“600 binden fazla öğretmen atanmayı bekliyor”

Öğ-Der (Şuurlu Öğretmenler Derneği) Kocaeli 1 No’lu Şube Başkanı Ramazan Çakır Öğretmenlerin ve eğitimdeki sorunlarla ilgili bir basın açıklaması yaptı. Çakır açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

1 Temmuz itibariyle Türkiye genelinde 1.300.000’den fazla öğretmen, Kocaeli’nde 26.000 civarında öğretmen bugün tatile girdi. 14 Haziran günü de Türkiye genelinde 19.000.000’dan fazla, Kocaeli’nde 428.200 civarında öğrenci tatile girmişti. Bu nedenle 2023- 2024 Eğitim/Öğretim Yılı’nı değerlendirmek üzere basın açıklaması yapmaya karar verdik. Bugünden itibaren bazı liselerde üniversite sınavlarına hazırlık, bazı ortaokullarda da sınavla öğrenci alan lise sınavlarına hazırlık için Destekleme Yetiştirme Kursları açılmaktadır. Bu şekildeki okullarda öğretmen ve öğrencilerin dinlenme vesilesi olan tatil süreçleri kısalmaktadır. YKS ve LGS sınavları eğitim/öğretimi süreç değil sonuç odaklı hale getirmektedir. Eğitim çıktıları süreç odaklı hale getirilmeli, bunun nasıl başarılacağı tartışılmalıdır. Çocuğun kabiliyetleri ile hayata katkı sunacağı, mutlu olacağı bir eğitim sistemi ana hedef haline getirilmelidir.

“MEZUNİYET TÖRENLERİNİN SAYISINDA GÖZLE GÖRÜLÜR BİR ARTIŞ YAŞANIYOR”

Yılsonu tabiri ile aklımıza ilk gelen konulardan biri “mezuniyet törenleridir.” Son yıllarda eğitim kurumlarında diploma ve mezuniyet törenlerinin sayısında gözle görülür bir artış yaşanıyor. Mezuniyet törenlerinde öğrencilerin kuralları zorlayan giyim tarzları ve çılgın eğlence tercihleri hem eğitim kurumuna hem de eğitimin kendisine duyulan saygıyı zedelemektedir. Eğitim kurumları, bu tür olayların önüne geçmek için daha sıkı kurallar ve denetimler getirmelidir. Bu tür törenler okul saati içerisinde, okul kurallarına uygun olmalı, etkinlik öncesinde programın içeriği, akışı, koşulları ve kuralları ilgililerle mutlaka paylaşılmalı ve buna bütün eğitim paydaşları uymalıdır. Gebze Alaattin Kurt Lisesindeki gündem olan mezuniyet töreninde Okul Müdürü bu kuralları işletmiş ve bazı kişileri törene almamış ne yazık ki aynı kişiler bizzat yetkililerin devreye girmesiyle mezuniyet törenine alınmıştır.

Geçen ay ülkemizde görevi başında öldürülen ve yaralanan eğitimcilerin haberleriyle sarsıldık. Son zamanlarda -ilimizde de rastladığımız- okullarda eğitimcilere yönelik şiddet ile ilgili haberler artmaktadır. Şuurlu Öğretmenler Derneği olarak eğitim çalışanlarına yapılan her türlü saldırıyı şiddetle kınıyor, bu gibi olaylara karşı tedbirlerin acilen alınmasını talep ediyoruz.

“ŞİDDETİN HÂKİM OLDUĞU YERLER HALİNE DÖNÜŞMESİ EĞİTİM CAMİASI OLARAK HEPİMİZİ ÜZMEKTEDİR”

Batıcı eğitim sistemi yüzünden okulların eğitim öğretimin yapıldığı, çocukların kötü alışkanlıklardan korunduğu, öğrencilerin güzel ahlaklı yetiştirildiği yerler olmaktan uzaklaşarak, yanlışlıkların, kötülüklerin ve şiddetin hâkim olduğu yerler haline dönüşmesi eğitim camiası olarak hepimizi üzmektedir. Maneviyattan yoksun eğitim sistemiyle nesillerimiz eğitilmiyor adeta öğütülüyor.

Mevcut eğitim sistemi ile adil, merhametli ve liyakatli salih nesiller yetiştiremez olduk. İyi bir eğitim sistemi ancak temeli kadim medeniyetimize dayanan, Millî ve manevi değerleri içinde barındıran bir anlayışla kurulabilir. Çocukların manevi eğitimine ağırlık verilmeli, dini eğitim ve değerler eğitimi kendi kültürümüze uygun olarak ana sınıfından itibaren verilmeye başlanmalıdır.”

Bilindiği üzere yeni müfredat çalışması yapıldıktan kısa bir süre sonra Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından kabul edilerek yayınlandı. Yeni müfredat taslağı için eğitim paydaşlarına tanınan bir haftalık süre oldukça yetersizdi. Bakanlığın müfredat gibi önemli ve kapsamlı bir meselenin bu kadar aceleye getirilmesine bir anlam verebilmiş değiliz. 10 yılı aşkın bir süre üzerinde çalışıldığı ifade edilen Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Müfredat Taslağının sağlıklı bir şekilde incelenip rapor edildiği, yine müfredat hakkında yapılan değerlendirmelerden yeteri kadar istifade edilip, programa yansıtıldığı konusunda endişelerimizin olduğunu ifade etmek isteriz. Eğitimde sorunların temelden halledilebilmesi için müfredattan önce eğitim sisteminin değiştirilmesi, AB eğitim müktesebatının tesirinden kurtarılması gerekir. Ne yazık ki müfredat seküler bir ruhla hazırlanmıştır. Özellikle müfredatın eğilimler kısmına baktığımızda kendini düşünen, bencil nesiller yetiştirmeye dönük bir yapıdadır. Sistem hâlâ batıl ritüellerle idare edilmektedir.”

7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu teklif olarak TBMM’ye sunulduğu günden beri bu kanunun bir meslek kanunu olmadığını, yeniden bir Öğretmenlik Meslek Kanunu hazırlanması gerektiğini sürekli söyledik. Şimdilerde 7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili çalışmalar yapıldığı gündemde tutulmaktadır. ÖĞ-DER olarak Meslek Kanunu ile ilgili tekliflerimizi Genel Merkezimiz nezdinde iki ayrı rapor halinde yayınladık, ilgililere ulaştırdık. Daha önce yapıldığı gibi aceleye getirilmeden taslak çalışmanın kamuoyuna duyurularak taraflardan görüşlerin alınması gerekir.

Öğretmen ataması bir an evvel yapılmalıdır. Öğretmen açığı ücretli öğretmenlerle kapatılamamalıdır. Yüz binlerce genç, öğretmen olabilmek için okuyor. 600 binden fazla öğretmen atanmayı bekliyor. Ücretli öğretmenler hak ettikleri ücreti alamamaktadır. Onlarında geçimlerini rahat bir şekilde sürdüreceği hak ettikleri maaş verilmelidir. Özel sektörde görev yapan öğretmenlerin maaşları devlet okullarında görev yapan öğretmenlerin maaşları kadar olmalı, yeni kanunla özel sektörde görev yapan öğretmenlerimizin tüm hakları korunmalıdır.

Öğretmen alımlarında adil olmayan mülakat sistemi acilen kaldırılmalıdır. Eğitim fakültelerinden pedagojik formasyonunu alarak mezun olan, ayrıca gece gündüz demeden KPSS’ye çalışıp da sınavını geçen gençlerimizin son anda mülakat ile elenmesi haksız bir uygulamadır.

“ORTA ÖĞRETİMDE KALİTENİN DÜŞMESİNE ENGEL OLUNMALIDIR”

Temel eğitimden sonra okumak istemeyen öğrencileri zorunlu eğitim nedeniyle okula devam mecburiyetinde bırakmak yerine mesleki eğitim merkezlerine yönlendirerek hem öğrencilerin erken yaşta meslek edinmesine fırsat verilmeli hem de orta öğretimde kalitenin düşmesine engel olunmalıdır.

Değerli basın mensupları! Irkçı batı emperyalizminin ortağı İsrail; Gazze’de, Refah’ta soykırıma devam etmektedir. Siyonistlerin saldırısı bütün hızıyla devam etmekte, yaralıları taşıyan ambulanslar, hastane görevlileri bombalanmakta, çeşitli yardım kuruluşlarının Gazze bölgesine ulaştırmak üzere gönderdikleri ilaç ve temel gıda maddelerinin girişleri yasaklanmaktadır. Gazze’de elektrik yok, su yok, gıda yok, can güvenliği yok! Gazze’de sadece acı var! Gözyaşı var! Ölüm var!

Bu vahşet karşısında halklar ayaktayken devletler neden sessiz kalmaktadır? Demokrasi bezirgânı AB ve ABD neden hissizdir? Bu zulüm batılı ülkelerin çocuklarına yapılsaydı acaba sessiz kalabilirler miydi? İşte batının insan hakları, çocuk hakları, kadın hakları, demokrasi ve özgürlük anlayışı budur! Bu anlayışı model almak ise abesle iştigaldir.

“DÜNYA MÜSLÜMANLARI BU MAZLUM HALKLARA BİR AN EVVEL YARDIM ELİNİ UZATMALI, ZULÜMLERİ DURDURMALIDIR”

Nerede petrolün şımarığı Müslüman ülkeler? Nerede İslam İşbirliği Teşkilatı? Nerede İslam ülkelerinin hükümetleri ve devlet başkanları? Hz. Musa döneminde Müslümanlara zulmeden firavun gibi, bugün de İsrail, aynı zulmü Filistinlilere karşı işlemektedir. Filistin, Doğu Türkistan gibi birçok ülkede mazlum halklar zulme karşı direnmekte ve yardım beklemektedirler. Dünya Müslümanları bu mazlum halklara bir an evvel yardım elini uzatmalı, zulümleri durdurmalıdır.

“LOJİSTİK DESTEK SAĞLAYAN BÜTÜN UNSURLAR ENGELLENMELİDİR”

Irkçı emperyalizmin ana hedefi Büyük Ortadoğu Projesi’dir. Merhum Erbakan’ın kurmuş olduğu D-8 projesi atıl olmaktan kurtarılıp aktif hale getirilmelidir. D-8 öncülüğünde İslam Ülkeleri Barış Gücü kurularak, Filistin zulmü sona ermeli, barış hâkim kılınmalıdır. Siyonist İsrail ile siyasi, ekonomik, askeri bütün ilişkiler kesilmeli ona lojistik destek sağlayan bütün unsurlar engellenmelidir.

Şuurlu Öğretmenler Derneği Kocaeli 1 No’lu Şube olarak kuruluşumuzdan bugüne okullarda yeryüzünü ifsat eden değil, imar eden merhamet sahibi, ahlak ve maneviyat sahibi nesiller yetiştirme gayreti içindeyiz. Çalışmalarımızın ana gayesi budur. Gayemiz üzüm yemektir. Tüm önerilerimiz idarecilerimizin hakkaniyetli iş yapmalarına katkı sunmak ve eğitimde kaliteyi artırmak içindir.

Ramazan Çakır Öğ-Der (Şuurlu Öğretmenler Derneği) Kocaeli 1 No’lu Şube Başkanı

Kaynak: Haber Merkezi