Eğitim-Sen: Kocaeli’deki okullar depreme hazır değil
Eğitim-Sen Kocaeli 2 No’lu Şubesi tarafından yapılan basın açıklamasında, “Kocaeli’de, hem binlerce öğrenci ve eğitimcinin çatısı altında olduğu hem de olası bir felakette toplanma alanı olarak kullanılması muhtemel okullar depreme hazır değil” denildi

Geçtiğimiz çarşamba günü Marmara Denizi’nde meydana gelen depremlerin ardından Eğitim-Sen Kocaeli 2 No’lu Şubesi tarafından okulların depreme hazır olmadığını yönünde açıklamada bulunuldu. Yapılan açıklamada, “23 Nisan 2025 günü saat: 12:49’da Marmara Ereğlisi açıklarında meydana gelen Mw:6.2 büyüklüğündeki deprem Marmara Denizi kıyısında bulunan yerleşim yerleri kadar, Kocaeli ilinde de oldukça kuvvetli bir şekilde hissedildi. Aynı bölgenin kuzeyinde 24-26 Eylül 2019 yılında meydana gelen depremler sonrası, Marmara Denizi içinde beklenen Mw:7.0’den büyük deprem (ler)in olma ihtimali ise korku yanında panikte yarattı. 17 Ağustos 1999 Gölcük depremi ve devamında meydana gelen artçı sarsıntılar ile 18.000’e yakın yurttaşın hayatını kaybettiği, on binlerce binanın yıkıldığı ve farklı boyutlarda hasar aldığı bir durumun travmasını atlamadan meydana gelen 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Suriye depremleri başta Marmara Bölgesi olmak üzere, depreme hazırlıklı olmadığımızı göstermiştir. Güvenli barınma, güvenli çalışma, sağlık, ulaşım hakkı birinci derece haklardır.
“İdarenin sorumluluğundadır”
Bunun tesisi ise hukuki normlarla tanımlanmış, bu anlamıyla kanunlar, yönetmelikler yayınlanmış ve standartları hazırlanmıştır. Ancak kanunda her şeyin doğru olduğu durumun, uygulamada vücut bulamaması; imalat, denetim ve yöneten açısından sorunun çözümsüz bırakıldığına işaret etmektedir. Tabi bu durum bu silsileyi yöneten merkezi ve yerel idarenin bir irade eksikliğinden veya bir iradeyi boş bırakmasından da kaynaklanmaktadır. Konut tipi yapılar, sanayi tipi yapıların deprem güvenliği kadar, kamu yapılarının güvenliği de ilk elden kamu iradesinin merkezi teşkilatından, taşra teşkilatına kadar sağlanması yine idarenin sorumluluğundadır. Bu durum idarenin, iradesini ortaya koyması ve bu konuda çözüm üretecek bütçeyi, denetim mekanizmasını yönetmesiyle mümkündür. Eğitim-Sen olarak eğitim ve bilim emekçilerinin özlük ve sosyal hakları ve çalışma yaşamına ilişkin haklarını korumak, geliştirmek ve kazanımlar sağlamak kadar, çalışılan ortamın güvenliliğinin sağlanması içinde mücadele eden tek eğitim sendikası olduğumuzu biliyoruz.
“Raporlar paylaşılmadı”
Bu konuda yetkili olan merkezi teşkilatının başında bulunan Milli Eğitim Bakanlığı Bakanı ile illerde Valiliklerin kontrolünde İl Milli Eğitim Müdürlükleri ve ilçelerde Kaymakamlar kontrolünde İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri uhdesinde olduğunu da iyi biliyoruz. Eğitim-Sen Kocaeli 2 No’lu şube yürütmesi olarak 2023 Aralık ayından bu yana; il/ilçelerde eğitim kurumlarının güvenliği konusunda kurumlardan doğrudan bilgi almanın mümkün olmadığı durumda ise ilgili kurumlarla yazışmalar yaparak, eğer yapılmış ise yapıların deprem performans analizlerinin durumlarını öğrenmek için yazışmalar yaptık. Bu yazışmalarda yapıldığı iddia edilen analizlerin sadece Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Kocaeli Valiliği ve Bakanlık’ta bulunduğu ve kimseyle paylaşılmayacağının da bilgisi il milli eğitim müdürlüğünce yazımızda talep ettiğimiz üzere tek tek tüm okulların analiz raporları paylaşılmadı. 23 Nisan depremi sonra İstanbul’da iki ve Kocaeli’nde eğitim-öğretime bir gün ara verildi.
“Depreme hazır değil”
Gebze Teknik Üniversite’si öğrencisi olan Yüksek İnşaat Mühendisi Sinan Yazıcı’nın Ekim 2024'te tamamladığı ‘Kocaeli Bölgesi’ndeki Okulların Sismik Risk Değerlendirilmesi’ konulu tezine göre; Türkiye’nin deprem açısından en riskli illerinden biri olan Kocaeli’de, hem binlerce öğrenci ve eğitimcinin çatısı altında olduğu hem de olası bir felakette toplanma alanı olarak kullanılması muhtemel okullar depreme hazır değil. Çalışma Darıca, Gebze, Gölcük ve İzmit’in deprem tehlikesinin en yüksek olduğu ilçeler olduğunu gösterdi. Tez çalışmasında yapılan risk analizi sonuçlarına göre, 2000 yılı öncesinde inşa edilmiş 396 okul binası, yürürlükteki deprem yönetmeliklerine göre yetersiz bulunmuş ve 10 okul binasının göçme tehlikesi altında. 98 okul ağır hasar alma riski taşırken, 238 okul ise orta derecede hasar görebileceği belirtilmiştir. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in okullarımızın durumu hakkında tüm kamuoyunu bilgilendirmesi ve eğer okullarımız güvenli ise bunu belgeleriyle ortaya koymasını ve değilse de itiraf etmesi gerektiğini göstermektedir.
“Ne saklıyorsunuz?”
Milli Eğitim Bakanı’na soruyoruz; okul binalarının depereme dayanıklı olup olmadığını neden açıklamıyorsunuz? Yüzünden yüzbinlerce öğrencinin hayatını riske attığınızın farkında değil misiniz? Sendikamızdan ve halkımızdan ne saklıyorsunuz? Bir depremde bir okul binası yıkılırsa sorumlunun kendiniz olduğunuzu bilmiyor musunuz? Okullarımızı depreme dayanıklı hale getirmeniz ve tüm eğitim emekçilerinin güvenli çalışma ve öğrencilerin güvenli eğitim alma hakkını ihlal etmeyen hizmeti sunmanız için bir kez daha uyarıyoruz. Bu memleketin emekçi çocuklarının laik, bilimsel, parasız, kamusal ve demokratik eğitim alma mücadelesini kendine şiar edinmiş bir sendika olmanın yanında, deprem güvenli okul mücadelemizi kararlılıkta sürdüreceğimizi tüm kamuoyuna bildiriyoruz” denildi.