“ŞEYTAN HARİÇ HERKESLE OTURURUM”

“Heyecanlıyız, heyecanımızı ticaret odasının her kademesine yansıtacağımıza inanıyoruz. Ticaret Odası yapı olarak TOBB’a bağlı ve bugünkü oda TOBB’un evrak...

“Heyecanlıyız, heyecanımızı ticaret odasının her kademesine yansıtacağımıza inanıyoruz.

Ticaret Odası yapı olarak TOBB’a bağlı ve bugünkü oda TOBB’un evrak işlerini takip ettiği bir yer konumunda. Yani bugün siz de oda başkanı olsanız işler yürür. Ticaret Odası Başkanı olarak agresif işler yapmanıza gerek yok. Ama eğer farklılık katmak istiyorsanız proje oluşturmanız lazım. Projesiz bir Ticaret Odası’nın çokta önemi yok. Kim seçilirse seçilsin başkanlık yapar” diye girdi söze KOTO Adayı İbrahim Bıyıklı.

*

Gazeteye ziyarete gelmek için randevu aldığında Sayın Bıyıklı’ya aklımdan geçenleri olduğu gibi söylemeye kararlıydım.

Beni tanıyanlar zaten lafımı esirgemeden aklımdakileri soracağımı bilir.

Kendisine istediği takdirde konuştuklarımızın ‘Off the record’ olabileceğini hatırlattım ama Bıyıklı bir sıkıntı görmedi.

O yüzden hoşgörüsüne sığınarak İbrahim Bey ile olan diyaloğumuzu aynen yazıyorum.

Bu bir soru cevaptan ziyade karşılıklı düşünceler eşliğinde yapılan konuşmadır, sohbettir hatırlatmış olayım.

KOTO seçimleri yaklaştıkça arzu ettiği takdirde kapsamlı bir söyleşi yapabiliriz. Kapımız tüm adaylara açık.

Bıyıklı ile alakalı kendi yorumlarımı ilerleyen günlerde yapacağım. Biraz daha izlemek istiyorum.

*

İbrahim Bıyıklı ile olan sohbetimize başlayalım:

------------------

***Giriş cümlelerinizden anlıyorum ki, Necmi Bulut bir şey yapmıyor, yaptığı sadece kuralları işletmek diyorsunuz, doğru mu anlıyorum?

-Eğer projeniz yoksa bu, bu demektir. Eğer proje yaptıklarını söylüyorlarsa bu dediklerimin dışına çıkarlar.

***Siz olsaydınız nasıl başkanlık yapardınız?

-Biz ne yapacağımızı ilerleyen süreçte mutlaka açıklayacağız. Ama ben evvela Kocaeli’de yaşayanların pastadan pay almasını istiyorum. Bizim şehrimiz Türkiye ticaretinin beşte birini yapan bir şehir. İstanbul’dan sonra ikinciyiz ama burada biz pastadan pay almıyoruz. Global şirketler alıyor. Biz payımıza düşeni almak için mücadele edeceğiz.

***Mücadele derken… Buna dair bir hazırlığınız var mı? Çünkü hep bunu söylerler ama sadece lafta kalır?

-Tabi ki var. Bunun için önce cari açığı oluşturan eylemlerin önüne geçmeye çalışacağız. Mesela bugün Hyundai’ye bakıyorsunuz, temizlik firması, güvenliği, yemek firması Danimarkalı firmaya verilmiş. Oysa biz oranın temizliğini yapabiliriz, güvenliğini yapabiliriz, yemeğini verebiliriz. Bugün temizlikçisi Türk, garsonu Türk, aşçısı Türk bir çalışma alanında sebze ve meyvenin Kocaeli Hal’inden alındığı bir yerde karı Danimarkalı firma alıyor. Biz buna karşıyız. Burada yeterince catering ve güvenlik firması var. Ana karı yabancı firmalar alıp götürüyor. Bu da içte cari açığa sebep oluyor. Tamam arabayı yapamıyoruz Hyundai yapsın ama diğer hizmetleri biz yapabiliriz.

***Seçimi kazanmak için nasıl örgütleniyorsunuz? Komitelerden çıkmak önemli. Kaç komitede varsınız, çıkacağınıza inanıyor musunuz?

-Benim 6 şirketim var şu an 4-9-16. Komitelerden giriyorum. Seçim Kasım ayına uzarsa 4 firmadan gireceğim.

***Birinden olmazsa diğerinden deyip garantiye alayım diyorsunuz?

-Ben dördünden de çıkacağım. Hiçbirinden çıkamayacağımı düşünmüyorum.

***Kolay komiteler değil o saydıklarınız?

-Yok öyle değil. Mesela kazanan 500 üyenin içerisinde 90 oyla kazanmış, beşte biri bile değil. Çokta zor görünmüyor.

***En yakınındaki kaç almış ona baktınız mı? Katılımla ilgili olmasın sakın?

-En yakınındaki 30 oy almış. Evet, burada katılımın az olması çok büyük sıkıntı. 17 bin 800 üye var, 4 bin küsur üye katılmış. Üyeleri sandığa getirmek önemli. Aidat ödemeyen üyeye oy kullanmama gibi bir yaptırım olmamalı.

***KOTO’ya adaylar bir gazla geliyorlar ama sonu hüsran oluyor. Bir Erdoğan Yılmaz vakası vardı hatırlarsanız. TÜMSİAD’ın da gücünü arkasına alacağını zannederek seçim kazanacağına inandı ama sıfır çekti ve piyasadan silindi gitti. Necmi Bulut komitelerin tamamını alınca çok güçlü bir yapı oluştu. Dolayısıyla bunu kırmak kolay değil. Ben sizin çıkışınızı Murat Özdağ’a benzetiyorum. Evet bir hareket getirdiniz bu doğru, onu görmezden gelemeyiz. Ama kafamda soru işaretleri de yok değil. Mesela niye sürekli yanınızda Şenol Çiçek var? Beni tedirgin eden taraflarınızdan biri bu isimle olan yakınlığınız. Siz Kartepe Belediyesi’ne adayken de yine yanınızda o vardı?

-Şöyle söyleyeyim. Şenol Çiçek benim arkadaşım. FETÖ’den gazetesi kapandı, gözaltına alındı ama ceza falan almışlığı yok.

***Bunlar zaten ceza almıyorlar, varsa bir şey sonradan çıkıyor veya çıkmıyor. Ama devlet mallarını geri vermede sakınca görüyor. Bilmiyorum, bana garip geliyor bazı şeyler?

-Burada şu var. Bakın Murat Özdağ da arkadaşımızdı. Ben tanırım yani burada tanımamak imkansız. İçeri girdi çıktı, bugün gelse buraya ben yine oturur çay içerim. Şu an Bodrum ve İstanbul’da yaşıyor. Biraz kırgın ve küskün şehre. Yani ben şeytan hariç herkesle görüşürüm.

***Biz de herkesle iyi olan insandan korkuyoruz artık?

-Ben arkadaşlarıma şunu diyorum. Bizim işyerimize kim girerse girsin sorun değil. Buraya herkes gelebilir. Adam gelip sizinle oturduğu zaman ‘ya kardeşim kalk burada çay içme’ diyemezsiniz.

***Eyvallah İbrahim Bey ama ben başka bir şeyden bahsediyorum. Ben, sürekli sizin yanınızda olan birini soruyorum, müşterilerinizi değil?

-Sürekli yanımda değil asla öyle bir şey yok. Kafanızdaki soru işaretlerine cevap vermek adına biraz detaylı anlatayım. Ben SP’nin Kartepe sorumlusuydum yani oraya ben bakıyordum fakat belediye başkan adayı geri çekilince son iki ay kala aday olmak zorunda kaldım. SP’nin Genel Merkezi bana Şenol Çiçek’i verdi. Şenol Bey ile çalışacaksın dedi. O süreçte benim bir dahlim yoktu.

***O zaman mı tanıştınız yani?

-Hayır daha önceden tanışıyordum. Şenol Çiçek’i kartvizit sattığı dönemlerden tanırım. Ben 22 yaşındayken çarşıda ofisim vardı. Kastamonu ile ilgili dergi çıkarıyorduk. Kocaeli’nin en genç ilk Kastamonu dernek başkanıydım. Ben olaya farklı bakıyorum. Biz Mehmet Ali Paşalıyız, mesela adam cinayet işlemiş, yatmış cezasını çekmiş gelmiş, onunla otururum. Belki insanlar buna farklı bakabilir, niye görüşüyorsun diyebilir. Benim bir hukukum varsa işin o tarafına bakmam.

***İbrahim Bey, ben insanları kategorize edin demiyorum. Sadece Şenol Çiçek gibi, darbe zamanı gazetesi kapatılan biriyle bu yakınlığınızı anlamaya çalışıyorum. Evet, suçluydu demiyorum ama yükseliş öyküsü bana garip geliyor. Düne kadar telefonunda ByLock çıkan Ömer Polat ile Dost Ajans adı altında Kocaeli’nin reklam pastasını üleşiyorlardı. Beyaz Gazete ve ardından diğer gazete… Yasal olarak değilse de kamu vicdanında hala aklanmayan, soru işaretlerinin devam ettiği bir isim niye İbrahim Bıyıklı’ya bu kadar yapıştı diye düşünmeden edemiyorum?

-O süreçte bana tamamen Saadet Partisi Genel Merkezi’nden gelen talimattı. Bu arkadaşla çalışacaksın dediler. Ben zaten o zaman seçim çalışması nedir bilmiyordum ama KOTO seçim kampanyasında Şenol Çiçek ile bir ilişkim yok. Kendim yürütüyorum.

***Kusura bakmayın, aklımdakileri sormak zorundayım, yoksa sizi bir şeyle itham etmek gibi bir derdim yok?

-Gayet tabi sorun. Şunu söyleyeyim; arkamızda bizim ağabeylerimiz, büyüklerimiz var. Ne öyle bir yapı var ne parasal bir destek var. Kendi helal paramızla yapıyoruz ne yapıyorsak. Sabah 04:00’de dükkanımızı açarız gece 12:00’de kapatırız. Seçimler haricinde kahvehaneye bile gitmem.

***Kardeşiniz vardı sizin oyunculuk yapıyordu. Orhan Bıyıklı. Altınoluk Pastanelerini ben kurdum, oyunculuktan fırsat olmadığı için kardeşlerim idare ediyor diye röportajı vardı bizde. Kendisini göremiyoruz, TV dizilerinde de yok. Ne yapıyor şimdi?

-Beraberiz. Benim KOTO adaylığım söz konusu olunca o da kendini biraz geri çekti. Problem yok yani.

***Kaç komiteyi kazanırım diyorsunuz?

-Ben burada bütün olasılıkları düşünüyorum. Benim hesapladığım 25 olasılık vardı şimdi bir daha komiteler ortaya çıkınca farklı oldu. Buradaki komitelerden artı bir fazlasını aldık mı benim için yeterli. Hepsini almak istemem.

***Neden istemezsiniz, bu iyi bir şey değil mi, yoksa bu zaten imkansız olduğu için ön mü alıyorsunuz?

-Normalde Ticaret Odası Başkanı da istemez bunu. Çünkü kazandığın zaman herkes bir şey talep edecek. Hepsine birden istediklerini veremeyeceğine göre sıkıntı çıkıyor. O yüzden dengeli bir seçim kazanırsak seninle koşturanlara değil de koşturmayanlara bir şeyler vermen lazım ki adamlar ikinci turda seni desteklesin. Tabi ki biz 25 komitenin hepsinde olacağız.

*** Siyasi partilerin özellikle de millet ittifakının desteğinizi aldığınızı duyuyorum?

-Harun Yıldızlı’nın, Zafer Mutlu’nun beni desteklediğini ben de sizde okudum. Bana yansıyan bir şey yok bu anlamda, eğer öyleyse ne mutlu bana. Diğer partilerden de beklerim. Mesela yol yürüdüklerim arasında siyasi olarak anlaşamayacağım insanlar da var ama sonuçta orası siyaset üstü bir yer. Orada siyasi görüş çok önemli değil. Düzgün olsun, aldığı komiteyi A noktasından B noktasına getirme potansiyeli olsun, yeter.

SON DAKİKA HABERLERİ

Aysun Özcan Diğer Yazıları