Hayvanseverler, Gebze’de katliamın peşini bırakmıyor

Gebze Adalet Nöbeti İnisiyatifi üyeleri tarafından bugün Gebze kent Meydanı’nda basın açıklaması yapıldı. Yapılan basın açıklamasında, “Bugün 24 Kasım 2024 ve bugün dünya öğretmenler günü değil. O yüzden biz Eğitim-Sen’li öğretmenler bugünü kutlamıyor hatta eleştiriyoruz. Çünkü bugün 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi ile göreve gelen ve daha sonra referandum ile yargılanacağı belirtilen darbeci askerlerin öğretmenler günü olarak belirlediği bir gündür. Darbecilerin önerdiği gün, öğretmenler günü olamaz. Dünya öğretmenler günü Uluslararası Çalışma Örgütü ve UNESCO ile 5 Kasım tarihinde kutlanmakta ve ‘öğretmenlerin toplumsal statüsü ve haklarına yönelik önemli ve tarihi bir adım’ bu tarihte atılmıştır. Bu yıl 5 Ekim kutlamaları, Eğitim Enternasyonali tarafından ‘öğretmenin sesine değer ver’ şiarıyla kutlandı. Evet, ‘öğretmenin sesine kulak ver’ tavsiyesi bu iki önemli örgüt ve organizasyon tarafından tanımlandı.

“Tarihin kirli sayfalarına gönderiyoruz”

Ancak biz bundan 3 gün önce Ülkemizin eğitim emekçileri tarihinde Fakir Baykurt gibi entelektüel bir öğretmenin TÖS ve TÖBDER’den bizlere mirası olan Eğitim-Sen Kocaeli 2No’lu şube öğretmenlerinin demokratik hakkı hakları Gebze Belediyesi tarafından engellendi, çadır açmaları engellendi. 30 Kasım’da ‘Geçinemiyoruz’ mitinglerine dair çalışmaları ve 25 Kasım Kadına Şiddetle Uluslararası Mücadele günü çalışmalarına Belediye zabıtasının Gebze Belediyesi Başkanı Zinnur Büyükgöz ve yardımcısı Dursun Ali Arslan’ın talimatıyla saldırıya uğradılar. Öğretmenlerin sesine değer verilmedi, aksine öğretmenlerin sesi kısıldı. Bu nedenle 5 Ekim Dünya Öğretmenler günü, 24 Kasım öğretmenler günü kutlanacağını, bir kez daha anti-demokrat bir belediye tarafından öğretmenlere, öğretilmeye çalışıldı. Bu yüzden Gebze Belediyesi Başkanı Büyükgöz’ün öğretmenler günü mesajını da samimi bulmuyoruz. Kendisini de okutan bir öğretmen olduğunu unutan başkanı tarihin kirli sayfalarına gönderiyoruz.

“Adalet aramak için nöbetteyiz”

Tabi benzer bir durum ise Gebze Belediyesi’nin Pelitli’de bulunan rehabilitasyon merkezinde 11 Ekim 2024 tarihinde sokak hayvanlarına daha acımasızca ve canları alınarak uygulandı. Tam 45 can patili dostumuz aşırı doz uyuşturucu iğne enjekte edildi, diri diri poşetlere konuldu ve bilinçli kast ile öldürüldü, aslında katledildi. Evet, bugün Gebze Belediyesi yönetimi adının katliam ile anılmasını istemiyor ancak gerçeklerin bir o kadar acı olduğunu da burada, Gebze Kent Meydanı’nda, sesini kıstığı öğretmenleri tarafından yetiştirilen öğrencileri tarafından onların sesine ses olmak için haykırılacak. Biz Gebze Adalet Nöbeti İnisiyatifi üyeleri olarak 11 Ekim gününden itibaren 45 gündür rehabilitasyon merkezi önünde adalet aramak için nöbetteyiz. Canlarımızı katleden 22 kişinin idari ve adli soruşturması tamamlamadan ve önce yargıya, sonra bizlere ve son nefeslerinde vicdanlarına hesap vermeden de iki yakaları bir araya gelene kadar fani dünya dahil peşlerini bırakmayacağız. Tek istediğim ve Gebze Belediyesi yönetimine de bir türlü anlatamadığımız şey adaleti sağlamak.

“Yasak tanımayan bir uygulama”

Adalet ve Kalkınma Partisi kurulurken Adalet ve Kalkınmayı sağlayacaktı. 22 sene önce AKP göreve geldiğinden 3Y demiş ve Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar olmayacak demişti. Bugün ise aradan geçen süreç sonunda; yolsuzluklar artı, yoksulluk ve yasaklamalar ise önüne geçilmeyecek kadar ağırlaştı. Bu sadece ekonomik kriz koşulları altında olmadı. Elbette gerek insanlar gerek sokak hayvanları bu süreci birlikte en ağır ekonomik yükleri sırtlarına bindirilerek yaşadı. 2002 yılında 100 TL’ye 3 kg köpek maması alınabiliyorken, (1 dolar 1.44 TL idi), bugün 1 kg (dolar 34.55 TL) alınamıyor. Evet, insanlar kadar hayvanlarda ekonomik krizde. Yolsuzluk mu? Evet, bugün yolsuzluklar hayvan katliamları ile ülkenin dört bir yanında aşırı doz iğnelerle, yaşam alanlarında edilerek, dövülerek ve şiddete uğrayarak hayvanlar için uygulanıyor. Yasaklamalar ise yaşam alanlarından koparılarak, hayvan refahını sağlayacak merkezlerde kafesler içine 10’larca kedi ve köpek yerleştirilerek, yasak tanımayan bir uygulama ile uygulanıyor. Yani biz ne çekersek, hayvanlarda aynısını bizlerle çektirildiğini gördük.

“Gasp ettiği çadırlarımızı vermiyor”

Yani sorunlarımız ortak. Anlaşılamayan ise onların konuşacak dilleri olmaması, bizler kendimizi ifade ederken onlar kendilerini ifade edemiyor. Örneğin: acıktım, susadım, oynamak istiyorum, gezmeye gidelim diyemiyor. İşte biz Adalet Nöbetçileri ise tam da bu noktada devreye giriyoruz. Onları yaşatmak için her alanda karşılıksız, amasız ve fakatsız emek veriyoruz. Emeğin en yüce değer olduğunu biliyoruz ama bizlerin verdiği emeği görmezden gelen Gebze Belediyesi yönetimi iktidara geldiği günden bugüne, derenin altından çok sular geçmiş dercesine; 3Y kuralını tam tersi anlamda, bizlere ve sokak hayvanlarına uyguluyor. Bizleri öldürülen canların sorumlularının yargılanması için nöbet tuttuğu rehabilitasyon merkezinin önüne gelip çadırlarımıza, kişisel eşyalarımıza el koyup, bizlere şiddet uygulayıp, arkadaşlarımızı gözaltına alıp darp ediyor. Kadın arkadaşlarımızı ters kelepçe ile yere yatırıp, düşmana uygulamadığı sertliği biz adalet arayan kişilere uyguluyor. Ç(Aldığı) veya gasp ettiği çadırlarımızı vermiyor, çantalarımızı zimmetine geçiriyor ve kişisel eşyalarımıza çöküyor.

“Adalet için imza kampanyası yapıyoruz”

Ancak bizim adalet nöbetimiz bizleri soğuğa, yağmura ve kara kışa denk gelse de devam ediyor ve devam edecek. Bizler adalet aramaya devam edeceğiz. Geçen haftadan itibaren bu meydanda Gebze Kent Meydanı’nda ise adalet için imza kampanyası yapıyoruz. Çadırımız ise artık yok. Gebze belediyesi bizlere rehabilitasyon merkezinin önünde uyguladığı şiddeti, bu kent meydanında da bugün öğretmenleri gününü kutlayan Zinnur Büyükgöz’ün kolluk kuvveti olan zabıta tarafından öğretmenlerimize uygulanarak alıkonuluyor. Bizler öğretmenlerimizin ellerini öptük ve hep onları sevdik. Ancak öğretmenlere uzanan ellerinde kırılacağını hep bildirdik. İdari soruşturma açılan sadece 2 memur için valilik önüne gidip ‘soruşturma izni ver’ diye haykırdık. Anayasa Mahkemesinin 7527 sayılı Hayvan Hakları Kanununu iptal etmesi için kent meydanında imza toplamaya devam ettik. Bugün ise bu imzaların toplandığı bir günde yine Gebze Halkının karşısında tekrar haykırıyoruz; Katledilen 45 hayvan için adalet istiyor ve Anayasa Mahkemesi’nin TBMM’de iktidar partisi ve ortağının imzasıyla geçen kanununu iptal etmesini istiyoruz.

“Canların hesabını sormak için alandayız”

Çünkü 2002 yılına geri dönmek ve yasakları, yolsuzlukları ve yoksulluğu yaşayan patili can dostlarımıza özgürlük ve adalet gelmesini istiyoruz. Bizler, kamucu hayvanseverleriz. Yani kamuyu savunmak ve kamunun sokaklarında yaşayan canların hesabını sormak için alandayız. Gebze Belediyesi’nin çalışmasını istiyoruz. Ancak şartlarımız var. Bu şartlarımızı ise 3 gün önce Gebze Ticaret Odası’na bizleri davet eden İYİ parti meclis üyesi nezdinden, kent uzlaşısı adı altında; GTO Başkanı, İYİ parti, CHP, Gelecek partisi ve Eğitim-Sen gözlemciliğinde, Gebze Belediye Başkan Yardımcısı Şener Akın’a ilettik. O barınaktaki nöbetin bitmesi için üç şartımız var. Bunlar; O barınakta çalışan 22 personelim idari ve adli soruşturma süreci tamamlanana ve yargılamaları başlayana kadar terk etmiyoruz. Bu süreçte adı daha önce katliamlara ve hayvan ölümlerine karışmamış Kocaeli Veteriner Hekimleri odası ve Türk Veteriner Hekimleri Birliği’nden de görüş alınarak rehabilitasyon merkezine yeni personel alınacak.

“Gebze Belediyesi Yönetimine Sesleniyoruz”

Biz hayvansever ve adalet arayıcıları da gerekli şartlar sağlanarak o barınağa denetim için sorun çıkarılmadan girebileceğiz. Bu şartlarımızın kabul edildiği bize Başkan Yardımcı tarafından bildirildi. Ancak ertesi gün barınak nöbetinde duran arkadaşlarımızın yine içeriye alınmadı. İçerde Veteriner Hekim olmadığı gerekçesiyle bir kedi ölüme terk edildi ancak kısa bir süre sonra gelen 3 kediyi tedavi ettirmek isteyenlere ise hekim var denilerek içeri alınmak istendi. Bizler o 3 kedinin öldürülmemesi için ise bildiğim ve güvendiğimiz kliniklerle temasa geçerek, kamusal görevini yapmayan Gebze Belediyesi yönetimine biz kamuyuz, sokaklara da meydanlara da bizler sahip çıktık ve çıkmaya devam edeceğimizi bildirdik. Şimdi ise kent uzlaşısının devam etmesi için bu alana çadır kurmak için Gebze Belediyesi yönetimine sesleniyoruz. Biz Anayasa Mahkemesi Hayvan hakları kanununu iptal eden kadar bu alanda en demokratik haklarımızı aramak, taleplerimizi iletmek için imza kampanyasına çadır kurarak ve bu soğuk havada, karşımızda stand ve çadır kuranlara tanıdıkları hakları ve adaleti bizler içinde sağlanması için buradan çağrı yapıyoruz.

“Sokak hayvanlarının haklarını koruyacağız”

Çadır kullanma hakkımı engelleme, kamu yararı yapan biz Gebze Adalet Nöbeti İnisiyatifi üyelerine yasak koyma, yoksullaştırma, yolsuzluk yapma. Biz Gebzeliler ve Gebze halkı sizleri bizlere ve sokak hayvanlarına hizmet edesiniz diye seçtik. Ancak bir daha bırakın oy vermeyi, selam bile vermeyeceğimizi de buradan haykırıyoruz. Son olarak sokak hayvanlarının haklarını sonuna kadar koruyacağımızı buradan tüm Gebze halkı ve basın aracılığıyla ülke kamuoyuna duyuruyor ve katıldığınız için teşekkür ediyoruz. Son olarak bundaki sonraki süreçte Gebze halkının iradesini kent meydanlarında kent forumlarıyla mücadeleyi büyütmeye ve mücadeleyi kent meydanlarından Pelitli Gebze rehabilitasyon merkezine taşıyacağımızı açıklıyoruz. Nöbeti Gebze Forum üyelerine devredene kadar nöbete devam ediyoruz. Bununla beraber; emeğin geçinemiyoruz mitingine, kadına uygulanan şiddetin engellenmesi için 25 Kasım’da alanlara çıkmaya, ekolojiye, kadına, hayvana ve en temelinde emeğe yapılan her türlü saldırı da meydanlarda olmaya devem edeceğiz” denildi.