EYT’de muhatabı tanıyan var mı?
Emeklilikte yaşa takılanlar meselesini uzun yıllardır takip ederim… Bu konuyla sayısız haber ve makale yazmışlığım vardır. Öyle ki arkadaşlar, bazen “Yazacak başka bir konu mu yok?” diye bana takılırdı. Ama EYT’nin ne denli bir mağduriyet olduğunu, milyonlarca insana nasıl bir sıkıntı yaşattığını çok iyi bildiğim için bu konunun üzerine gitmekten hiç vazgeçmedim. Kim ne derse desin, 4-5 milyon EYT’li ve onların mağduriyetinden etkilenen aileleri var, bu konu bu yüzden oldukça önemli.
Düşünsenize işe başlarken bir sözleşme imzalanıyor ve bu sözleşme; yıllar sonra bir gecede çıkan yasa ile değişiyor. Siz yakın zamanda emeklilik hayali kurarken bir anda yaş sınırına tabii oluyorsunuz, emekli olma hayaliniz yıllar sonraya öteleniyor. Ve düşünün ardından iktidara gelen hükümet, 20 yıldır bu meseleyi çözmek bir yana mağduriyetinizi katlıyor, aylık bağlama oranınızı düşürüyor, size “Türemiş” diyor, “Boş iş” diyor, “Yük” diyor, mücadelenizi görmezden geliyor, “ Seçim kaybetme pahasına yok” diyerek tüm umutlarınızı yok ediyor.
Ve düşünün bir şekilde işsiz kalmışsınız; özel sektöre gidiyorsunuz “Yaşlısınız” diyor, devlete gidiyorsunuz “Yaşınız genç, sizi emekli edemem” cevabını veriyor. Yaşınız 50’yi geçmiş, gündelik işlere koşturarak yaşamaya, çocuk okutmaya çabalıyorsunuz. Pandemi oluyor en çok sizi etkiliyor, ekonomik kriz oluyor en çok sizi vuruyor. Öyle ki emeklilik hayalleri suya düşmüş lakin bir işte çalışmakta olan EYT’lileri şanslı görecek kadar mağdursunuz.
Yıllardır süre gelen bu mağduriyeti benim gibi basın mensuplarına, muhalefet partilerine, sendikalara fark ettiren, arkasında geniş bir kitle oluşturan bir isim var: Gönül Boran Özüpak…
Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinin başına geçmiş, aktif bir yönetim oluşturmuş, yaptığı toplantılarla, basın açıklamalarıyla, sosyal medya gücüyle milyonlarca EYT’liyi bir çatı altında toplamayı başarmış bir isim Özüpak.
Bugün benim diyen siyasi partinin, sendikanın toplayamayacağı kalabalığı toplamış, 2 milyon katılımlı mitingler yapmış bir isim kendisi…
EYT Sosyal Yardımlaşma Derneğinin önce illerde temsilciliklerini açan, sonra illerde dernekleşmeye giden ve sonunda da EYT’yi federasyona dönüştüren Özüpak ve arkadaşları; en başındandır hükümete kapı kapatmamış, defalarca “Bizi bizden dinleyin” demiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ayak üstü dosya sunmaktan çekinmemiş, arkasındaki kitleyi taşkınlıktan, yasa dışı hareketlerden uzak tutmuş, hakkını demokratik yollarla aramalarını sağlamış, EYT meselesinin çözülmemesi durumunda sandık resti çekti diye hükümet ve iktidara yakın gazeteler tarafından “Siyasetin arka bahçesi” olarak nitelendirilmesine rağmen yılmamış bir lider…
Ben EYT’yi, EYT meselesini onlarla bildim, onlarla öğrendim… İki defa söyleşi yapma imkanım oldu kendisiyle, her iki söyleşisinde de Cumhurbaşkanı aleyhine tek söz sarf ettiğini işitmedim… Hep şunu söyledi; “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanları tarafından yanlış bilgilendirildiğini düşünüyoruz. Bizi bizden dinleseler, bizi anlayacaklar” oldu… Ancak Erdoğan, bir kez olsun EYT Federasyonu’nu muhatap almadı, bir kez olsun onları, onlardan dinlemedi.
Ve şimdi anketlerdeki sıkıntı, EYT meselesini tekrar gündemlerine soktu AKP iktidarının… Muhalefetin “Biz çözeceğiz” sözleri, anketlerin de etkisiyle iktidarı harekete geçirdi. Çalışma Bakanı Vedat Bilgin, EYT meselesini çözmek için çalışmalar yapıyor. Son yaptığı açıklamada ellerinde tek bir formülün olduğunu, çalışmalar sonlandığında kamuoyuna duyuracaklarını dile getirdi Bakan Bilgin.
Daha önce de belirttiğim gibi EYT’nin çözümü için formül aramanın manası yok. Tek bir çözüm var, bu insanlara çalışma hayatına başladıkları tarihteki sözleşmelerinin uygulanması… Yani o dönemin aylık bağlama oranı ve o dönemin şartlarına göre emeklilik hakkı tanınması. Bunun dışında bu meselenin bir çözümü yok. İşte bu yüzden Bakan Bilgin’in, EYT’yi Türkiye gündemine sokan, 31 Mart yerel seçimlerinde güçlerini ortaya koyan EYT Federasyonu Genel Başkanı Gönül Boran Özüpak ve arkadaşları ile bu meseleyi masaya yatırması gerekiyor.
Peki Bakan Bilgin ne yapıyor? EYT Platformu adında bir oluşumla bu meseleyi görüşüyor, konuşuyor. Yani mevcutta var olan, 2 milyon insanı bir alanda toplamayı başaran, EYT meselesinin tam çözümü için yapılması gerekenleri çok iyi bilen EYT Federasyonu dururken adını Vedat Bilgin’den duyduğumuz EYT Platformu da neyin nesi? Bu platformu tanıyan, bilen var mı? Burada amaç çözüm mü, yoksa çözmüş gibi yapmak mı? EYT Federasyonu’nun o günün şartlarında bir çözüm talebi ile EYT Platformu’nun çözüm talebi örtüşüyor mu? Bu platformun arkasındaki kitle ne kadar ki EYT Federasyonu dururken bu platform ile görüşülüyor? Ya da EYT Federasyonu, bu süreçte neden muhatap alınmıyor? EYT’yi bölmekle, asıl muhatapları görmezden gelmekle elinize ne geçecek? Ortaya koyacağınız formül tam çözümü getirmezse, mağduriyetleri yok etmezse; EYT Platformu, sizlerin formülünü kabul etse, size teşekkür etse ne olur, etmese ne olur?
EYT meselesini “Seçim kaybetme pahasına yok”tan, “EYT için formül arıyoruz”a getiren EYT Federasyonu ve onun arkasındaki kitledir; muhatap alınması gereken de bu yüzden federasyondur, iki günlük platform değil! EYT’nin çözümü için yıllardır mücadele yürüten, 2 milyon katılımlı mitinglerle tarih yazan, seçim sonuçlarına etki eden ve sizin bile gündeminize EYT’yi sokan EYT Federasyonu’nun tüm emeklerini yok sayıp, iki günlük platformu dikkate almak; “Adalet” anlayışınızı ortaya çok iyi koyuyor! Burada bile yok saymaktan öte durmuyorsunuz. Şimdi gel, sizden çıkacak formülden “Adalet” bekle, “Hayır” bekle!