Özel, Erdoğan’a seslendi “Gel davayı canlı yayınlayalım Hodri meydan”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel “Ben İmamoğlu'nun, bu davaların avukatıyım. Sen de Akın Gürlek yerine bu davaların savcısıysan, getir yargılamayı bu hafta yapalım. Gel canlı yayınlayalım. TRT ekranlarından canlı yayınlayalım. Hodri meydan!” dedi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel “Ben İmamoğlu'nun, bu davaların avukatıyım. Sen de Akın Gürlek yerine bu davaların savcısıysan, getir yargılamayı bu hafta yapalım. Gel canlı yayınlayalım. TRT ekranlarından canlı yayınlayalım. Hodri meydan!” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), "partiye kayyum atanmasını engellemek amacıyla" aldığı karar doğrultusunda, 21. Olağanüstü Kurultayı'nı bugün Ankara'da yapıyor. Genel Başkan Özgür Özel'in yeniden genel başkanlığa aday olduğu kurultayda, Antalya Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal ve eski milletvekili Berhan Şimşek de aday olacağını açıklamıştı. Uysal, kurultay başladıktan sonra adaylıktan çekildiğini açıkladı. Ümit Uysal, "Partimi yıpratmamak adına, adaylığımı sürdürmeyeceğim" dedi.
Adaylıktan çekilen Uysal'ın açıklaması şöyle:
"Kıymetli dostlarım, değerli yol arkadaşlarım; Bildiğiniz üzere, bugünkü tarihli CHP Olağanüstü Kurultayı’nda, CHP Genel Başkanlığı’na adaylık için girişimde bulundum.
1. Hükümetin partimize yönelik hukuksuz saldırılarına karşı partimizin güçlendirilmesi; Sayın Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere tutuklu arkadaşlarımızın tahliyesinin sağlanabilmesi için güçlü ve tutarlı bir yönetim anlayışının inşası.
2. Her ne kadar mevcut yönetimin son 15 günlük performansından memnun olunsa da, parti yönetimimizin en güçlü şekilde yeniden yapılandırılması.
3. CHP’nin, bütün Türkiye’yi kucaklayan, 85 milyonun tamamını yol arkadaşı kabul eden ve yüzde 50’yi aşan bir halk desteğine ulaşabilmesi.
Bu üç ana nedenle çıktığım yolda, partimi yıpratmamak için burada detaylarını ifade etmeyeceğim gerekçelerle adaylık iddiamı sürdürmeme kararı aldım. Arayan, destek veren tüm dostlarıma, tüm yol arkadaşlarıma, girişimime umutla ve sevgiyle yaklaşan herkese teşekkür ederim.
Tam demokratik, kalkınmış, üreten ve paylaşan bir Türkiye için; toplumun tamamını kucaklayan, yüzde elliyi aşan oranda halk desteğine sahip olan bir CHP için mücadelem en güçlü şekilde devam edecek. Birleşe birleşe kazanacağız! Saygılarımla."
“İrade milletindir”
CHP'nin kayıtlı 1368 delegesi, genel başkanın yanı sıra 60 üyeli Parti Meclisi (PM) ile Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyelerini belirleyecek. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasından 2 gün sonra yaptığı açıklamada, 4-5 Kasım 2023'te yapılan 38. Olağan Kurultay'da delegelere "para karşılığında oy kullandırıldığı" iddiasıyla başlatılan soruşturmayı "konusuz" bırakarak "kayyum atanmasını engellemek" için 6 Nisan'da olağanüstü kurultaya gideceklerini açıklamıştı.
Kayyum atamalarına ve İmamoğlu'nun tutuklanmasına tepki olarak "İrade milletindir" sloganıyla 21'inci kez toplanan CHP kurultayı, bugün Ankara'da Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde yapılıyor.
Pankartlar asıldı
Nazım Hikmet Kültür Merkezi'ne "Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu'na özgürlük", "Adayımı yanımda sandığı önümde istiyorum" ve "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz" yazılı pankartlar asıldı. Divan kurulu başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu'nun konuşmasının ardından Özgür Özel, saat 10.20 sularında kürsüye çıktı ve partililere seslenmeye başladı.

Özel'in konuşmasından satır başları şöyle:
* Bu kurultay yapılamasın diye bir cuma akşam üstü 16.59'da kayyum tebliğ etmek üzere kurulan kumpası boşa çıkarıp, bu kurultay yapılamasın diye arena salonuna cevap süresini bekletip kurultay ilanını boşa çıkarmaya çalışıp, bu kurultay yapılamasın diye yıllar önce kendi onayladıkları tüzüğe rağmen sabah tam 10.00'da hazır olmazsa kurultayı yaptırmayız, iptal ederiz hesaplarını boşa çıkarıp 81 ilden, 973 ilçeden bir pazar sabahı buraya gelip tertemiz iradelerini lekelemeye çalışan kumpasçılara karşı CHP'nin tarihini, bugününü, yarınını, iradesini ve geleceğe yönelik olarak bu ülkenin teminatı olduğunun gerçekliğini tüm Türkiye'ye gösteren canım arkadaşlarım hepiniz hoş geldiniz.
* Ne olursa olsun başaracağız... 9 Mart darbesine direnmek için sokaklara inen on milyonlara, hukuksuzca hapiste tutulan Ahmet Özer’e, Rıza Akpolat’a, Alaattin Köseler’e, Resul Emrah Şahan’a, Mehmet Murat Çalık’a, Silivri zindanlarında tutulan belediye meclis üyelerimize, bugünlerde tekrar hak arayacaklar olursa onlara gözdağı olsun diye 3 sefer beraat etmelerine rağmen Gezi davasından hepimiz adına orada tutulan Çiğdem Mater’e, Mine Özerden’e, Osman Kavala’ya, Can Atalay’a canım kardeşim Tayfun Kahraman’a, diğer siyasi partilerden tutsak olan tüm siyasilere ve Silivri Cezaevi’nde yatan yiğidime, aslanıma TC’nin bir sonraki cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na merhaba.
“İşte o gençlerin umudu için buradayız”
* Bugün 19 Mart başarısız darbe girişiminin bir ayağı olan partimize kayyum atama planını bertaraf etmek, CHP'nin ne demek olduğunu cümle aleme göstermek için buradayız. Kafasında bavullarını toplayıp gitmeye karar veren gençler bir seçim daha bizi beklemeye karar verdi demiştim, işte o gençlerin umudu için buradayız.
* Demokrasiye olan inancımız sonsuzdur, millet karar vermiş partimiz 47 yıl birinci parti olamamıştır, millet karar vermiş AKP 23 yıldır ülkeyi yönetme yetkisi almıştır. Demokraside aslolan milletin kararına saygıdır. CHP bu saygıyı duymuş hata kusuru kendinde aramış 47 yıl sonra yine bir başarı elde ettiyse demokratik sınırlar içinde elde etmiştir. Kimin demokrat olup olmadığına kaybettiğinde ne yaptığına bakarak karar verilir. Biz bugün kazandığında nasıl davranan kaybettiğinde nasıl davranan bir anlayışı hep birlikte mahkum etmek için buradayız.

“Bugün genel seçim olsa tercihi CHP olacaktır”
* Meydanları kitleleri üyeleri gençlerimizi sokağa mitinge eyleme hazırladık ve her geçen gün örgütümüzün bu kabiliyetlerinin hızla artmakta olduğunu, organizasyon yeteneklerini hızla geliştirdiklerini, özellikle 18-25 yaş arası gençlerin partiye üye oldukları gelişmeleri memnuniyetle takip ettik. Milletin sandıktaki mesajını doğru okumaya gayret ettik. Karşımızdaki partileri seçmenlerine duyduğumuz saygıyı gözeterek zaman zaman diplomatik ilişkilerle aman zaman liderleri aşıp onların seçmenleriyle konuşan bir dili ortaya koyup arkasında durduk. Partimizi birinci parti olarak tutmaya devam ettik. Geçen yıl temmuz ayı itibariyle 6 büyük firmanın ortalamasında yerel seçimde aldığımız oy oranında bugün genel seçim olsa tercihi CHP olacaktır cevabıyla ulaştık.
* Karşımızda muhataplarımız ne yaptı? Demokrasi sınavı kazandığında değil kaybettiğinde verilir. İktidar partisi ilk kez kaybettiği seçimlerden sonra yaptıklarıyla kaybetmenin sınavından geçemediğini tüm dünyaya göstermiştir.
* Kamu gücünü rakiplerine karşı kullanarak rakiplerini ve bizi sindirme gayretine giriştiler. Milleti kutuplaştırarak koltukta kalabileceklerini hesap ettiler ancak attıkları her adımda daha da zayıfladılar. Ülkemizdeki yoksulluğu daha da derinleştirdiler. Yasakları yoksulluğu yolsuzluğu daha da ileriye götürdüler. Demokrasiyi işine geldiğinde binilecek bir tren gibi görenler yenildikleri seçimden sonra hızla o trenden inmeyi tercih ettiler. Ellerindeki iktidar yetkisini kötüye kullanan despot bir rejimi kurmak için adımları planlı ve sistematik bir şekilde atmaya başladılar.
“Muhalefet etmeyi tek suç olarak resmileştirdiler”
* Yaşadığımız Saraçhane sürecinden önce yapılmış tüm anketlerin dün açıklanan mart ayı ortalamasında CHP kurulduğu gün olduğu gibi bugün de Türkiye’nin birinci partisi.
* Gezi benzeri sokakta toplanma gibi işlerin 12 yıl sonra bile devlet tarafından cezalandırılacağı hissini yaymak üzere özel tasarımlı operasyonlar yaptılar. Bunun içine RTÜK’ü de TRT’yi de devletin tüm kurumlarını alet ettiler. AK Parti iktidarına muhalefet etmeyi tek suç olarak resmileştirdiler. Oysa uyuşturucu baronlarını mafyaları milletin üzerine çökerken onlara ses etmeyenler, af talep edenler milletin AK parti iktidarına muhalefetini tek gözaltına ve tutuklama sebebi olarak gördüler. Temel amaçları Beylikdüzü’nde 1 İstanbul’da 3 kez Erdoğan’ın adaylarını mağlup eden İmamoğlu’nun önünü kesmekti.
“Dayanışma sandığına davet ettik”
* Her adımlarına hep birlikte kararlılık ve cesaretle mukabele ettik. Onlar adayı vatan emniyete götürdüklerinde artık sandık CHP üyelerinin değil bu darbe girişimine direnmek isteyenlerindir diyerek dayanışma sandığına davet ettik.
* Bu örgüt o gün 1 milyon 650 bin kişi 14 milyonun üzerinde yurttaşa, daha önce üyesi olmadıkları bir siyasi partinin kendi ön seçim sandığını dayanışma gösterebilecekleri bir demokrasi alanı gösterebilecekleri, 104 yaşında sandık başına koşan dedeyi, anasının karnındaki 3 aylık bebeği oraya taşıyan motivasyonu sağlayan her bir bireyin alnının ortasından öpüyorum.
“Bütün yolları kapattılar, tomaları koydular”
* Ön seçim motivasyonu 19 Mart darbe girişiminin olduğu gün, her darbenin bir hedefi şüphesiz İstanbul’un seçilmişi, bir sonraki cumhurbaşkanı adayımız bir hedef mekanı İstanbul’un emaneti Saraçhane’ye kayyım atamak olduğunu sabah gördüğümüz sözde terörle ilişkilendirilen dosyadan gördük. Ona İstanbul’da sokağa çıkmak neredeyse yasaklandı. 3 kişinin bir araya gelmesi 5 günlüğüne yasaklandı. O yasağı duyduğumuzda verdiğimiz karar Saraçhane’ye gitmek, o İstanbul’un emanetine İmamoğlu olmadığı sürece emanet kabule dip gece gündüz sahip çıkmak ve İstanbulluyu davet etmek oldu.
* Bütün yolları kapattılar, tomaları koydular milletimizin bağrından kopmuş canım polislerimize milletimizin evlatlarını üniversiteden adıma atmaya, tarihi yarımadaya adım atmamaya talimat verdiler. Bin kişi toplanırsa gidecek yeri kendiniz belirleyin diye emniyetteki müdürleri tehdit ettiler. Saraçhane tarihinin en büyük kalabalığıyla 1 milyon 200 bin kişiyle darbe girişimini hep birlikte geri püskürttük.
* Bugün Türkiye’de yine milletin çözeceği bir denge durumu mevcuttur. Cuntacılar yani darbeyi planlayanlar bir önceki seçimin sonuçlarından dolayı sarayda devlet dairelerindeki makam odalarına hapsedilmiş bir cunta olarak durmaktadırlar ama sokaklar irade halkındır, bizimle birliktedir.
* O cunta arkadaşlarımızı esir tutmaktadır. Bugün Türkiye’yi seçimden korkan, rakibinden korkan, milletten korkan bir cunta yönetmektedir. Tayyip Erdoğan halkın desteğini arkasına alan bir cumhurbaşkanı değil, halkın desteğini alanları kendine rakip olabilecekleri hedef alan bir cunta başkanına dönüşmüştür. Artık meşruiyeti yoktur, seçimden, sokaktan korkmaktadır. Bugün bu salondaki irade o cuntayı dağıtacak iradedir. Türkiye bir avuç cuntacıdan büyüktür.
* Ben İmamoğlu'nun, bu davaların avukatıyım. Sen de Akın Gürlek yerine bu davaların savcısıysan, getir yargılamayı bu hafta yapalım. Gel canlı yayınlayalım. TRT ekranlarından canlı yayınlayalım. Hodri meydan!
Kaynak: Cumhuriyet