İmamoğlu’ndan mahkeme savunmasında Erdoğan’a sert sözler!

Tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilen İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun hakimlikte yaptığı savunmada Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekilere yönelik sözleri dikkat çekti

İmamoğlu’ndan mahkeme savunmasında Erdoğan’a sert sözler!

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından, hakimlikte yaptığı savunma gündeme geldi. Savunmasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik yaptığı göndermeyle dikkat çeken İmamoğlu, ifadelerinde önemli vurgular yaptı.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ‘yolsuzluk’ ve ‘terör’ soruşturması kapsamında, 19 Mart sabahı gerçekleştirilen şafak operasyonuyla gözaltına alınmıştı.

Dört gün süresince gözaltında tutulan İmamoğlu hakkında dün verilen kararla, yolsuzluk suçlamasıyla tutuklanırken, terör soruşturmasıyla ilgili tutuklanma talebi ise mahkeme tarafından reddedildi.

İBB Başkanı İmamoğlu’nun yolsuzluk soruşturması kapsamında İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği'nde yaptığı savunmanın detaylarına ulaşıldı. İmamoğlu savunmasında şu ifadeleri kullandı:

Hakkımdaki tüm iddialar uydurma ve yalandır; bir kumpas içinde kurulan sistem karşısında mahkemeye çıkarıldım.
Kumpas, burada da düzenli bir şekilde devam etti. Aynı düzen devam ediyor; göreve geldiğim andan itibaren 1200 soruşturma geçirdim ama hiçbirinde bir şey bulunamadı.
Siyasi mücadelesini namertçe veren insanların yargıyı bir araç olarak kullandığını yaşıyorum.

"Ramazan ayında da kul hakkı yemeye devam etmiştir"

Şehri tamamen trafiğe kapatan, giriş çıkışları kontrollü hale getiren bu zihniyet, yaptıklarının yanlış olduğunu ve yalan, iftiradan ibaret olduğunu fark ederek, uydurma suçlarla Ekrem İmamoğlu’nun itibarını zedeleyeceklerini düşünüyorlar.

Bu namertlerin milletten aldığı ve alacağı cevabi çok iyi biliyorum. Namertlik peşinde koşan bir avuç insan 2019 31 Mart seçimlerinde yenilince milletin iradesini çalarak hırsızlık yapmıştır ve seçimi iptal etmişlerdir ve bir sonraki seçimde millet demokrasi tokadını bu bir avuç insanın suratına vurmuştur.

Demokrasiden, hukuktan, adaletten nasibini almamış insanlar 2019 yılında kul hakkını yedikleri gibi ne tesadüftür ki 2025 Ramazan ayında da kul hakkini yemeye devam etmiştir.

Milletin gözünün içine baka baka kul hakki yiyen bu zavallı bir avuç insan siyasi irade ve liderlerinin secimi kazanmak için her yolu mubah görmektedirler, bugün yaşanan bunun sonucudur.

Kaldı ki 4 gün önce sabah 06:00'da evimden alınmak için talimat veren bu zavallı akıl bu sürecin sadece 3-5 gün öncesinde dosyalara uydurma MASAK raporları ile doldurarak; ‘kısa bir örneği 250 bin TL evrakta görülüyor şirketiniz bu binayı satın aldığı’ iddia edilirken bu binanın 2 büyük bankadan kredi alınarak alındığını araştırmamışlardır.

Algı yaratmak, leke atmak, aylar öncesinden bugünün mahkemesinin gününü veren, bugünkü mahkemenin işaretini veren ‘Turpun büyüğü heybededir’ diyen Cumhurbaşkanının talimatını yerine getirmişlerdir. Milletimiz hak eden herkese cevabını verecektir.

"Kula kullak eden insandan..."

Yürütülen bu sistemli operasyon, ekim ayında Başsavcının İstanbul’a tayini ile başlamıştır. Dedikoduları İstanbul'un bütün sokaklarını sarmış olan bu şahıs yaranmak adına uydurma dava üstüne dava açarak hedefine varmak adına her türlü kötülüğü yapmaya hazır ve nazırdır. Kula kulluk eden insandan adalet bekleyecek değilim.

Namus haysiyet mücadelesini vererek yaşamının anlamına bunları katan bir kişi olarak bunun tam ter tersini yapanları da çok iyi tanırım.

"Millet iradesine göz dikmiştir"

Bu sürece dair son seçimde İstanbul’da 1 milyonun üzerinde fark yiyen, 17 Bakan ve kendisi birebir onlarca mitingle İstanbul’da mücadele edip kaybeden Cumhurbaşkanı İstanbul'da kaybettiği İBB ve muhtelif ilçeleri ele geçirme sürecini yargı üzerinden yürütmektedir. Buradan milletimize sesleniyorum, milletimiz bilsin ki sadece Ekrem İmamoğlu’nun diplomasına, işine, gücüne, namusuna, onuruna, malına, mülküne göz dikilmemiştir.

Bu kişiler ayrıca milletin var olan iradesine de göz dikmiştir ve artık bugün itibariyle savcıların sevk ettiği karara bakarak ifade ediyorum ki milletimizin de malı mülkü, namusu, şerefi, haysiyeti, emeği tehdit altındadır.

Bu akıl koltuğun, sarayın, İstanbul’un, memleketin, millete ait her şeyin kendisine ait olduğunu düşünmenin tezahürüdür. Mübarek Ramazan ayında hatırlatırım ki dünya fanidir, dünya mali kimseye kalmaz. Ebedi istirahat yeri 2 metre yerdir. Elbette önce yüce yaradan sonra milletime olan inancımla kendimi milletimize emanet ediyorum, milletimiz hak arama mücadelesine sorumluluk alarak devam etmelidir, millet büyüktür

"Uydurma siyasi yaşam hikayelerine benzemez"

Benim mal varlığım 3 nesildir devam eden aile şirketimden gelmektedir, bir yüzükle yola çıkan ve uydurma siyasi yaşam hikayelerine benzemez, asildir benim iş hayati yolculuğum.

Bir yığın vergi rekortmeni ve saygın iş adamlığı ile eştir. 1970'lerden 1980'lere, 1990'lardan 2000'lere, 2000'den bu günlere kadar gelmiştir.

Dolayısıyla MASAK raporlarını ciddiye almıyorum, MASAK raporlarındaki uydurma bilgi ve belgeler hakkında suç duyurusunda bulunacağımı beyan ederim.

Usulsüz işlem

Murat Ongun Belediyede Başkan Danışmanı olarak çalışmaktadır, benim bilgim dahilinde herhangi bir usulsüz işlemi yapmış olmayı kesinlikle kabul etmiyorum, yapılan teftişlerde de ve benim de bizatihi yaptığım tespitlerde kamu ahlakına şeffaflık ve hesap verebilirlik kişiliğime bu tür olaylara müsaade etmem.

Kesinlikle bilgim dahilinde değildir. Benim Murat Kapki ile herhangi bir bağlantım yoktur. Murat Ongun benim danışmanımdır. Fatih Keleş benim meclis üyemdir. 1-2 saatte dosyanın ayrıntılı incelendiğini düşünmüyorum. Dolayısıyla HTS ile ilgili sorular tarafımca anlaşılamamıştır.

Kaynak: sözcü