Yaman’dan HDP yorumu: Partileri halk kapatmalı!
AKP Kocaeli Milletvekili Cemil Yaman, HDP’nin kapatılmak istenmesiyle ilgili de konuşan Yaman, “Siyasi partileri halk açar halk kapatır. Biz iktidara gelmeden önce de bunu savunuyorduk” dedi. MHP’nin Andımız’ın kaldırılmasına olan tepkisini hatırlattığımız Yaman, “MHP ile aynı parti değiliz” cevabını verdi
Röportaj: Aysun Özcan ERENKAYA
Fotoğraflar: Merve DİŞLİ
AKP Kocaeli Milletvekili ve Dilovası Belediye eski Başkanı
Cemil Yaman, söyleşimizin son bölümünde (3. bölüm), ses getirecek
açıklamalar yaptı. Geçtiğimiz yıl pandemi sürecinde Yaman’ın
oğlunun düğün merasimi gerçekleşmiş, yoğun katılım nedeniyle bu
düğün ülke gündemine oturmuş, tepkilere neden olmuştu. Cemil Yaman,
kalabalığı gördüğünde “Eyvah” dediğini belirterek öz eleştiri
yaptı. Yaman, AKP’nin labaleb kongreleriyle ilgili ise “Millet bizi
seviyor” yorumunda bulundu! AKP’nin pandemi sürecini çok iyi
yönettiğini ileri süren Yaman, en başarılı ülkeler arasında
olduklarını kaydetti!
Cemil Yaman’ın Gebze ile ilgili yorumu ise dikkat çekti. Meclis’teki odasında 82 numaralı forma bulunan Yaman, Gebze’nin il olmasına gerek olmadığını söyledi.
HDP’nin kapatılmak istenmesiyle ilgili de konuşan Yaman, “Siyasi partileri halk açar halk kapatır. Biz iktidara gelmeden önce de bunu savunuyorduk” dedi ve ekledi: “Ama bu ülkenin kırmızıçizgileri vardır.”
“Türküm” demenin ırkçılık olup olmadığı şeklindeki sorumuzu “Hayır tabii ki” şeklinde yanıtlayan Yaman, “Türküm, doğruyum, çalışkanım” ifadelerle başlayan Andımız’ın kaldırılmasıyla ilgili ise Andımız kararından geri adım atılmaması gerektiğini savundu!
Malumunuz MHP, Andımız’ın kaldırılmasıyla ilgili Danıştay’ı suçlamıştı. MHP’nin Andımız’ın kaldırılmasına olan tepkisini hatırlattığımız Yaman, “Biz ittifakız, aynı parti değiliz” cevabını verdi.
Cemil Yaman ile gerçekleştirdiğimiz söyleşimizin son
bölümüyle sizleri baş başa bırakıyorum…
BU KADAR VİLAYETE GEREK VAR MI?
***Gebze’nin il olması konusu biliyorsunuz CHP’nin sürekli gündeme getirdiği bir konu. Partinizin böyle bir gündemi yok diye biliyorum.
-Benim çocukluğum orada geçti, 7 yıl görev yaptım Gebze’nin merkezinde. Yerel yönetimleri biliyorum. Bugün 81 vilayet var ve çok il var. Biz popülist politikalar sonucu buraya geldik. Bu kadar vilayete gerek var mıdır? Bir ilçeyi il yapmak o ilin ya da ilçenin sorunlarını çözüyor mu? Bana kalırsa daha fazla il olmamalı. Vilayet çok var daha fazlaya gerek yok.
VALİLİK TABELASI ASMAK SORUNU ÇÖZMEZ
***Bunu AKP’li olduğunuz için söylemiyorsunuz değil mi? Sonuçta sizin de odanızda 82 numaralı forma var…
- Türkiye’de yeni vilayetler olmamalı bunlar benim kişisel fikrim. Sayın Cumhurbaşkanımız da böyle vurguladı. Günü geldiği, şartlar oluştuğunda, Türkiye’de yeni vilayetler kurulmalı dendiğinde 1. sırada Gebze olmalıdır. Şeyi tartışmamız gerek aslında ‘Bu kadar çok ilçeye gerek var mı?’ Kocaeli 44 belde belediyesinden oluşuyordu. Bunu 12’ye düşürdük. Müthiş bir tasarruf elde ettik. Türkiye’de beldeler ilçe oldu, kapanan beldelerin yaşam kalitesi yükseldi. Belde belediyesi personel maaşı ödemek dışında bir şey yapamazdı. Bir ilçenin il olması gerekiyorsa yapalım ama sorun çözülmeyecekse kaymakamlık tabelasını indirip valilik tabelası asmak bir işe yaramaz.
EYVAH EYVAH DEDİM
***Oğlunuzun düğünüyle gündeme geldiniz. Vakaların tekrar yükselişe geçtiği süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan, tam da düğünlerle ilgili eleştiriler yapmaya başlamıştı ki sizin de geniş katılımlı bir merasiminiz gerçekleşti. Çok eleştiri aldınız, Cumhurbaşkanı’ndan ikaz geldi mi?
-Yok, ikaz gelmedi. Biz doğrusu en başta aile içi bir nikaha karar vermiştik. Ama eşim dostum ‘Şu anda bir şey yok, bir kısıtlama yok. Pandemi kurallarına uygun bir düğün yapalım’ dediler. Sayın Cumhurbaşkanımıza da bilgi verdim. Tüm bakanları da davet ettim. Doğrusu ben 500 civarında bir katılımcı bekliyordum 750 kitap hediye edecektim. Kitap konusunda bir kampanya da başlatayım diye de düşündüm. Organizasyoncumuz ‘1000-1500 kişilik masa açalım, tedbirli olalım’ dedi. Gerek de yoktu ama açtık. Yemek hazırlandı öncesinde 15 kişilik masalara 5’er N95 maske koyduk. Ateş ölçümleri yapıldı. Ben düğün için gelin hanımı almaya gittim, geldim ‘Eyvah eyvah’ dedim. Genelge ama 1 gün önce yayınlandı. Kader anları yani. Düğün iptal edilebilirdi. Bir mesaj atsak ‘Özür diliyoruz’ diye ama onu düşünemedik o an. Yemek dağıtılamaya da bilirdi. Doğrusu bu kadar kalabalığı biz beklemiyorduk. Protokol çok kalabalık oldu. Keşke olmasaydı ama her baba evladının mürüvvetinde mutlu olmasını ister. Bir arkadaşımız aradı beni ama ‘Bunları yazma basın açıklaması yapacağım’ dedim. Abartılarak yazıldı. Keşke olmasaydı. Çocuklarım gerçekten üzüldü. Benim 15 yaşındaki kızım bu pandemi döneminde ilk kez bir babam olduğunu anladım demiş annesine. Ben bunca zamandır çocuklarımı, ailemi ihmal ediyorum. Davamın hizmetkarlığını yapıyorum. Pandemi hakkına çok ciddi konuşmalar yapıyordum o günden sonra da çok konuşmama kararı aldım. Cuma günü genelge yayınlandı cumartesi düğündü. 1saat 15 dakika sürdü düğün. Saat 20.00’de Nikah kıyıldı Kur’an okundu. 21.45’te evde misafirler vardı dönmüştük yani.
MİLLET BİZİ SEVİYOR
***Cemil Yaman düğün yapmış çok mu? AKP’nin lebalep kongreleri de çok tepki çekti kurallara da uyulmadığı da görüldü. İnsanlar şimdi uyarıldıklarında bu kongreyi emsal gösteriyorlar sizin kongrelerle ilgili görüşleriniz nedir? Yatay çekim oldu mu?
-Siyasi partiler kanunu vardı ve kongrelerin yapılabileceğini söylüyordu. Ben teşkilatta görevliydim Güneydoğu’da birçok kongrede divan başkanlığı yaptım. Pandemi öncesi süreç başladı. Pandemide bir süre bekledik rahatlama döneminde ilçe ve il kongrelerimizi yaptık bitirdik. Öyle aman aman bir sorun da olmadı. Ama büyük kongreye gelince beklenenin üzerinde insan katıldı. Salonda çok dikkat ettik ama soğuğa rağmen dışarda 2-3 bin insan vardı. Bu millet bizi seviyor. Çok tepki aldık tabii konuşuluyor ama kimse istemez bunu. Hayatta bunlar oluyor.
HASTANELERİMİZİN DOLULUK ORANI YÜZDE 60’I GEÇMEDİ!
***Türkiye’de tam kapanmaya neden gidilmedi?
-Her ülkede buna kendi Sağlık kurulları karar veriyor. Sağlık kurulumuzun aldığı kuralları ayrıyeten uyguladık. Pandemiyle mücadelede en başarılı ülkelerin başında Türkiye geliyor. Almanya başarılı ülkelerde en başta yer alıyor. Almanya’da yıllar önce biyolojik bir saldırı olursa ne yapılır diye bir çalıştay yapmışlardı, hazırlıklıydılar. Sağlık altyapımızın iyi olması bizi avantalı duruma getirdi. Dünyada pandemiyle mücadelede vaka sayısına göre en az kayıp veren ülkelerin başında geliyoruz. Zamanında doğru kararları alıp uygulamamız, sağlık çalışanlarımızın kahramanca mücadelesi bu milletin genine uygundu. Kahramanlık bugün bu şartlarda yapmanız gerektiğini yaptığınızda belli olur. Türkiye’de yatak sayısını, hastane sayısını çok artırdık. Sağlık çalışanlarımızın sayısını artırmışız, Covid daha Türkiye’ye gelmeden yılbaşında Sağlık Bakanlığı 1 milyon kit alıp bekletiyor. Başkanlık sisteminin de getirdiği bir şey bu hızlı karar alıp uygulamanın sonucu. 11 Mart’ta ilk vaka görüldükten sonra Avrupa ne yapacağını tartışırken biz yasakları getirdik. Sağlık çalışanlarının yaptığı kahramanlığı halk da yaptı. Hükümetin kararlarına uydu. Küçümsenmeyecek kadar halk elinden geleni yaptı. Okulların, düğünlerin iptal edilmesini iki gün sonra konuşurken, Avrupa 45 gün sonra konuştu. Sağlık altyapımız çok iyi en dolu zamanda bile hastanelerimizin doluluk oranı yüzde 60’ı geçmedi.
MİLLETİNE BAKAN BİR DEVLETİZ
***Sağlık Bakanı’nın bu süreci nasıl götürdüğünü düşünüyorsunuz?
-Çok başarılı. Sayın Cumhurbaşkanımızın ferasetli duruşu Ve Sayın Sağlık Bakanımızın atması gereken adımları zamanında atması çok etkili oldu. Millet olarak pandemiyle mücadelede çok başarılıyız. Büyük ülkeler maske savaşı verirken bu millet 157 ülkeye tıbbi malzeme desteğinde bulundu. Biz 165 ülkeden 100 bin vatandaşımızı getirdik izole ettik evlerine teslim ettik. Ambulans helikopteri olan tek ülke değiliz ama vatandaşını getiren biziz. Testi pozitif çıkan vatandaşının bunu karşılayacak parası olup olmadığını değil milletine bakan bir devletiz. Biz güçlü olursak insanlık mutlu olur. Bugün bu aşıyı bulsak geçmişte atalarımızın yaptığı gibi hizmete sunarız. Ama onlar ranta döktü. Fakir ülkeler aşıya ulaşamıyorlar. Aşısı olmadığı halde en çok aşıyı yapan ülke Türkiye’dir. İnşallah biz de yerli ve milli aşımızı insanların hizmetine sunacağız.
***Devlete ihtiyacı varken dükkanı kapanan vatandaşa 1000 TL yardım yapıldı. Bunlar ne olacak, yaraları nasıl sarılacak?
-Türkiye esnafın yanında olmaya gayret etti. Devlet imkanları ölçüsünde yapması gerekeni yapmaya gayret ediyor. Bu pandemi 100 yılda gelen bir şey hep birlikte mücadele ediyoruz. 84 milyonuz bize her gün 160 milyon ekmek lazım. Üreteceğiz ve insanlarımızın hayat standartlarımızı artıracağız.
SANAYİ DEVRİMİNİ KAÇIRDIK BİLİŞİM DEVRİMİNİ KAÇIRMADIK
***Türkiye ekonomisi sizce hangi noktada? Faizlerin düşürülüp arttırılması doğru mu?
-Ben ekonomist değilim. Her açıdan Türkiye’yi en az 3 kat büyüttük ortalama. Gayrisafi milli hasılada 2 bin 160 dolarlardan 10 bin dolarlara çıkmış Türkiye. Dünyada ekonomik bir daralma da vardı pandemi öncesinde. Katma değeri yüksek ürünleri ilk kez bu dönem üretip ihraç ediyoruz. Türkiye’nin yarınları bugünlerinden çok daha iyi olacak. Biz sanayi devrimini kaçırdık ama bilişim devrimini kaçırmadık. Savunma sanayinde ilk defa ihracat yapıyoruz. Dünyada 1 milyar dolar düzeyinde ihracat yapan şirketlerimizin sayısı artıyor. Yakında savunma sanayi ihracatımız en çok ihracat yaptığımız kalemlerden biri olacak. Motorumuz yoktu artık onu da yapıyoruz. Biz tek kalemde 1.1 milyar dolar sanayi savunması anlaşması yaptık Pakistan’la. Motor konusunda sıkıntımız oldu onu da kendimiz yapıyoruz. Savunma sanayisinde çok başarılıyız. Yerlilik oranı yüzde 75’lere çıktı. Yerli tüfeği olmayan bir ülkeden 1.5 ton mühimmat taşıyan insansız hava aracı yapan bir ülkeyiz. Siha savaşlarını literatüre biz ekledik. İngiltere bile bizim Sihalarımızı gıptayla izliyor. Türkiye artık caydırıcı bir ülke. Mavi vatan kavramını biz getirdik. Akdeniz’de yoktuk artık dünyanın her yerinde varız. Bu milletin menfaati olan her yerde varız.
PARTİLERİ HALK KAPATMALI
***Dilovası, HDP’nin Kocaeli’de en çok oy aldığı ilçelerden biri. AKP’lilerin HDP’ye bakış açısı nedir? HDP sizce de kapatılmalı mı?
-84 milyon nüfusu olan bir ülkeyiz, bu ülke hepimizin. Siyasi partileri halk açar halk kapatır. Biz iktidara gelmeden önce de bunu savunuyorduk. Ömrünü halk belirler. Biz 84 milyon insanımızın oyuna talibiz. Biz tabii ki CHP’ye oy veren HDP’ye oy veren vatandaşımızın oyuna talibiz. Siyasi partilerin kapatılmasını doğru bulmam. Siyasi partilerin nasıl siyaset yapacaklarını ilgili kurullar karar verir. Ama bu ülkenin kırmızıçizgileri vardır. Bu ülkenin bayrağı söz konusu olduğunda teröre karşı ve diğer dış mihraklara karşı birlikte hareket etmelidir. Tepkisini koymalıdır. Senin teröristin iyi benimki kötü olmaz. Teröre topyekun karşı gelmek gerek. Bütün siyasi partiler terörle arasına mesafe koymalıdır. Bana göre HDP terörle arasına mesafe koymuyor ama bence bunu halk görmeli ve gereğini yapmalıdır. Bana göre CHP’nin de ittifakı HDP’nin de seçimde oyları düşecektir. Biz halka anlatmalıyız bunları terörle arasına mesafe koymayanları bunu anlatmak da boynumuzun borcudur.
BİZİM ANDIMIZ İSTİKLAL MARŞI
***Türküm demek ırkçılık mı sizce?
-Hayır, tabii ki.
***Andımızı niye kaldırdınız o zaman?
-Bizim andımız İstiklal Marşı. Andımızın kaldırılması doğru bir karardır ve geri adım atılmamalıdır.
***MHP’yle bu konuda ayrışıyorsunuz o zaman?
-Biz ittifakız aynı parti değiliz. İki ayrı partiyiz dünya görüşlerimiz farklı olabilir. Ülkenin menfaati için bir araya geliyoruz. İki partinin de aziz milletimize hizmet etme amacı var.
HDP KÜRTLERİN TEMSİLCİSİ DEĞİLDİR
***Türkiye’nin bir Kürt sorunu var mı?
-Türkiye’nin demokrasiyi güçlendirme sorunu vardır. AK Parti döneminde bu ülkenin ihtiyacı olan atılması gereken adımları attık özgürlüklerin önünü açmak konusunda. Birileri istediği için değil inandığımız gibi yaptık. Dünün Türkiye’sinde benim Kürtçe konuşmam yasaktı. Boşnakça konuşmak yasaktı. Arnavutça konuşmak da yasaktı. Dünün Türkiye’sinde bizim vergilerimizle yapılan üniversitelerde başörtülü kardeşlerimizin eğitim görmesi yasaktı. Dünün Türkiye’sinde çocukların 14 yaşına kadar kendi dinini kitabını öğrenmesi yasaktı. Biz yola çıkarken bunları kaldıracağımızı söyledik. Bugün başı kapalı kardeşlerimiz, başı açık kardeşlerimizle eğitim görüyor. Ülkemizin özgürlükler konusunda bir sorunu var. Türkiye’nin daha sivil bir anayasaya ihtiyacı var. HDP, Kürtlerin temsilcisi değildir. AK Parti Doğu ve Güneydoğunun tamamında birinci partidir.
ÜLKEMİN BELEDİYELERİNİN KAYYUMLA YÖNETİLMESİNİ İSTEMEM
***Kayyum hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu seçmen iradesine bir ambargo değil midir?
-Keşke kayyum olmasa keşke belediye başkanları terörle arasına mesafe koysa. Ben ülkemin belediyelerinin kayyumla yönetilmesini istemem.
SEÇİM İSTEYEN MUHALEFETİN AKTÖRÜ OLMASI LAZIM
***Erken seçim bekliyor musunuz?
-Seçim haziran 2023’te olacak. Devleti kurumsallaştırdık artık istikrarlı dönemler olacak. Başkanlık sistemini savunuyorum. Sancılı dönemler geçecek. Tam anlamıyla idareli olduğunda Türkiye’nin yararınadır. Türkiye’nin gündeminde bir erken seçim yoktur. Erdoğan’a asla oy vermeyen insana soruyorsunuz bu sorunu yine Erdoğan çözer diyor. Çünkü alternatifi yok. Seçimi muhalefetin istemesi lazım. Seçim isteyen muhalefetin aktörü olması lazım böyle bir aktör var mı yok? 2023 seçimlerine geldiğimizde aziz milletimiz tekraren bu ülkeyi idare etme yetkisini cumhurbaşkanımıza verecektir. Türkiye’nin önünde yapılması gereken daha çok iş var. Biz hedeflediğimiz yere ülkemizi taşıyacağız. Güçlü bir muhalefet bizim de önümüzü açar ama böyle bir muhalefet yok.
DÜN NEYDİLER BUGÜN NELER, HALK GÖRÜYOR
***Sizin içinizden doğan iki yeni partiyi yani Gelecek Partisi ve DEVA Partisi’ni değerlendirmenizi isteyeceğim…
-Bizim içimizden doğmadılar. Demokrasi güzel bir yönetim modelidir. Olmazsa olmazı partilerdir. Kurulan partiler demokrasi için yeni ekilmiş fidanlardır. Nasıl kuruldular, dün neydiler, bugün neler halk her şeyi görüyor. Biz Cumhurbaşkanımızın önderliğinde bu ülkeye hizmetkâr olmak için yola çıktık. Bizim derdimiz sevdamız bu millettir. İnsanlar bir tercih yaparlar kendi kararlarını verir ve bir tercih yaparlar.
***Vekilim ayağınıza sağlık bizi kırmadınız. Gazete Barış’a röportaj verme nezaketinde bulundunuz ne zamandır sizinle röportaj yapmak istiyordum…
-Belediye başkanlığım döneminde size demiştim ‘Simitle geleyim, kaşarları siz alın’ diye. Nasip bugüneymiş. Sizi yakinen biliyorum ve tanıyorum. Kaleminiz çok güçlü, her konuda hemfikir değiliz ama bir konuda hemfikiriz ‘Bu milletin yaşam kalitesi, bu milletin geleceği.’ Gazetecilik zor ve ulvi bir meslektir. Herkes yapamaz bu işi, siz çok güzel yapıyorsunuz.