DİSK’in bölge temsilcisi Vedat Küçük, işçi davasında belediyeye şahitlik yaptı

İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in eski şoförü Hüseyin Özgül’ün belediyeye açtığı davada tanık olan isimler arasından DİSK Bölge Temsilcisi ve Genel İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı Vedat Küçük de vardı. Küçük, belediyenin tanığı olarak duruşmaya katıldı

DİSK’in bölge temsilcisi Vedat Küçük, işçi davasında belediyeye şahitlik yaptı

İzmit Belediyesi’nde Başkan Fatma Kaplan Hürriyet’in şoförlüğünü yapan
Hüseyin Ergül’ün haklarını alamadığı ve mobbinge uğradığı iddiasıyla açtığı dava bugün, Kocaeli 3.İş Mahkemesi’nde görüldü. Bugünkü davada tarafların tanıkları dinlendi. İzmit Belediyesi vekilleri dava öncesi, “Basında asılsız haberler yapılmaktadır” iddiasıyla basın mensuplarının içeriye alınmamasını istedi ve mahkeme de bu ilginç talebi kabul etti. Duruşma, kapalı bir şekilde görüldü.

Duruşmada tanık olanlar arasında DİSK Bölge Temsilcisi ve Genel İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı Vedat Küçük de yer aldı. Küçük, belediyenin tanığı olarak beyanda bulundu.

İşte Küçük’ün anlattıkları: “1994 yılında belediyeye girdiğimde davacı o dönemde belediyenin çay ocağında çalışmakta idi. Ben Genel İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı olarak çalışmaktayım, belediyede çalışmam. 2011 yılına kadar ise ben Belediyede çalıştım. Ben burada Basın bölümünde çalıştım. Davacı aynı zamanda Belediye Başkanının eşinin halasının çocuğudur. Belediye başkanının Milletvekilliği yaptığı dönemde davacının ben makam şoförlüğü yaptığını 2019 yılında da Başkan'ın seçilmesinden sonra Ankara'dan getirtilerek Makam Şoförlüğüne devam ettiğini biliyorum. Mevcutta sendikal sebepler dışında belediye ile bir bağım kalmamıştır.

“DAVACI TEK ŞOFÖR OLARAK ÇALIŞMAK İSTİYORDU”

Davacı aynı zamanda benim üyem idi. Bana birkaç kez istifa etmek istediğini bana dile getirmiştir. Ben de aksi halde kıdem tazminatı ödemesini alamayacağını söylemiştim. Giyim yardımı alacağı şöyle ki ilk önce kadroluların tabi olduğu bir uygulama idi. 2020 yılı itibariyle BEKAŞ ile yaptığımız sözleşme ile bu madde konmuştur, dolayısıyla Başkanın makamında çalışan çaycı, basıncı ve şoför gibi işçilerin de bu haklara tabi olmaları mümkündür, ben de davacının tek şoför olarak çalışmak istediğini bilmekteyim, belki bunun sebepleri fazla mesai ücretlerini almak olabilir, buna davacı da tabidir, tanıklık ücreti talebim yoktur.

“MOBBİNGE ŞAHİT OLMADIM”

Davacı vekilinin talebi üzerine soruldu: Bana her ne kadar davacının istifa süreci sorulmuş ise de ben davacıyı uyarmalarımdan sonra Sevtap Hanım tarafından çıkış işlemleri yapılırken gördüm, aynı günde kendisine 3600'den emeklilik hakkının olabileceğini söyledim. Sonraki süreçte ben başkan ile de çoluk çocuğunun mağdur olmaması nedeniyle konuştuğumda başkan da bana kendi iradesi ile ayrılan kişilere tazminat ödemesi yapmadığını bunu yaparsa ayrıcalıklı olacağını söylemiştir. Hatta sonrasında Başkan tarafından davacının yeniden başlaması teklif edilmesine rağmen davacının işe başlamadığını biliyorum. Tüm bunların dışında baskı ve mobbinge şahit olmadım.

“BAŞKANIN KARŞISINDAKİ ADAYI DESTEKLEDİ”

Davalılar vekillerinin ortak talebi üzerine soruldu: Bildiğim kadarıyla davacı kendi tercihi ile burada tek şoför olarak çalışmaktadır. Ben hiç ağzından ikinci şoförlük duymadım. Buna Milletvekili süreci de dahildir. Ben bunları davacıya sorduğumda üzerinden çok zaman geçmiş ise de davacının ben kararımı verdim şeklinde cevap verdiğini anımsıyorum. Özellikle kıdem tazminatını sorduktan sonra özellikle yeni bir iş arayışı olma çabası içerisinde olduğunu hatırlıyorum çünkü o dönem başkanın yeniden aday olmama ihtimali de var idi. Ön seçim döneminde ben davacının Başkan'ın karşısındaki aday olabilecek kişiyi desteklediğini anımsıyorum. Belki bu sebeple siyasi bir sebep olabilir. dedi.

Davacı asilin talebi üzerine soruldu: Ben davacıyla bu konuşmaları ilk çarşıda rastgele karşılaşmamız ile yaptım. Bazen istifa noktasına geldiğini söylerdi ama hiçbir zaman bunun tam gerekçesini bilmiyorum, dedi beyanı okundu. İmzası alındı.”