Bakan Göktaş film gibi siyasi yolculuğunu anlattı

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Türkiye Yüzyılı Gençlik Merkezinde gerçekleşen Türkiye Yüzyılı Zirvesine katıldı. Avrupa’nın ilk başörtülü milletvekili olan Bakan Göktaş, film gibi siyasi hayatını, başörtülü milletvekili olarak Avrupa’da yaşadığı zorlukları anlattı

Bakan Göktaş film gibi siyasi yolculuğunu anlattı

Başiskele Belediyesi tarafından düzenlenen Türkiye Yüzyılı Zirvesi bugün Türkiye Yüzyılı Gençlik Merkezinde gerçekleşti. Zirveye Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da katıldı. Bakan Göktaş’ın katıldığı oturumda Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, AKP Kocaeli İl Başkanı Şahin Talus, MHP Kocaeli İl Başkanı Murat Nuri Demirbaş, AKP Başiskele İlçe Başkanı Mustafa Koral, MHP Başiskele İlçe Başkanı Şahin Kaya, AKP Kocaeli İl Kadın Kolları Başkanı Yasemin Özdemir, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, AKP Gençlik Kolları eski Genel Başkanı İsmail Karaosmanoğlu katıldı.

Bakan Göktaş film gibi siyasi yolculuğunu anlattı

YAŞAM ÖYKÜSÜ VE TECRÜBELERİ

Oturumda konuşan Bakan Göktaş şunları söyledi: “Bu güzel toplantıyı organize etmek beni çok heyecanlandırdı. Cumhuriyetimizin 100üncü yılı heyecanla kutluyoruz. Genç ve dinamik bir nesil geliyor. Sizler gelecek yüzyılın geleceğisiniz. Bugün kariyer zirvesinden bahsedeceğiz. Ben bir ablanız olarak kendi yaşam öykümü ve tecrübelerimi anlatmak istedim. Ben gurbetçi bir ailenin çocuğu olarak Brüksel’de dünyaya gözümü açtım. Kimse doğduğu yeri seçemiyor. Benim ailem göçün ilk zamanlarında, zor zamanlarda göç atmış. Ben orada doğdum ve dedem Avrupa’nın ilk marketçisi. Brüksel'de ailem çok zorluklarla yaşadı ama bizi de yetiştirdi.

Bakan Göktaş film gibi siyasi yolculuğunu anlattı

HİÇBİR ŞEY ALTIN TEPSİDE SUNULMADI

Ben kariyerimi dedemin marketinde başlattım desem inanır mısınız? Çocukluğum kasaların arasında gezerek büyüdüm. Hep çok soru sorardım. Teyzelerim bana hep sen politikacı ya da avukat olacaksın dediler. Avukat olmalıyım dedim. İşçi bir aileden olmak kolay değildi. 2 kat çabalayıp çalışmanız gerekiyordu. Hayata 5-0 geriden başlayabiliyorsunuz. Bana hiçbir şey altın tepside sunulmadı. Bir Katolik okulunda okudum latince kimya matematik okudum. Okulda başımızı açıyorduk. Bizlere başörtü takmanın yasak olduğunu söylüyordu. Brüksel’in göbeğinde olan olaylar. Ben buna rağmen adaletin ve hakkın yanında olacağım diyordum. Avukat olmak istiyorum demiştim ya babam bana dedi ki ‘Sen şimdi hukuk yazacağım diyorsun ama Belçika’da başörtülü avukat olmak yasak’ ‘Ne yapacağım?’ dedim. O da ‘Belki ilk başörtülü avukat sen olursun’ dedi. Allah nasip etti ilk başörtülü milletvekili olarak meclise girdim. Siyaset bilimi okuyayım dedim. Babam ‘Sen şimdi diplomat mı olacaksın?’ dedi büyükelçi oldum. Ailelerin kaygıları var, hepiniz bunları yaşıyorsunuz. Ama yine en büyük destekçim babam oldu. Her genç gibi dünyayı değiştirmek istedim. Üniversite yıllarında çok sosyaldim.

GELEN VATANDAŞA KARTIMI VERDİM

Ben kendime yakın olan Merkez Hümanist Partiye girdim. Herkes bana tuhaf baktı hatta yanlışlıkla mı girdim toplantıya diye baktılar. 2 yıl geçti babamın da marketi oldu ben akşamları da çalışmaya devam ettim. Kasaların arasında büyüdüğüm market bana sürekli vatandaşlarla iletişim halinde olmaya ittim. Bana ailem sen yeter ki oku demediler. Oku ama akşam gel çalıştılar ve çok işime yaradı. Belediye seçimlerinde aday olduğumda çok işime yaradı. Ben 18’inci sıradan marketçilikle tanışmamdan ötürü her gelen vatandaşla kartımı verdim ve tanıştım. Bana ‘Kazanma şansın var mı?’ dediler ‘Siz desteklerseniz kazanırım’ dedim. Gençler ve kadınlarla çalıştım, sizi temsil edeceğim dedim. Bir anda partim 5 sandalye kazandı ben de 3’üncü sıraya yükselip meclise girmeye hak kazandım. Burada beni aday gösterdiler ben de belediye meclis üyesi olarak görev yaptım.

İLK BAŞÖRTÜLÜ VEKİL OLDU

Belediyenin en genç meclis üyesi benim. 23 yaşında meclise girdim bu merak uyandırdı. Belçika’daki kamyonculara yurttaşlık bilinci nasıl oluşur diye dersler vermeye başladım. Partide de farklı görüntüye kavuştum. 2009’da milletvekilliğine aday oldum bu kez çatlak sesler çıktı. Belediyeye başörtülü soktunuz ama meclise zor dediler. Ben genç kadınları temsil etmek için aday olmuştum ama onlar bana başörtülü olduğumu hatırlattı. Elinizde diploma olunca önünüze engel çıkmaz sanıyorsunuz. Ben buna rağmen seçildim ve 122 oy farkla Avrupa’nın ilk başörtülü milletvekili oldum. Yaşadığım ayrımcılık benim adalet arayışımı nasıl tetiklediyse mücadelemden vazgeçmedim. Tüm dünya size karşı geliyor olabilir ama şunu unutmayın mücadele etmekten, hayallerinizden asla vazgeçmeyin.

YAŞADIĞIM ZORLUKLAR BENİ BEN YAPAN OLAYLAR

Başörtüyle meclise girsin girmesin bir sürü tartışma oldu. En genç milletvekili de bendim zor şartlarda görev yaptım. Diyelim bir trafik cezası aldım başörtülü milletvekili ceza aldı diye haber çıkıyordu. İkinci dönem önüme bir tasarı getirdiler. Sözde ermeni soykırımını tanırsan mecliste devam edersin dediler. Daha sonra Türkiye’nin en genç büyükelçisi bendim. Olmayan şeyler daha güzel şeyler olacağının da işareti. Şu anda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı olarak karşınızdayım. Bazen önünüze çok zorluklar çıkabilir. Başörtülü ve Müslüman olduğum için yaşadığım zorluklar beni ben yapan olaylardır. Her tercih bir vazgeçiştir bundan asla vazgeçmeyin. Kararlarınızı uygulamaktan asla vazgeçmeyin. Gelecek yüzyıla damgasını vuracak olan sizlersiniz. Türkiye Yüzyılına damgasını vuracak gençlerin bu salondan çıkacağına eminim.”