Büyükakın’dan genç çiftçilere proje çağrısı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin fidan dağıtım töreni bugün Park Bahçeler Kullar Fidanlığında gerçekleşti. Törende sözü alan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın şunları söyledi: “Öncelikle hepimizi yeniden geçirip gözden geçirip çiftçiye verdiğimiz desteğin bir başka uzantısı var. Bir tarafında tasarruf var. Çünkü burada yetiştirilen fidanlar, burası 200 dönümün üzerinde bir fidanlık. Oturduğunuz yerden sadece ön tarafı görüyorsunuz ama bu alan 200 dönüm. Ve biz burada fidanlar yetiştiriyoruz. Piyasadan 6 liraya alınabilecek olan fidanı 3 liraya mal etmiş Mesela 125 bin metreküp yerli tohum üretimini gerçekleştiriyoruz. Bu piyasa değeri metreküpü 1200 lira. 125 bin metreküp. Bu 162 milyon demek mesela. İnanılmaz bir bütçe. Yani aslında bütçeyi yönetmek sadece harcamayı doğru yönetmekten ibaret bir şey değil. Arka tarafında tasarruf da var. Onu da doğru yönetmeniz lazım.

“160 kar ettik”

Müdürlüğümüz çeşitli alanlardan hafriyatlar çıktığında onu bir alanda biriktiriyor ve 162 milyon lira sadece oradan tasarruf ediyoruz. Az önce Numan Bey'in bahsettiği Toramanlar Göleti sulama kanallarının yapılma yapımı işi 160 milyon TL birinci etabın yapım maliyeti. Evet oradan 160 harcadık ama buradan da 160 kar ettik. Küresel ekonominin ülkemize yansıdığı bu dönemde her şeyi yerli yerine koymak bunları yapılabilir kılıyor. Toplam 375 milyon lira harcanacak oraya ama bu sayede 3 bin hektar alan sulanmış olacak. Bu ne demek 4 bin 430 stadyum demek. Yan yana koyun ne kadar büyük bir alan olduğunu hayal edin. 12 ilçemizin içine girdiği bir alan sulanabilir alan olacak. Fındık deposu yapacağız 55 milyon lira.

“Pandemi döneminde aynı yaklaşımı sergiledik”

Kuraklığın çok arttığı bölgelerden insanlar göç etmeye başlayacak. Su krizleri yaşanacak su krizlerden mütevellit su savaşları yaşanacak. Buna önceden hazır olmazsanız, şehrinizin geleceğini buna göre inşa etmezseniz başa çıkmak imkansız hale gelir: toprakla uğraşan eken insanlar ortadan kaybolduğunda, genç nesiller toprakla bağını koparttığında ve bu krizle yüz yüze geldiğinizde ne ekecek toprak bulursunuz ne o işten anlayan insan. Toprakların ekmeye devam edecek çözümler bulmanız gerek. Pandemi döneminde de aynı yaklaşımı sergiledik. Önceden o alana müdahil olmanız lazım. Yaptıklarımızla tüm meseleyi hallediyor gibi gözükebiliriz. Evet fidan dağıtıyoruz, birçok başka destek veriyoruz küçük baş hayvanından büyük baş hayvanına kadar her türlü desteği veriyoruz bunu da anlattığım mantıkla yapıyoruz. Nüfus artıkça ekilebilir arazinin parçalanması söz konusu oluyor.

“Katma değer artar”

Katma değeri yüksek ürünleri teşvik edelim diye düşündük. Hindi ürettiniz diyelim ve hindi olarak sattınız ikinci seçeneğiniz hindiyi canlı olarak satmanızın yanında soğuk zincire dahil ettiğinizde katma değeri yükselecek. Döner yaparsanız katma değeri yükselecek. Ürün zinciri uzadıkça katma değer artar. Biz üretici olmaya çalışmıyoruz ama üretim sürecinin tıkandığı alanlara müdahil olarak destekçi olalım yollarını açalım dikey tarım uygulamalarını yapalım. Birini İzmit’te birini Darıca’da bunu yaptık. Hindistan cevizi kabuğuyla yapılan üretimde bu cürufla uzayan süreci üretim haline getirdik. Serayla kıyasladığımızda 145 ton domates alıyorsanız 55 ton verimlilik artışı oldu. İthalata bağımlılığı arttıran bir süreç oldu.

“Pozitif ayrımcılık devam edecek”

Tarım akademisi çalışmamız da bir yandan yürüyor. Çiftçilerimizin daha doğru işler yapması için çözümler üreteceğiz. Genç çiftçiler projesinde kadınların sürece dahil edilmesi için destekler vermiştik. Pozitif ayrımcılık devam edecek, gençler için de projelerimiz olacak. Genç nesil olarak sayılarının artması hedefimiz olacak.”