BANKAMATİKÇİLERİ DE PAKETLEYİN…

Maliye Bakanlığının açıkladığı kamuda tasarruf tedbirleri sonrasında gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Aysun Özcan, belediyelerdeki durumu değerlendirdi. İşte detaylar

BANKAMATİKÇİLERİ DE PAKETLEYİN…

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bugün kamuda bir dizi tasarruf tedbirleri açıkladı.

Açıklanan tasarruf paketinde neler yok ki…!

Mesela kamuda personel alımı zorlaştırıldı. Bundan sonra ancak emekli olanların yerine yeni personel alınabilecek.

Bana göre birkaç yıl o bile yapılmamalı.

Kamuda bir kişinin yapacağı işi yeri geliyor üç kişi yapıyor.

Herkes kapağı devlete atmak istiyor.

Özellikle belediyeler bu anlamda tam bir arpalık gibi kullanılıyor.

Siyasi partilerin gölgesinde kamu hizmeti vermeye çalışan belediyelere her yerden iş talebi yağıyor.

Belediye başkanları ait oldukları siyasi parti örgüt veya teşkilatlarından giden CV’lere bir noktadan sonra kayıtsız kalamıyor.

Çünkü o belediyelerin kazanılması için emek veren teşkilat üyeleri, kazanmanın neticesinde ya kendine ya bir yakınına iş bulunacağı duygusuyla siyaset yapıyor.

Kimse “fikrim iktidarda olsun yeter”, mantığıyla bakmıyor.

Diğer taraftan kazanan belediye başkanlarının parti içinde üstünlük kurma, patron olma sevdası başlıyor.

Bunun için de belediyenin tüm imkanları seferber ediliyor.

Belediye başkanı örgüt-teşkilat üzerinde tahakküm kurabilmek için, parti içi kongrelerde sözünün geçtiği adayın kazanması adına delegelere oy karşılığında iş vaat ediyor.

Günün sonunda ne oluyor? Çalışan işçi bakımından zaten şişik olan belediyeler hepten şişiyor, maaş ödeyemez hale geliniyor.

Bir kere tasarruf tedbirlerine bankamatikçi dediğimiz, bedavacılardan başlanması gerekiyor.

Adam hem muhtar hem belediye işçisi, ikisinde de devletten maaş alıyor.

Aynı anda iki yerde olamayacağına göre bir taraftaki görev aksıyor. Yapmadığı işin parasını alıyor. Muhtarlar buna bir örnek. Bir de siyasetin bankamatikçileri var.

Onlar sözüm ona belediye başkanının kazanması için canını ortaya koyan, kazandıktan sonra el ense yaparak maaş almayı kendinde hak gören beleşçilerin ta kendisi.

Tasarrufsa bunlara kadar inilmeli.

Personelin servis araçlarını kaldırmak öncelik olmamalı.

Ülkemizin büyük bir dar boğazdan geçerken alınacak tasarruf önlemleri gerektiği şekilde uygulanır, suistimal edilmezse hakikaten bir şeyleri düzeltebiliriz.

Bunun için herkesin amasız fakatsız destek vermesi gerekiyor.

Evet, “Tasarruf varsa israfta vardır”.

Bunun farkındayız. Ama hiç başlamamak mı, bir yerden başlamak mı…?

Bir yerden başlamak lazımdı, o da olacak diye umuyorum!

Aysun Özcan yorum haber