Kişi ayırt etmiyorum Genel başkana ‘Parayı gönderirim’ dedim!

Sivri kişiliği de konuşulan CHP Darıca İlçe Başkanı Hüseyin Cihan Özaltan, bu tutumunda insan ayırmadığını, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in adaylık döneminde ilçe başkanlıklarına gönderilen ödeneğin az olduğunu söylemesi üzerine Ocak’ta da az gelirse parayı geri göndereceğini söylediğini ifade etti

CHP Darıca İlçe Başkanı Hüseyin Cihan Özaltan ile röportajımızın ikinci bölümünde meclis üyeleriyle ilişkilerini, Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık’ı neden ziyaret etmediğini, Darıca Belediye Başkanı Saide Arslan Çalışkan ile hala neden gezmeye devam ettiğini konuştuk.

Özaltan, meclis üyeleriyle aralarının iyi olduğunu, liste hazırlandıktan sonra CHP Genel Başkan Yardımcısı Volkan Demir’den övgü aldıklarını söyledi. Bıyık’ı ziyaret etmeyi doğru bulmadığını söyleyen Özaltan, 20 yıldır Bıyık’ın da CHP Darıca İlçe Binasına adım atmadığını ifade etti. Saide Arslan Çalışkan ile hala vatandaş arasına karışmasını da açıklayan Özaltan, vatandaşın seçimden sonra ortadan kaybolan siyasetçiden hoşlanmadığını, seçimden sonra Saide Hanım’a oy vermediğine pişman olduğunu söyleyen çok insan olduğunu söyledi.

Röportajımızın ikinci bölümü ile sizleri baş başa bırakıyor, keyifli okumalar diliyorum.

“BASININ KARŞISINA ELİMİZDE DONEYLE ÇIKMAK İSTİYORUZ”

***Meclis üyelerinizle aranız nasıl? Basın toplantısı hiç düzenlemediniz değil mi?

Meclis üyelerimizle aramız iyi. Bizim meclis üyelerimizle ortak verdiğimiz bir karar var. Belediye başkanının ve belediye meclisini 4-5 ay izledikten, muhalefet ettikten ve soru önergeleri verdikten sonra tam anlamıyla hazır olup basının karşısına çıkmak istiyoruz. ‘Biz geçtiğimiz 4-5 ayda Darıca'da şunları şunları istedik. AK Parti tarafından reddedildi. AK Parti de şu şu kararlara, yanlış kararlara bizim muhalefetimize rağmen onay verdi’ diye elimizde bir doneyle konuşmak istiyoruz. Çünkü seçim sürecinde geçtiğimiz beş yılı çok konuştuk. Artık halkın karşısına yeni verilerle çıkalım diye bekliyoruz. Basının karşısına çıkmamamız, meclis üyeleriyle verdiğimiz ortak bir karar. Bununla ilgili yakında belediyenin beş aylık çalışmalarıyla ilgili genel bir değerlendirme yapıp seçim döneminde gezdiğimiz dernekleri tekrar gezip vatandaşa anlatmaya devam edeceğiz.

“BELEDİYE BAŞKANI ZİYARETİNE KARŞI DURUŞ SERGİLEMEDİM”

***Onların belediye başkanına yaptığı ziyaretten memnun olmadığınız konuşuluyor. Ne diyeceksiniz bu söylentilere?

Muzaffer Bıyık'a ziyaretleri konusunda da ziyaretten bilgim var. Ben kendim belediye başkanına bir ziyareti uygun bulmadım ama belediye meclis üyelerimizin beş yıl boyunca belediye başkanıyla bir mesaileri olacak. O yüzden ben arkadaşlarımın da belediye başkanı ve belediye birim müdürlerine ziyaretlerine bir karşı duruş sergilemedim aslında. Toplantıda da arkadaşlara söylemiştim. ‘Ben sizin gitmenizde bir sakınca görmüyorum. Ben kendim katılmayacağım. Ama gitmenize de saygı duyuyorum’ dedim.

“BELEDİYE BAŞKANI, CHP BİNASINA ADIMINI ATMADI”

***Siz neden gitmediniz?

Mevcut belediye başkanı, ilçe başkanlığı süreci de dâhil olmak üzere Cumhuriyet Halk Partisi'nin ilçe binasına daha bir kere adım atmadı. Biz önceki ilçe başkanımız Gökhan Aktaş’la da kendisini ziyarete gittik. Önceki dönem meclis üyelerimizi ziyarete gittik. Adayımız Saide Hanım belediyeye işçilere selam vermek için girdiğinde belediye başkanına da uğrayıp selam verdi. Fakat Darıca'da 20 yıllık bir siyasi hayatı olan belediye başkanı Cumhuriyet Halk Partisi parti binasından adımını atmadı. Biz kaymakamı ziyarete gittiğimiz zaman, bizden sonra kaymakam mutlaka bir hafta on gün bir ay neyse bu süreçte partimizi iadeyi ziyarette yapıyor. Yani ben belediye başkanının validen, devletin erkânından daha büyük olduğunu düşünmüyorum. Muzaffer Bey’in bu tutumunu doğru bulmuyorum. Ben gitmeyi kendi açımdan uygun görmedim. Şimdi bununla ilgili genel başkanımızı ya da il başkanımızı örnek gösteriyorlar. Ama bunların hepsinde bu ziyaretlerin karşılığı iadeyi ziyaretler oldu. Muzaffer Bey üslup olarak ve siyaseten geçmişi Darıca'daki geçmişi olarak partimize herhangi bir şimdiye kadar bir ziyarette bulunmadı. Kendisi bize bir ziyaret gerçekleştirilse ben de iadeyi ziyaret yaparım.

“GENEL BAŞKAN YARDIMCISI EN YETERLİLİĞİ YÜKSEK LİSTE DEDİ”

***Meclis üyeleriyle aranızda sorun yok, tamam… Peki, Geçtiğimiz döneme göre meclis üyelerinin performansları nasıl?

Şu an mevcut meclis üyelerini seçerken geçmişte siyaset yaptığım insanlara değil ya da siyaseten hangi adayı desteklediğine değil, tamamen liyakatli yapmak istedim. Çünkü belediye meclisinde biz geçtiğimiz beş yılda bunun eksikliğini çok hissetmiştik. Önceki meclis üyelerimiz de çalışkan arkadaşlardı ama bir hukuk komisyonunda bir avukatın olması, imarda mühendisin, mimarın olması plan bütçede, denetim komisyonunda mali müşavirlerle diyalog kurmak, mali müşavirlerin belediyenin bütçesini size anlatması çok farklı bir duygu. Hatta genel başkan yardımcımız Volkan Demir de geldiği zaman listeye bakıp ‘Sabahtan beri önüme gelen en eğitimli, en mesleki, yeterliliği yüksek liste’ demişti. Gerçekten listenin böyle olmasına özen gösterdik. Bizim grup toplantılarımızda parti içi siyaset yerine icraatlar konuşuluyor. Şu an mevcut AK Parti Belediyesi'nin meclis üyelerinin de ben performansının düşük olduğunu düşünüyorum ki Muzaffer Bey'in de böyle düşündüğünü biliyorum. O yüzden bizim belediye meclis üyelerimiz bu konuda baya çetin ceviz çıktılar. Özellikle geçtiğimiz meclis verdiğimiz soru önergelerinden, meclis toplantılarının uzamasından artık AK Partili Meclis Grubu da belediye başkanı da rahatsız.

“YÖNETİMSEL OLARAK ÜSTÜNDE TAKILMAMAMIZ GEREKEN KONU”

***Saide Hanım seçimden sonra yaptığı açıklamasında bir kısım ilçe yöneticilerinin çalışmalara katıldığını söyledi. Katılmayanlar neden katılmadı? Orada aday noktasında mı bir birlik beraberlik sıkıntısı oldu?

Şimdi ben o yazıyı okuduğum zaman Saide Hanım'ı sadece yönetim kısmıyla ilgili aradım. kendisine bunu sorduğumda iki yöneticim seçim gerek ailevi sebeplerden, gerek sağlık sorunlarından dolayı aslında seçim çalışmalarımıza çok katılamamıştı. Saide Hanım bana onlardan bahsettiğini söylemişti. Herhangi bir sahada çalışan yöneticilerle ilgili bir demeçte bulunmadığını bunun yönetimsel olarak üstünde takılmamamız gereken bir konu olduğunu söyleyince ‘Bu yazıyı paylaşmasaydın daha iyi olurdu ama artık yazmışsın’ dedim. Çünkü yöneticilerim de bunu o dönem bana sormuştu. Seçim mağlubiyetinden sonra bir adayın duygusal açıklamalar yapması ne kadar da parti içinde kalması gereken konular olsa da bazen işte o duygularına hakim olamayıp insanlar böyle açıklamalar yapabiliyor. Zaten Saide Hanım'ın açıklamasından hemen birkaç gün sonra da ben bütün örgüte bütün adaylara, aday adaylarına bütün partililerimize bir teşekkür metnini yayınlamıştım.

“SAİDE HANIM’IN HALKIN İÇİNDE OLMA İSTEĞİ VAR”

***Saide Hanım’la hala bir arada gezmeye devam ediyorsunuz. Sizin olası bir erken seçimde milletvekili adaylığınız söz konusu olursa koltuğunuzu ona bırakmayı mı düşünüyorsunuz?

Yok, Saide Hanım’ın böyle bir düşüncesi olduğunu da düşünmüyorum. Biz sokağa çıktığımız zaman vatandaştan hep ‘Seçim bitiyor, herkes evine gidiyor’ tepkisini alıyorduk. Belediye başkan adayları seçimden sonra kaybolup gidiyorlar. Saide Hanım'ın da buna paralel olarak seçimden sonra halkın içinde olma isteği var. Şimdiye kadar bunun da sahada olumlu geri dönüşlerini çok aldık. Adayın seçimden sonra tekrar halkın içinde olmasına insanlar sıcak karşılıyor. Hatta birkaç yerde Saide Hanım'a oy vermediğini söyleyip pişman olduğunu söyleyen insanlar da görmüştüm. İnsanlar çünkü artık samimiyet bakıyor. Bugün AK Parti iktidarının 31 Mart'ta vatandaştan aldığı bu sarı kartın en büyük sebebi bence kibir. Çünkü AK Partili yöneticilerin kibri artık halktan tepki toplamaya başlamıştı. Ve bu kibirde 31 Mart'ta bir şekilde cevabını aldı. O yüzden kibirden arınmış bir şekilde halkın içinde olmamız gerekiyor.

“PARTİ ÇALIŞMA YAPMAMIZI İSTEDİ”

***Pek çok kişiyi “parti aleyhine çalışmaktan” şikayet ettiniz. Bu kadar genel merkeze şikâyet edecek ne yaşanmış olabilir aranızda bunu merak ediyorum.

İktidara giden yolda insanları kucaklayarak taban ittifakıyla büyümek şu an bizim en büyük mottomuz. Ama seçim mağlubiyetlerini değerlendirirken de seçimde yaşanan aksilikleri, bazı sosyal medya paylaşımlarını göz önünde bulundurduk. Partimizin de yayınladığı bir genelgeyle çalışma yapmamız istendi. Biz de gerekli çalışmayı yaptık. Benim ne ilçe başkanlığı dönemimde ne de adaylık dönemimde sosyal medyada bir partilimin yazısına sosyal medyadan cevap verdiğimi kimse görmemiştir. Şimdi benim üslubum, benim tarzım değil. Ben bunu da yanlış görüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’ne daha önce hiç oy vermemiş insanlar, belki hayatında ilk defa oy verecekler o tartışma, o kavga insanları partiden uzaklaştırıyor. Yazıyı yazan belki kendini haklı görebilir ama dışarıdan gelecek insanlar için kötü bir görüntü. Bununla ilgili de parti daha önce yapmadığı bir şey yaptı. Bizden bir talepte bulundu. Biz de mevcut arkadaşlarla ilgili bir çalışmamızı yaptık.

“BUNLARIN KARŞILIĞI OLMASI GEREKİYOR”

***Kaç kişiyi disipline verdiniz?

Biz dokuz kişiyi disipline vermiştik ama çok net somut şeyler olması gerekiyor. Mesela şöyle söyleyeyim. Başka partinin broşürünü dağıtan bunu sosyal medyasında paylaşan insanlar vardı. Ya da sosyal medya paylaşımlarıyla, Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy verilmemesi gerektiğini, AK Parti'nin değirmenine su taşırmak olduğunu söyleyen insanlar vardı. E bunların da mutlaka karşılığı olması gerekiyor. Bu insanlarla beraber sahada tekrar Cumhuriyet Halk Partisi’nin broşürünü parti üyelerimiz yani çok öyle şey değil. Görev almış bileceğiniz simalar değil ama parti üyelerimizden bu harekette bulunmuş insanlar vardı. Bunların da bir karşılığı olması gerekiyor.

“TAVRIMLA ALAKALI KİŞİ AYIRT ETMİYORUM”

***Bu sivri tutumunuz ileride karşınıza çıkmasın? Hep böyle bir sivri mizacınız olduğunu duyuyorum çünkü. Sizin de belli ki hedefleriniz var…

Şimdi şöyle aslında bu mizacım konuşma üslubum belki biraz yöresel. Siz de bilirsiniz, aynı toprakların insanlarıyız. Sıcağın etkisiyle biraz üslubumuz, tarzımız biraz insanlara farklı gelebilir ama daha önce karşılıklı siyaset yaptığım, sivri olduğumu düşünen insanların birçoğuyla şu an görüşüyorum aslında. Çünkü ben siyasi duygularımı, düşüncelerimi o an hissettiğim gibi yaşayan ve kürsüye çıkıp bunu söylemekten çekinmeyen bir insanım. Mesela ben size bir şey anlatayım. Genel başkanımız henüz adayken Kocaeli'yi ziyarete geldiğinde, Cumhuriyet Halk Partisi ilçe başkanlıklarına gönderilen ödeneğin çok düşük olduğunu ve bunun arttırılması gerektiği, bunun tüzükte olduğunu ama uygulanmadığını söylemişti. Mevcut kurultay delegeleri arasında söz alıp uğruna çalıştığım genel başkanımıza bile ‘Bu para arttırılmazsa ocak ayında ilçeye göndereceğiniz parayı genel merkeze iade etmeyi düşünüyorum. Bu para partinin ihtiyaçlarını personel giderlerini karşılamıyor. Bari hiç göndermemiş olursunuz’ demiş birisiyim. O da ‘Ocak’a kadar seçilirsek eğer bu para artmazsa haklısın Cihan Başkan’ dedi. Yani bu tavrımla alakalı çok da kişi ayırt etmiyorum. Hakaret etmediğim sürece karşımdaki incitmediğim sürece fikirlerimi söylüyorum. İnandığım yolda çıkıp konuşuyorum. Ben il kongresinde bugün olsa mevcut adaylar arasında yine Bülent Başkan'ı desteklerdim.

“GRİ OLDUĞUNUZDA İNSANLARA SAMİMİ GELMİYORSUNUZ”

***Neden?

Çünkü Bülent Başkan geçmişiyle bu partiye hizmet etmiş, bu partiye emekleri olan bir başkanımız. Benim yöneticilik zamanımda o da il sekreteriydi ve kürsüye çıkıp kendisine inandığım için kendisiyle yol yürümek istediğim için çıktım kürsüde konuşmamı yapmıştım. Bu bazılarının hoşuna gitmemişti. Siyaset tam da böyle bir şey aslında. Siyaseten gri olduğunuz zaman insanlara çok samimi gelmiyorsunuz. O yüzden siyaseten insanların söylemlerinin çok gizlemeden söylemesi gerekiyor.

“KURULTAY DELEGESİ OLMAK İÇİN ARAYIŞA GİRDİLER”

***İl kongresinde de bu yüzden mi kürsüye çıktınız?

İl kongresindeki yaptığım konuşmada da hala aynı yerdeyim Bülent Başkan'la yol yürümekten de mutluyum. Daha önce bu partide ön seçimle gelmemiş, çarşaf listeyle değil, blok listeyle il başkanı olmuş insanlar bu seçimde kurultay delegesi olabilmek için böyle bir arayışa girdiler. Bu da beni çok rahatsız etmişti. Şimdi siyaseten bu partide bir 17 yıllık bir geçmişim var. Az çok insanların siyasi geçmişini biliyorum ama bir de duyduklarımız var. Bizden öncesi var. Şimdi bir eski bir il başkanı, önceki dönem il başkanı gelip bizden çarşaf liste istediği zaman doğal olarak insanlara soruyoruz ‘Bu il başkanı zamanında hiç çarşaf liste yapmış mı acaba?’ diye. Bakıyoruz blok listeyle gelmiş. Şimdi ilçelere baktım. İlçelerin ilçe başkanlıklarının hepsi blok listeyle seçildi. Şimdi orada ilçe başkanlarının çarşaf liste istemesi çok büyük tezat olurdu bence.

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber