran yüzde 55’e, 2008’den sonra yüzde 28’e düşürüldü.
EYT’lilerin maaşları bu üç oranın ortalaması ile hesaplanacak. Mesela ilk sigorta girişi 1990 yılında yapılan bir EYT’linin 1999 eylül ayına kadar aylık bağlama oranı yüzde 70, 1999-2008 arası aylık bağlama oranı yüzde 55, 2008’den sonraki aylık bağlama oranı yüzde 28 üzerinden hesaplanacak. Üç oranın ortalaması alınacak ve emekli maaşı ortaya çıkacak.
Düşünsenize 1990 yılından 1999 yılına kadar çalıştığınız işyerinde priminiz en düşük seviyelerden yatırıldı, 1999-2008 yılında priminiz biraz daha arttı ve 2008’den sonra ise priminiz en yüksek seviyeden yatmaya başladı. Primin en yüksek yattığı dönemde bu emekli aylığına yüzde 28 yansımış olacak, en düşük seviyeden yattığı dönemde ise yüzde 70 olarak yansıyacak.
Ya da şöyle düşünün 1990-1999 yılları arasında en yüksek seviyeden, 1999-2008 yılları arasında orta düzey bir seviyeden, 2008 sonrası ise düşük bir seviyeden primi yatanla, yukarıda örneğini verdiğim EYT’linin maaşı arasında büyük fark oluşacak.
Mevzubahis kazanılmış hakların iadesi ise 1999 öncesi oran ne ise o oranla emekli olmalıydı bu insanlar. Aylık bağlama oranları yüzde 70’ten hesaplanmalıydı. Lakin siz, 1999 yılında iktidar olanların yaş şartı ile mağdur ettiği bu insanların emekli olamama mağduriyetini çözüp, sizin oluşturduğunuz ABO mağduriyetini sürdürmeyi tercih ettiniz…
Asıl büyük mağduriyet, aylık bağlama oranının düşürülmesi idi…
Mezarda emekliliği 1999 yılı sonrası işe girenlerin üzerine zaten yıktınız, 2008’den sonra işe başlayanlara zaten yüzde 28 oranındaki aylık bağlama oranını reva gördünüz de en azından EYT’lilerin mağduriyetini tam çözseydiniz… En azından bu insanların kazanılmış haklarını “Yasalar geriye işletilemez” diyerek tam verseydiniz! Ama siz ölümü gösterip sıtmaya razı ettirmeyi seçtiniz. Bu nedenle bu mesele burada bitmedi. EYT Federasyonu Genel Başkanı Gönül Boran Özüpak ve EYT’liler, sıtmaya razı gelmedi. Haklar tam iade edilene kadar bu mücadelenin bitmeyeceği net bir şekilde ifade ediliyorlar.
***
İnsanların geçim kaygısını görün artık… Saraylarla, makam araçlarıyla itibar olmadığını, asıl itibarın vatandaşını refah içinde yaşatmak olduğunu idrak edin. Biraz vicdan, biraz merhamet gösterin…
Hem EYT’lilere haklarını tam iade edin hem de günümüz için ABO’yu yeniden düzenleyin. Yüzde 28 gibi yok hükmündeki oranı yüzde 70’e çıkarın.
Asgarinin kelime anlamını hatırlayın mesela… “En düşük, en azami” demek… “Dip” demek… Siz kripto borsası yönetmiyorsunuz, ülke yönetiyorsunuz, vatandaşınıza dibin de dibi olduğunu gösteremezsiniz… Asgari ücreti 8 bin 500 lira yaptığınız yerde en düşük emekli maaşını 5 bin 500 lira olarak belirleyemezsiniz. (Keza onu da önce 4 bin 375 lira olarak açıklayıp, sonra 5 bin 500 liraya çıkardınız). 1+1 ev kirasının 5 bin liraya yaklaştığı ülkemde, 5 bin 500 liraya “Yaşanabilir” diyemezsiniz. Asgari ücretlinin 1 yılda alamadığı maaşları 1 ayda alan sizler; bizlerin asıl, sizlerin vekil olduğunuzu unutamazsınız! Özel sektörden çalışanına asgari 8 bin 500 lira vermesini isterken, bir işçinin maaliyetini işverene asgari 12 bin küsür lira olarak mal ederken siz, milletin vergileriyle dolan Devlet’in kasasından emekliye ödenecek asgari maaşı 5 bin 500 lira olarak belirleyemezsiniz…
EYT’yi çözdük deyip, milyonlarca EYT’liyi 5 bin 500 liraya mahkum edemezsiniz… En düşük seviyeden pirimi yatanla, orta seviyede primi yatanın maaşları en düşük emekli maaşında yani dipte birleşti, bu adaletsizliği yok sayamazsınız!
***
Evet, bugün halihazırda çalışmaya devam eden EYT’liler, en düşük seviyede bir maaş dahi alacak olsa bir yan gelir elde etmiş oldu! Lakin, onlar da biliyor ki emeklilik bu rakamlarla hayal. Sağlıkları el verirse mezara kadar çalışmak zorunda kalacaklar. Sağlıkları el vermezse 5 bin 500 lira gibi bir parayla sürünecekler. Cumhurbaşkanı’nın daha önce “Çift dikiş istiyorlar” deyip, sonrasında ise çift dikişe teşvik müjdesi verdiği bu insanlar da daha önce emekli olmuş, aldıkları maaş giderek asgari ücret seviyesine ya da daha altına inmiş insanlar da çalışmaya ya da sürünmeye mahkumlar.
Evet, doğru emeklilikte yaşa takılmayı yani EYT’yi çözdünüz lakin, bu insanlar bu kez de emeklilikte maaşa takıldı! EYT bitti, EMT başladı! Ve bu insanlara bunu siz reva gördünüz. Silkelenin, kendinize gelin artık! EMT’yi çözmeden seçime girerseniz sandıkta emekliye takılanlar (SET) olarak iktidarınıza veda etmek durumunda kalırsınız… Açık söylüyorum, bu şartlarda seçimde size SET, çok net görünüyor! Üstelik bunun o saatten sonra çözümü de yok!