Seni Öyle Çok İstedim Ki…
Kitabın kapağında da yazdığı gibi “Bir Evlat Edinme Hikayesi” anlatılıyor okura Marianne Richmond’un kaleminden. Anya Yayın tarafından basımı yapılan kitabın...
Kitabın kapağında da yazdığı gibi “Bir Evlat Edinme Hikayesi” anlatılıyor okura Marianne Richmond’un kaleminden. Anya Yayın tarafından basımı yapılan kitabın çevirmeni de Ceyda Yanar. Oldukça sıcak, içten ve samimi bir dil ile kaleme alınıyor hikaye. Küçük bir ayı yavrusu olan Barli’nin kendi geçmişine yolculuğu ve merakı bizleri de heyecanlandırıyor. Annesine sorduğu her soruda aslında varlığından dolayı duyulan mutluluğu arıyor Barli.
Herkesin kendisine ait bir tarihi var ve yaşımız kaç olursa olsun oraya dönüp eşelediğimiz bir şeyler var sanki. Tam da bu nedenle uzmanlar sık sık mutlu geçirilen çocukluğun kıymetinden bahsedip duruyor. Sevilen, duyguları önemsenen çocukların hayata büyük bir artı ile başladığından dem vuruluyor sürekli. Dileğimiz böyle büyüyen çocukların çoğalması. Bu sevgi dolu kitap ise bizlere çocuğunu kalbinde büyüten anneleri anlatıyor. Sevilen, beklenen, sabredilen ve emek harcanan çocukların ve annelerinin hikayesi. Barli, annesine kendisinin o aileye katılma sürecini anlattırmaktan keyif alıyor. Genelde çocuklar bebekliklerinden veya erken çocukluk dönemlerinden bahsedilmesinden hoşlanır. Olayın merkezinde olmak hoş gelir onlara. Barli de öyle. Nasıl büyük bir hevesle beklendiğini, aileye katıldığında nasıl da büyük bir sevinç yaşandığını duymak ona iyi geliyor. Okur olarak bizlere de iyi geliyor. Ayrıca “sıradan” hikayelerin dışındaki başlangıçları sunması da önemli. Bunu yaparken de çocuğun göz hizasından anlatımı da kitabı daha da başarılı kılıyor. Yanımdaki minik dinleyiciler pür dikkat dinlediler ve takip ettiler sayfaları. Barli’nin sevgi dolu ortamda büyümesi okur olarak bizleri mutlu etmenin ötesinde garip bir rahatlama duygusu bıraktı.
Çocukların pek çok durumda maalesef ebeveynlerinin veya bakım verenlerinin istismarına uğradığını biliyoruz. Dolayısıyla bence çocuk için asıl şans; onu seven insanlarla çevrili olması ve bu sevginin davranışa dönüşmüş hali. Büyük bir sorumluluk isteyen ve yoğun emek harcanan çocuk büyütme sürecinde Barli’nin annesi oldukça iyi bir örnek. Dili, anlatımı, kurgusu ile de zor bir konuyu oldukça akıcı bir şekilde okurla paylaşıyor yazar. Çocuk kütüphanesinden evimize gelen bu güzel hikayenin başka evlerde ve ailelerde okunacak olması da kulağa güzel geliyor. Ayrıca çocuk hakları açısından bakılacak olursa da onların iyi bir ortamda büyümeleri, aslında doğuştan sahip oldukları bir hak. Bunu da anımsattığı ve yazmaya vesile olduğu için emeği geçenlere teşekkür ederim. Bir teşekkür de çevirmene; çünkü aslında ilk etapta o dikkatimi çekmişti ve hayallerinin peşinde giden Ceyda’nın içinde olduğu iş iyidir ön bilinci ile kitabı elime almıştım. İyi ki alıp evimize getirmişiz “Seni Öyle Çok İstedim Ki..” yi ve sevgili Barli’yi.