Aşırı iyimserlik çocuklara zarar veriyor

Anne babaların çocuklarına karşı gösterdiği aşırı iyimserlik, gerçekçi olmayan beklentilere yol açıyor. Bu beklentiler çocukların eğitim hayatlarını olumsuz etkiliyor

Aşırı iyimserlik çocuklara zarar veriyor

Okullar açılıyor, yaklaşık 20 milyonluk bir öğrenci nüfusu için yeni bir eğitim dönemi başlıyor. Kimi ilk kez girecek okulun kapısından, kimi özlediği okuluna kavuşacak. Bu süreçte başrolde çocuklar var. En önemli yardımcı oyuncular ise anne babalar. Bu maratonda onların davranışları çocukların başarısını etkiliyor. TÜİK 2023 verilerine göre Türkiye nüfusunun %26'sını çocuklar oluşturuyor. 85 milyonluk nüfusun 22 milyon 206 bin 34’ü 0-17 yaş arasındaki çocuklardan oluşuyor. Türkiye’deki toplam hanelerin %43,6’sında en az bir çocuk bulunuyor. Bu da Türkiye’deki hanelerin yarınsın eğitim döneminde olan çocuğu olduğu anlamına geliyor.

Anne babaların her zaman çocuklarının yanında olması ve onlara güvenmeleri, çocuklara güç veriyor. Ancak güvenin de fazlası zarar. İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi'nden Psikolog Gülçin Karadeniz'in yürüttüğü çalışma, ebeveynlerin gerçekçi olmayan iyimserliğinin çocuklar üzerinde baskı oluşturduğunu ve bu durumun hem akademik hem de duygusal gelişimlerine zarar verebileceğini ortaya koyuyor.

Aşırı iyimserlik çocuklara zarar veriyor

Araştırmaya göre, gerçekçi olmayan ebeveyn iyimserliği, ebeveynlerin çocuklarının yalnızca olumlu durumlarla karşılaşacağına dair aşırı beklentiler geliştirmesiyle tanımlanıyor. Bu tür iyimserlik, çocukların risk değerlendirme yeteneklerini ve duygusal sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Özellikle, ebeveynler bu beklentiler karşılanmadığında hayal kırıklığına uğrayarak çocuklarına karşı olumsuz tutumlar sergileyebiliyor.

Ebeveynlerin gerçekçi olmayan beklentileri, çocuklarda hedefin ulaşılamaz olduğunu düşündürüyor. Bu durum, çocukların sergilemek istediklerinden daha düşük performans göstermelerine yol açabiliyor. Çocuğunu olduğundan daha zeki, yetenekli olduğunu düşünerek hedef çizen anne babalar çocuklarına istemden de olsa daha fazla baskı uyguluyor. Çocuğundan daha büyük başarılar bekleyen ebeveynler çocuklarının kendi yeteneklerine göre gösterdiği başarılarını görmezden gelebiliyor.

Medyadan besleniyor

Araştırmada, gerçekçi olmayan ebeveyn iyimserliğinin medya ve popüler kültürde sunulan mükemmel ebeveynler ve mükemmel çocuklar tasvirinden kaynaklandığı ifade ediliyor. Bu toplumsal etkinin, özellikle anneleri etkilediği ve çocukları için gerçekçi olmayan beklentiler yarattığı belirtiliyor. Özellikle sosyal medyada sunulan mükemmellik algısı, anne babalarda gerçekçi olmayan iyimserlik eğilimlerini daha da artırıyor. Ayrıca medyada veya çevrelerinde görülen aşırı iyimser rol modellerine sahip olmak veya zorlu bir çocukluk geçirmek de anne babaların gerçekçi olmayan iyimserliğini besleyebiliyor.

Mutsuz evliliklere sebep oluyor

Gerçekçi olmayan iyimser tutumlar, ebeveynlerin kendi aralarındaki ilişkilerinde ve çocuklarıyla etkileşimlerinde de olumsuz sonuçlara yol açabiliyor. Araştırmalar, bir çocuğun doğumundan önce ebeveynler arasında aşırı iyimser beklentilerin, çocuğun gelişinden sonra depresyona dönüştüğünü ve mutsuz evliliklere sebep olabileceğini ifade ediyor. Avustralya'da yapılan bir araştırma, gerçekçi olmayan beklentilerin ebeveynlerde doğum sonrasında hayal kırıklığına yol açtığını ve kimi insanlarda özgüvenin sarsılmasına neden olduğu belirtiliyor.

Uzmanlar, ebeveynlere çocuklarına karşı daha gerçekçi ve dengeli bir yaklaşım benimsemelerini tavsiye ediyor. Ebeveynlerin çocuklarıyla potansiyelleri doğrultusunda ortak hedefler oluşturarak onları cesaretlendirmelerinin sürece olumlu etki edeceği ifade ediliyor.

Yararlanılan Kaynaklar

Gülçin Karadeniz ( 2024) Unrealistic parental optimism.

Bouchard G (2009). Parents-to-be with overly optimistic expectations of parenthood: Who are they and what should counsellors do?

Rachael E. Sanders, Jennifer Lehmann ve Fiona Gardner (2023) New Parents’ Idealistic Expectations of Parenthood: The Impact of Preconceived Ideas.

TÜİK