Sessiz katile karşı uyardı! Çocuklar dahil herkes tehlikede! Bazen hiç belirti vermiyor!
Doktorlar, hiç belirti vermeyebilen ve çocuklar da dahil her yaştan insanda görülebilen, “Sessiz katil”e karşı uyardı. Bu sessiz katilin sesini duyabilmek için ne yapmak gerekiyor, ne gibi önlemler alınıyor ve hangi bölüme gitmek gerekiyor, hepsi haberimizde…

Tütün tüketenler sık sık akciğerlerini kontrol ettirir, şeker hastaları sık sık şekerini ölçer ancak kendini halsiz hissetmeyen, herhangi bir ağrı sızısı olmayanlar, kendinin sağlıklı olduğunu düşünür. Ancak doktorlar bazen hiç belirti vermeyen “Sessiz katil”e karşı uyarıyor. Çocuklar dahil her yaş grubundan insanı etkileyen, kan şekerinden ve tütün kullanımından çok daha riskli olan, doktorların “Sessiz katil” diye tanımladığı rahatsızlığın adı hipertansiyon!

Bazen hiç belirti vermediği için kendini sağlıklı ve dinç hisseden vatandaşların birçoğunun evinde tansiyon aleti bulunmaz, çünkü ölçüm yapma gereği duyulmaz. Ani ölümlerin, beyin kanamalarının, felcin ve pek çok geri dönüşü zor ani rahatsızlıkların sebebi olan hipertansiyonun elbette ki belirtileri var.
Büyük tansiyon 180, küçük tansiyon 110 mmHg’nin üzerine çıkmadığı sürece herhangi bir belirti göstermeyebiliyor lakin tansiyon sürekli yüksek olduğunda vücudumuza zarar veriyor.

EN ÇOK GÖRÜLEN BELİRTİLERİ
En çok görülen yüksek tansiyon belirtileri Medicallpark.com’da şu şekilde sıralanıyor:
-Sık idrara çıkma özellikle geceleri uyanıp idrar yapma
-Bulanık ya da çift görme
-Bacaklarda şişlik
-Nefes darlığı
-Halsizlik, yorgunluk, isteksizlik
-Kulak çınlaması
-Burun kanamaları
-Düzensiz kalp atışı ve kalp ağrısı
-Baş dönmesi ve baş ağrısı
Bu belirtilerden herhangi birini ya da birkaçını yaşıyorsanız mutlaka bir iç hastalıkları (dahiliye) uzmanına görünmeniz gerekir.

ÖLÇÜM ALETİ OLMALI
Lakin en başta da dediğimiz gibi hipertansiyon her zaman belirti vermeyebiliyor ya da bu belirtiler hafif olduğu için anlaşılamıyor. Bu yüzden evimizde tansiyon aleti bulundurması ve doğru tansiyon ölçümü konusunda bilgi edinilmesi gerekiyor.

PROF. DR. PAYDAŞ UYARDI
İHA’ya konuşan Acıbadem Sağlık Grubu İç Hastalıkları Hekimi Prof. Dr. Saime Paydaş, yüksek tansiyonun tütün kullanımı ve kan şekeri gibi diğer risk faktörlerinden daha fazla ölüme yol açtığına dikkat çekerek, hipertansiyonun bazen hiç belirti göstermediğini ve bu nedenle ‘sessiz katil’ olarak anıldığını dile getiriyor. Prof. Dr. Paydaş, çocukluk çağı dahil her yaşta tansiyon ölçülmesini tavsiye ediyor.

17 MAYIS DÜNYA HİPERTANSİYON GÜNÜ
Tüm dünyada, özellikle düşük ve orta gelirli bölgelerde hipertansiyon farkındalık oranını artırmak, önlem alabilmek ve tedavi edilebilmesi için doğru tansiyon ölçümü konusunda farkındalığı artırmak amacıyla her yıl bir dizi etkinlik düzenlenen 17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü’nün bu yılki teması “Kan Basıncını Doğru Ölçün, Kontrol Edin, Daha Uzun Yaşayın” olarak belirlendi.

30 YILDA 2 KAT ARTTI
İç Hastalıkları Hekimi Prof. Dr. Saime Paydaş, Dünya Sağlık Örgütü Hipertansiyon Raporu’na göre hipertansiyonlu kişi sayısının son 30 yılda 2 kat artarak 1,3 milyara yükseldiğini aktararak “Hipertansiyon; inme, kalp krizi, aritmi, kalp yetersizliği, böbrek hasarlanması ve birçok sağlık problemlerine yol açan önemli bir halk sağlığı problemidir. Hipertansiyonun erken tanı tedavisi ile bu organ hasarlanmaları önlenebilir. Yüksek tansiyon; tütün kullanımı ve kan şekeri gibi diğer önde gelen risk faktörlerinden daha fazla ölüme yol açmaktadır” diye konuştu.

TUZ UYARISI
Hipertansiyon ve risk faktörleri yönetiminde düşük sodyumlu (tuz) sağlıklı diyet, sağlıklı kiloyu sağlamak ve devam ettirilmesi, alkol ve sigaradan kaçınılması ve düzenli fizik egzersizin başarıyı artıracağını belirten Prof. Dr. Paydaş bu önlemlerin sağlıklı yaşam için ve her hastalıkta geçerli olduğunun altını çizdi.

“HER YAŞTA ÖLÇÜLMELİ”
Hipertansiyonun en sık rastlanan belirtilerini “baş dönmesi, baş ağrısı, kalp ağrısı, kulak çınlaması, nefes darlığı, çift veya bulanık görme, burun kanamaları, düzensiz kalp atışları” olarak sıralayan Prof. Dr. Paydaş, “Ancak bu belirtilerin hiçbiri olmadan da kişide sessizce ilerleyen hipertansiyon olabilir. Bu nedenle çocuklar dahil her yaşta herkesin tüm muayenelerde kan basıncı ölçülmelidir. Ayrıca tarama amaçlı olarak da kan basıncı ölçümü ile ilgili aktiviteler düzenlenmeli ve toplumun katılımı sağlanmalıdır” dedi.


“BEYAZ YAKALI HİPERTANSİYON”
Prof. Dr. Paydaş kan basıncı değerlerinin ofis ölçümlerinde 120/80 mmHg aralığında optimal, 120-129/80-84 mmHg aralığında normal, 130-135/85-89 mmHg aralığında yüksek normal, 140-159 ile 90-99 mmHg aralığında Evre 1 Hipertansiyon, 160-179 ile 100-109 mmHg aralığında Evre 2, 180/110 mmHg aralığında Evre 3 olarak tanımlandığını; ev ölçümlerinde ise 135/85 mmHg aralığında hipertansiyon olarak kabul edildiğini ifade etti. Kan basıncının ofiste yüksek, ev ölçümlerinde normal değerlerde olmasına “Beyaz gömlek hipertansiyonu”, ev ölçümlerinde hipertansiyon olmasına rağmen ofiste normal olmasına da “Maskeli hipertansiyon” denildiğini belirten Prof. Dr. Paydaş bu hastaların aslında hipertansif olduğunu ve bu nedenle ev ölçümlerinin hem tanı hem de tedaviye uyum sağlanması için önemli olduğunu anlattı.

HİPERTANSİYONA KARŞI NE YAPMALI?
18 yaş üstündeki her 3 kişiden birinde görülen hipertansiyon sıklığının yaşla arttığına değinen Prof. Dr. Paydaş şunları ifade etti: “Tüm hastalarda ilaçsız tedavi uygulanması gerekir. Günlük 4 gram tuz, sebze meyve ağırlıklı beslenme, düzenli egzersiz, sigara ve alkolün kesilmesi, ideal vücut ağırlığının sağlanması önemlidir. Bu tedbirler yaklaşık 1 yüksek tansiyon ilacı kadar etkili olabilir. Hipertansiyon; genellikle hayat boyu tedavi gerektiren kronik bir hastalık/sendromdur. Yaşam tarzı değişikliklerine mutlaka devam edilmelidir. Böylece ilaç sayısı azalacak ve tedavi başarısı artacaktır. Hedef kan basıncına ulaşıldığında ilaç tedavisi asla kesilmemelidir. Doz ve ilaç değişiklikleri klinik duruma göre düzenlenebilir. Hipertansiyon tedavisinde öncelikle önerilen ilaç grupları önemli olmakla birlikte hedef kan basıncına ulaşmak çok daha önemlidir. Tedavi kişiselleştirilmelidir.”



