Bu neyin pazarlığı?

Uğur Ulusoy

Uğur Ulusoy

Tüm Yazıları

Ülkenin en düşük maaşını alan çoğunluğun maaşını belirlemek için ülkenin yüksek gelirlileri yoğun efor sarf ediyor!

Düşünsenize, milletin vekilleri yani bizim seçtiğimiz vekiller bile bizden çok maaş alıyor. Hem de en yüksek memur maaşını alıyor.

Devletin imkanları da cabası…

Diğer taraftan yine işçi kesiminin haklarını savunmak için kurulan sendikaların başındakiler işçilerin aidatlarıyla güzel ve forslu bir hayat yaşıyorlar.

Ne milletin vekillerinin ne de işçilerin haklarını korumak için var olduğu bilinen sendikacıların akşam eve giderken ekmek hesabı yaptığını düşünmüyorum ya da tütün alıp evinde sardığını…

Asgari ücret zammı için oturum üstüne oturum yapmanın mantığı yok.

Neyin pazarlığını yapıyorsunuz ki…

Kurban pazarından koç mu alıyorsunuz da bu kadar pazarlık yapıyorsunuz…

Daha önce de dedim yine diyeyim; Verin milletin vekilinin aldığı maaşın en az yarısı kadar işçi ve emekliye ortada sıkıntı kalmaz. Her sene asgari ücret tespit komisyonu toplanmaz.

Diğer taraftan da EYT konusu var. Öyle miydi, böyle miydi, şöyle miydi derken mevzu uzadıkça uzuyor.

Nedense mevzu dar gelirliler olunca herkes matematik mühendisi kesiliyor, ekonomi uzmanı kesiliyor.

Hayat işte; Kimisi emekli olmak için mücadele ederken bir de emekliler var.

Adeta üstü çizilmiş emeklilerin.

Kiraların ortalama 4 bin-5 bin bandında olduğu dönemde emekliler nasıl geçiniyor daha doğrusu nasıl geçinemiyor hiç soran yok.

Dinç ve sağlıklı olanları elbette çalışmak zorunda kalıyor ama ya hasta olanlar, yaşı ilerlemiş olanlar ne yapacak?

Eskiden insanlar kefen parası diye kıyıya para atarlardı.

Bugün insanlar ekmek almaya para bulamazken kefen parasını nasıl ayırsın.

Zaten kefen takımının fiyatı olmuş 2 bin lira…

Emeklinin iyi kötü yaşayabilmesi için maaşı en az asgari ücret seviyesinde olmalı.

Zaten Avrupa’nın emeklileri gibi başka ülkeye gitmek şöyle dursun, memleketlerine gidebilseler o da yeter.

Sağlıklı, huzurlu ve ‘Barış’ dolu günler dileği ile…