İlaç şirketinin corona aşısı itirafı sonrası gözler o davada!

HABER MERKEZİ - Tüm dünya, 2019 yılının son haftalarında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyaya yayılan bir küresel salgın haline gelen, adına corona denilen bir virüs nedeniyle sıkıntılı yıllar geçirdi. Türkiye’ye de yayılan ve kapatmalara neden olan bu virüs, çok sayıda vatandaşımızı hayattan koparmıştı.

ÖNCE İLAÇLAR, SONRA AŞI

Virüs ile mücadelenin ilk aylarında, DSÖ tarafından belirlenen ilaçlar, hastalara veriliyor, tedavi bu şekilde gerçekleştiriliyordu. Corona tedavisi görmüş kimi insanların bir süre sonra kalp krizinden vefat etmesi, kullanılan ilaçlara karşı tedirginlik oluşturmuştu. Çünkü insanlar bu krizleri, ilaçlara bağlıyordu. Akabinde ise virüse karşı bağışıklık geliştiren aşılar çıktı. Bu aşılar hastalığa yakalanmayı, yakalanılsa da en hafif şekilde atlatılmayı sağlıyordu.

İLK AŞI CORONAVAC (SİNOVAC)

Aşılar, ilk zamanlar sınırlı sayıda geldiği için belli yaş gruplarına uygulandı. Ülkemize ilk gelen aşı Coronavac’tı (Sinovac). Çinli bilim adamları tarafından geliştirilmiş olması nedeniyle ülkemizde Çin aşısı olarak da bilinen Coronavac aşısı, Sinovac adlı firma tarafından üretilmişti. Viral vektör tekniği ile üretilen bu aşıda başarı oranı yüzde 50’nin üzerindeydi. Aşının enfeksiyona yakalanan kişilerde yoğun bakıma ihtiyaç duyma oranını önemli bir ölçüde düşürdüğü tespit edilmişti.

BİONTECH’E ACİL KULLANIM İZNİ VERİLMİŞTİ

Akabinde dünya Pfizer yani Biontech aşısı ile tanıştı. Merkezi Almanya’da bulunan Pfizer adlı ilaç şirketi tarafından geliştirilen Biontech aşısı, RNA tabanlı bir aşıydı ve yüzde 90 gibi yüksek bir başarı oranına sahipti. Aşının yan etkileri tam manasıyla ortaya konulamadan FDA’nın (Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç İdaresi) aşıya acil kullanım izni vermesi bu aşıya karşı insanları tedirgin etmişti. Dünyada ve Türkiye’de milyonlarca kişi, aşı yaptırmayanlara karşı konulan yasaklardan dolayı değil, koronavirüse karşı korunmak amacıyla bu aşıya güvenmek zorunda kalmıştı. Ancak hem dünyada hem de ülkemizde bu aşıya karşı direniş gösterenler bir hayli fazlaydı. Bu aşının insan hayatını tehlikeye atacak yan etkilerinin olduğunu ve bunun sonradan ortaya çıkacağını savunuyorlardı. Hatta aşı yaptıran kimi vatandaşların kalp krizi, beyne pıhtı atma gibi sebeplerle vefatlarını bu aşıya bağlayanlar oldu.

ARADAN YILLAR GEÇTİ AMA…

Aradan yıllar geçmesine rağmen hala varyantlarından söz edilen koronavirüse karşı kullanılmış bu aşının yan etkileri araştırılıyor. İnsanlar, yaşadıkları rahatsızlıkları bu aşıya bağlıyor. Bu nedenle de “Biontech yan etkileri”, “Sinovac yan etkileri”, “Koronavirüs aşısı yan etkileri” gibi ifadeleri arama motorlarında sıkça aratıyorlar. Geçtiğimiz ay, İngiltere'de Oxford Üniversitesi ortaklığıyla Covid-19 aşısı yapan AstraZeneca, aşının sebep olduğu ölüm ve ağır yaralanmalar sebebiyle açılan davada mahkemeye vermiş ve bir itirafta bulunmuştu.

İLAÇ FİRMASI İLK KEZ İTİRAF ETTİ

İlk dava geçen yıl, Nisan 2021'de aşıyı olduktan sonra çalışmasını engelleyen bir kan pıhtısı ve beyin kanaması yaşadıktan sonra kalıcı bir beyin hasarı oluşan iki çocuk babası Jamie Scott tarafından açılmıştı. Oxford Üniversitesi ile birlikte geliştirdiği aşının düzinelerce vakada ölüm ve ciddi yaralanmalara neden olduğu iddiasıyla toplu bir davada yargılanan AstraZeneca, mahkeme belgelerinde corona virüsü aşısının nadir görülen bir yan etkiye neden olabileceğini kabul ederek, milyonlarca dolarlık bir yasal cezanın önünü açabilecek bir hamle yapmıştı. Avukatlar ise aşının az sayıda aile üzerinde yıkıcı etkisi olan bir yan etki yarattığını savunmuştu.

ŞİMDİ GÖZLER O DAVADA

Bu itiraf sonrası vatandaşların tedirginliği daha da arttı. Kalbinde çarpıntı olan, başı ağrıyan, kendini halsiz hisseden, kısacası “O eski halimden eser yok şimdi” psikolojisinde olan pek çok insan, bunun korona virüs aşısı nedeniyle olduğuna inanıyor. Yapılan itirafta yan etkiler olduğu dile getirildi ancak bunun beyin hasarına ve ölüme kadar götüren bir yan etki olduğu noktasında bir itiraf ya da kanıt yok. Dava sonuçlandığında bu korkunç ihtimalin var olup olmadığı ortaya çıkabilir. Dünyanın ve Türkiye’deki vatandaşların gözü, ilk korona virüs aşısı itirafının geldiği bu davanın üzerinde.