GTÜ’de yürüyüş yapan öğrencilere saldırıda bulunuldu
Türkiye İşçi Partisi Gebze İlçe Örgütü tarafından 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle yapılan basın açıklamasında, “Gebze Teknik Üniversite’sinde 8 Mart için yürüyen kadınlara bir grup tarafından saldırı gerçekleştirildi” denildi

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle Türkiye İşçi Partisi Gebze İlçe Örgütü tarafından bugün Gebze Kent Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasını yapan Ülkü Işık, “Bugün, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde sesimizi yükseltmek; ‘Biz kadınlar varız, buradayız, mücadelemizden vazgeçmiyoruz!’ demek için bir araya geldik. Emeğimiz, tarihimiz ve mücadelemizle buradayız! Kadın emeğinin yok sayıldığı; eşitlikten, özgürlükten, insanca yaşamdan uzak bırakıldığımıza bu düzene karşı direniyoruz! İşyerlerinde, sokaklarda, fabrikalarda, tarlalarda, kampüslerde; her yerde biz varız! Sesimizle, emeğimizle, dayanışmamızla, umutlarımızla buradayız. Biz; üreten, büyüten, değiştiren, dönüştüren kadınlarız. Hayatın her alanında, emeğimizle varız. Fabrikada, tarlada, plazada, okulda, sokakta, meydanlarda, omuz omuza, yan yana... Biz buradayız ve hiçbir yere gitmiyoruz!
“Yok saymaya çalışanlara inat varız”
Bizi yok saymaya çalışanlara inat varız. Kadın emeğini ucuz iş gücü olarak görenlere, örgütlenmemizin önüne engeller dizenlere, en ağır islerde, en düşük ücretlerle, güvencesiz koşullarda çalışmaya mahkûm etmeye uğraşanlara inat varız. İş yerinde bizleri mobbinge ve tacize maruz bırakanlara; sokakta, evde canımıza kastedenlere; sendikalaştığımız için kapının önüne koymaya çalışanlara inat biz varız. Bizim sesimiz duyulmasın, biz varlığımızı haykırmayalım diye her yolu deniyorlar, hukuksuz gözaltı ve tutuklamalarla sindirmeye çalışıyorlar. Ama biz buradayız! Umudu örgütlemek, geleceğimizi birlikte kurmak için buradayız, yan yanayız! Kadınlar tarih boyunca yalnızca üretmedi, aynı zamanda mücadele etti. Bugün de dünyanın dört bir yanında kız kardeşlerimiz yaşam hakkı, eşitlik ve özgürlük için direniyor. Filistin’de, İran’da, Afganistan’da, Latin Amerika’da, Türkiye’de; her yerde kadınlar adalet için, insanca bir yasam için mücadele ediyor.
“Bu direnişi kazanımla sonuçlandı”
Bugün, kadınların emek mücadeleleri, tarih boyunca olduğu gibi yine yolumuzu aydınlatıyor. Polonez işçileri, sendikaya üye oldukları için işten atılmalarının ardından günlerce direndi ve kadınların bu direnişi kazanımla sonuçlandı. Bu direniş̧, yalnızca Polonez işçileri için değil, tüm kadın isçiler için bir umut ışığı oldu. Kadın işçiler, en düşük ücretlere rağmen hayatlarını geçindirebilmek için en zor işlerde çalışmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan düşük zammın ardından, kadın yoksulluğu her geçen gün daha da derinleşiyor. Özellikle kırsal kesimde ve düşük ücretli sektörlerde çalışma koşulları, bize eşit bir yaşam fırsatı tanımıyor.
Kadınların en kötü koşullarda çalışarak 7 dakikada ürettikleri bir pantolonun bir aylık ücretlerine denk geldiği Özak Tekstil’de de kadınlar, tüm kadın işçilerin hakları için mücadele etti. Kadınların yolunu aydınlatan bir diğer direniş̧, İstanbul Esenyurt’taki HepsiJET deposunda çalışan dört kadın işçinin hakları için başlattıkları direniştir.
“Hayatımız bizimdir, geleceğimiz bizimdir!”
Kadınlar, çalışma koşullarındaki mobbing ve tacizlere karşı durarak haklarını savunmak için direniyorlar. Daha onlarca fabrikada, plazada, sokakta, evde direnen her bir kadına, tüm kız kardeşlerimize selam olsun! İstanbul Sözleşmesi’ni fesheden, 6284’ü tartışmaya açan, kadınların ve LGBTİ+’ların özgürlüklerine kasteden, nafaka hakkımıza göz diken, bir de utanmadan bu düzeni “aile yılı” masalıyla süslemeye çalışanlara karşı örgütlü gücümüzle buradayız! Kadınların direnişi susturulamaz, kadın mücadelesi durdurulamaz! Biz, sadece bugün değil, her gün varız! Ve biliyoruz ki yan yana geldiğimizde, dayanışmamızı büyüttüğümüzde değiştiremeyeceğimiz hiçbir şey yok. Bu yüzden, 8 Mart’ta, tüm kız kardeşlerimizi sokaklarda, meydanlarda, işyerlerinde, hayatın tam içinde sesimizi birlikte yükseltmeye davet ediyoruz: Biz varız, birliktegüçlüyüz! Bugün, kadın emeğini görünmez kılmak isteyenlere, bizi aile içine hapsetmeye çalışanlara, “kutsal aile” masallarıyla toplumsal rollerimizi sırtımıza yüklemeye çalışanlara inat, isyanımızla alanlardayız! Bir kere daha haykırıyoruz: Emeğimiz bizimdir, hayatımız bizimdir, geleceğimiz bizimdir!
“Biz varız! Biz kazanacağız!”
Dün Gebze Teknik Üniversitesi’nde 8 Mart için yürüyen kadın arkadaşlarımızın gerçekleştirdikleri eylem sonrasında ellerinde Azadiya Jinukeda yani kadınların özgürlüğü yazan pankartı tutmaları sebebiyle okuldaki faşist grupların saldırısına uğradıkları duyumunu aldık. 8 Mart için yapılan bir eylemde provakasyonlar ve yalan iddialar ile arkadaşlarımızın susturulmaya çalışılması kabul edilemez! Okulda susturmaya çalıştıkları kız kardeşlerimize ulaştık ve bugün onlar bizlerle, saldırıp yırtmaya kalkıştıkları pankart da burada. Bu pankartta Kadınıların Özgürlüğü yazıyor biz de bunu söylemekten ve istemekten çekinmiyoruz, ve söylemeye devam edeceğiz. Bir kez daha söylüyoruz "biz buradayız, bizi yalnızlaştırmaya, susturmaya çalışanlara inat buradayız. Sokakta, işyerinde, mahkemede, fabrikada; birbirimizden güç alıyor, birlikte kazanıyoruz; Gücümüzü dayanışmamızdan alıyoruz!
Ve hep birlikte tekrar haykırıyoruz: Eşit, özgür, sömürüsüz bir dünya kurulana kadar mücadelemiz sürecek! Biz varız! Buradayız! Biz kazanacağız!” dedi.