Naci Görür, “50 bin insanımızı bir gecede gömmek zorunda kalacağız”

17 Ağustos Marmara Depremi’nin yıldönümü vesilesiyle gerçekleştirilen programda konuşan Prof. Dr. Naci Görür, “İstanbul Marmara bölgesinde 50 bin insanı bir gecede gömmek zorunda kalacağız” dedi.

Naci Görür, “50 bin insanımızı bir gecede gömmek zorunda kalacağız”

Gebze Ticaret Odası öncülüğünde gerçekleştirilecek ve Gebze İKTAV, Türk Kızılayı Gebze Şubesi, TMMOB Gebze Temsilcilikleri, Gebze Belediyesi ve Gebze Teknik Üniversitesi’nin katkılarıyla bu akşam Deprem Farkındalık ve Anma Programı gerçekleştirildi. Programa Gebze Kaymakamı Mehmet Ali Özyiğit, Gebze Belediyesi Başkanvekili Ahmet Hüseyinçelebi, Gebze Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahman Aslantaş, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Gebze İlçe Temsilciliği Yürütme Kurulu Başkanı Çağdaş Kara, Makine Mühendisleri Odası Gebze İlçe Temsilciliği Yürütme Kurulu Başkanı Tanfer Yeşiltepe, Mimarlar Odası Başkanı Mustafa Serdaroğlu, Gebze Teknik Üniversitesi Genel Sekreteri Nadir Yıldırım, MHP Gebze İlçe Başkanı Ali Yalsız, Gebze Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Alper Demir, Kızılay Gebze Şube Başkanı Oya Tuncel ve çok sayıda davetli ile vatandaş katıldı.

“DİRENÇLİ KENTLER KURMAK ZORUNDAYIZ”

Saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasıyla başlayan programda ilk olarak Gebze Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahman Aslantaş, “bugün programımıza bizleri kırmayıp teşrif eden çok değerli hocalarımız var. Gebze Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bülent akbaş hocama ve kendisini ağırlamaktan büyük onur duyduğum, depremin ilmi ve teknik tarafını bizlere anlatacak olan değerli bilim adamı Prof. Dr. Naci görür hocama teşrifleri için huzurlarınızda tekrar teşekkür ediyorum. Konuşmama başlamadan önce 6 Şubat tarihinde yaşanan ve hepimizi derin bir yasa boğan Kahramanmaraş depreminin etkilerini gözler önüne seren ve odamızın deprem bölgesindeki çalışmalarının yer aldığı kısa bir videomuzu sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu cennet ülkemizin bir afet ve deprem coğrafyasında olduğunu dünya âlem biliyor. Bu gerçeği hiçbir zaman unutmadan, göz ardı etmeden, teknik ve mühendislik veriler ışığında depreme dirençli kentler kurmak zorundayız.

“ARAÇLARIMIZLA HER DAİM HAZIRIZ”

Ülkemizin üretimine, istihdamına, ihracatına ve sosyal sorumluluklarına en büyük katkıyı sunan sanayici ve işletmelerimiz elbette olabilecek bir afette de insanımızın tırnağının zarar görmemesini de ister. İşte bu sebeple afet ve deprem farkındalığını arttırmak için odamız öncülüğünde; Gebze belediyemizin destekleri başta olmak üzere, TMMOB bileşenleri, Gebze teknik üniversitemiz, Türk Kızılayı, İKTAV ve diğer paydaşlarımızla birlikte bu programı düzenlemiş bulunmaktayız. Devletimiz ve kurumlarımızla elimizden geleni yaparken siz değerli halkımızın da çok bilinçli olması gerekmektedir. Deprem dayanıklılık belgelerini yetkili kurumlardan temin etmemiz gerekiyor. Gebze Ticaret Odası olarak bu meydanda gördüğünüz 5 adet seyyar hizmet araçlarımızla her daim hazırız. Bunun için yapmamız gereken şey; depreme dayanıklı kentler kurmalı ve behemehal 2000 yılı öncesi yapıları dönüştürmeliyiz. Her şeyi devletten beklememek, vatandaşlar olarak da gayret ve fedakârlık yapmamız gerekmektedir” dedi.

“YAPI İZNİ VERİLMEMELİ”

Başkan Aslantaş’ın ardından TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Gebze İlçe Temsilciliği Yürütme Kurulu Başkanı Çağdaş Kara konuşarak, “Marmara depreminin üzerinden geçen 25 yılında alınmayan tedbirlerin bedelini son olarak yaşadığımız 6 Şubat depremlerinde acı bir şekilde gördük. Aradan geçen bunca zamandan sonra 6 Şubat depremlerinin hemen ardından benzer konularınız olması şeffaf, katılımcı ve tekniğini uygun olmak zorundadır. Tarımsal ve riskli alanlarda yapılaşmaya açılması sınırlandırılmalı sorunlu zayıf zeminlerde yüksek bir yapı izni verilmemelidir” dedi. Çağdaş Kara’nın ardından Gebze Belediyesi Başkanvekili Ahmet Hüseyinçelebi konuşarak, “17 Ağustos Gölcük depreminde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyorum. Bu topraklarda 16 yüzyıldan bu yana farklı zamanlarda 7 ve üzeri 23 büyük deprem yaşadık. Gebze Belediyesi olarak GEAK ekibi ile oluşturduk.

“MÜHENDİSLERİN İMZA YETKİSİ YOK”

GEAK Arama ve Kurtarma Ekibimiz hem Maraş Depremi başta olmak üzere ülkemizin her yerinde yaşanan afetlerde acil müdahalede bulunuyor” diye konuştu. Başkan Ahmet Hüseyinçelebi’den sonra Gebze Kaymakamı Mehmet Ali Özyiğit konuştu. Kaymakam Özyiğit, “ Türkiye gibi deprem kuşağında olan bir ülkede yaşayan insanlar olarak depreme karşı ne yapmamız gerektiğini bilmeliyiz. O nedenle bu tür programların daha sık yapmalıyız” dedi. Kaymakam Özyiğit’in ardından Prof. Dr. Bülent Akbaş konuşarak, “Biz deprem nedir bilmiyorduk. Birdenbire deprem İstanbul ve civarında olunca biraz da kayıp yaşayınca depremin tehlikesini ve riskleri hissetmeye başladık. Türkiye’den mezun olan inşaat mühendisleri bir projeye imza atma yetkisi yok. Üniversitelerden çıkan mezunları en beş sene sınavla sertifikalandırmamız lazım. İmza yetkisinden sonra onu yapan firmanın da yetkin olması gerekiyor.

“DEPREMLERDEN HİÇ DERS ALMADIK”

Son olarak konuşan Prof. Dr. Naci Görür, “Depremle 1939 Erzincan’da deprem var. Yaklaşık 40 bin kişi ölüyor. Depremlerin olduğu zaman geçen asır için bir şey demeyeceğim. Ama çoğun şeyler biliniyordu. 1970 yılında Nafi Toksöz söylediği yazdığından biliyoruz. 1967 Adapazarı’nda deprem olunca şimdi deprem Kocaeli’de olacak diye uyarıyor. Şimdi İstanbul’da olacak. Depremlerden hiç ders almadık. Yerel yönetimlere depremlerle ilgili olarak uyarıda bulunduk. 2023 yılından itibaren Elazığ’da deprem olacak diyorum ama halkta, yerel ve merkezi yönetimde en ufak bir şey yok. Deprem geliyor diye anlattık. Depremle ilgili olarak proje sunduk. Depremle ilgili olarak neler yapılacakları ile ilgili olarak. Bizim projemizi ret ettiler. Sonuçta deprem geldi. Önce Kocaeli’de rakamlarla 18 bin kişi öldü dediler. Söyledik söyledik deprem gelir diye ancak ne olduğunu biz de anlamadık. Herkeste panel yapıyor. İş yapan yok. Depreme hazırlık için iş yapan yok. İstanbul Marmara bölgesinde 50 bin insanı bir gecede gömmek zorunda kalacağız.

“MARMARA’DA DEPREM KESİN OLACAK”

İnsanlarımız ölmesin diye bu yaşta her yere gidiyorum. Size geliyorum talep edin diye. Sizi yönetmeye aday olan partilere mülkü sahibi olarak ben sana oy veririm ama benim ilimi ilçemi deprem dirençli yapacaksın. Bunun için planın ve niyetin varsa seni sandığı çivilerim deyince bu iş çözülür. Millet olarak bunu kafamıza koyacağız. Vatandaşımızı depreme kurban vermeyelim. Japonya’da deprem dirençli evler ve yapılar oluşturmuşlar. Bu ülkede bunu yapacak mühendis var. Bir tek olmayan irade yok. Önce kendimiz önce biz mülkün sahibi olarak insanımıza sahip çıkmaz zorundayız. Depremleri dua okuyarak durduramazsınız. Deprem dünyanın nabzıdır. Depremler durursa tüm dünyada canlılar ölür. Deprem insanları öldürmek için olmaz. Levha sınırına evleri düzerseniz ve yapıları da düzgün yapmazsanız ne bekliyorsunuz?
Marmara’da deprem olacak mı diye soruyorlar. Bu bir insana sen ölecek misin demek gibi bir şey. Marmara’da deprem kesin olacak ama ne zaman olacak bunu bilmiyoruz. İstanbul’da deprem olma olasılığı yüzde 47’dir.

Deprem dirençli kentler yapmalıyız. Gebze’nin halkı depreme karşı bilinçli, kültürlü olmazsa asla Gebze’yi depreme hazırlıklı olmaz. İstanbul’un tüm alt yapısını depremde nasıl kırılacağını ben tek yaptım. İki senede yaptım. Gebze’nin alt yapısı depreme dayanıklı mı dayanıksız mı? Bunları kontrol edilmesi için mühendisler ve üniversitemiz var. Gebze’deki yapıları kontrol edecek ekipler konusunda herkes yardımcı olur. Yapı stoku konusunda en tehlikeli olan yerdeki tespitleri yapılmalı. Bir belediye kendi ekiplerini oluşturup yapı stokunun depreme dayanıklı olup olmadığını tespit edebilir. Gebze’de sanayi var. Bir depremde sanayinin ve üretimin aksamaması lazım. Sanayicimiz depreme nasıl hazırlanır bilmiyor. Sanayinin ayakta kalması sadece binanın sağlam olmasıyla ilgili değil. Deprem olduğu zaman sanayinin durmaması için önlemler alınmalı. İnsanlarımız ölmesin. En büyük düşünce ve kaygı budur