Seçilirse tebrik ederiz (!)

2009 yılında “OCEAN” adını verdiği temizlik şirketini kurdu. Ocean’ın Türkçesi, “Okyanus” demek malumunuz… O yıllarda Fethullah Gülen’in sümüklü mendilini...

2009 yılında “OCEAN” adını verdiği temizlik şirketini kurdu.

Ocean’ın Türkçesi, “Okyanus” demek malumunuz…

O yıllarda Fethullah Gülen’in sümüklü mendilini yalayanlar bu kelimenin okyanus ötesine aidiyet, sadakat ve sempati içeren kelimelerden biri olduğunu iyi bilirler.

Nuriye Köksal 2009 yılında kurduğu şirkete OCEAN adını verirken böyle bir duygusu var mıydı, bilemem.

Ama dönemin cemaat üyeleriyle hayli sıkı fıkı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Nuriye Köksal ile o yıllarda tanıştım.

Ofisine gidip sıfırdan şirket kurarak nasıl yükseldiğini bir kadın olarak hayranlıkla dinledim, kaleme aldım.

Zaten o yıllarda maşallah yükselen yükseleneydi.

Biz de sanıyorduk ki, bunlar çok zeki insanlar, elini attıkları her işte bereket var(!)

Kazın ayağının hiçte öyle olmadığını sonradan fark ettik.

Nuriye Köksal, cemaatin o günkü -sözde- iyilik hareketlerinden birinde gönüllü olarak çalışıyordu.

Kendi aracıyla fakir fukaraya yardım malzemeleri taşıyordu.

Bunu o yıllarda övünerek kendisi anlatıyordu.

O zaman da garip gelmişti.

Gittikçe, o yapıyı çözdükçe neyin ne olduğunu daha iyi anlamaya başladım.

Nuriye Hanım gibi birçok kadın girişimciyi takibe aldım.

*

Mesela bir olay anlatayım buna dair.

Kocaeli Ticaret Odası’nın başında Murat Özdağ vardı.

Kocaeli Sanayi Odası’nın koltuğunda ise yine Ayhan Zeytinoğlu oturuyordu.

Her iki kurum TOBB’a bağlı olduğundan, iki oda bünyesinde Kocaeli Kadın Girişimciler Kurulu ve

Kocaeli Genç Girişimciler Kurulu oluşturulmuştu.

Her iki kurulun başkanları vardı ve yönetimleri iki odanın karma yapısıyla oluşturulmuştu.

Ancak dönemin KOTO Başkanı Murat Özdağ, TOBB’un tüzüğünde olmayan bir işe kalkışmıştı.

KSO’yu falan hiçe sayarak korsan bir kadın girişimciler kurulu oluşturmuştu.

Adına da “KOTO Kadın Girişimciler Kurulu” denilmişti.

*

Murat Özdağ’ın kuralsız davranışını o yıllarda sıklıkla haber yapmıştım.

Resmiyette var olan Kadın Girişimciler Özdağ’a şikayetlerini iletiyor ama Özdağ kimseyi tınlamıyordu.

Kadınlar arasında ikilik yaratarak kurduğu korsan kurul ile kendine ekip yapmıştı.

Ve KOTO Kadın Girişimciler Kurulunun başına Nuriye Köksal’ı atamıştı.

Özdağ FETÖ’den hapse girip oda başkanlığı bitene kadar organizasyon şeması bu şekildeydi.

*

O zamanlarda kadınların şikayetlerini o kadar çok yazdım ki ne Özdağ ne de TOBB’dan en ufak bir ses çıkmadı.

Böyle şey olur mu?

Oda başkanı TOBB’un tüzüğünde ve geleneğinde olmadığı halde kafasına göre kurul oluşturabilir mi?

Ama oluşturdu.

Ve ne hikmetse kuruldaki yönetici kadınların şimdi hiçbirinin esamesi yok, bu bile garip gelmeli.

Durumu anlamanız açısından şunu sorun:

Eğer Murat Özdağ doğru yapıyorsaydı neden şimdi KOTO’nun kendi bünyesinde kadın girişimciler kurulu yok?

Hani neredeler, neden çil yavrusu gibi dağıldılar?

Sanırım (o günkü adıyla) cemaat yapısının nasıl yayılım sağladığına dair iyi bir örnek oldu.

*

Bunu niye anlattığıma gelince…

Cumartesi günü (yarın) bu şehirde Kocaeli Emlakçılar Odası seçimi yapılacak.

Bu seçimde mevcut Başkan Alpay Hacıoğlu, Ufuk Turan ve Nuriye Köksal yarışacak.

Nuriye Köksal çarşaf çarşaf açıklamalar yaparken ister istemez o günlere gidiyorum.

Hep mi böyle olacak diyorum.

Bizler balık hafızalıyız tamam eyvallah ama aptal değiliz.

Bu şehir küçük bir şehir, hafızamız da yerinde çok şükür.

*

O yıllardan tanıdığım bildiğim cemaat sempatizanı olan herkese mesafeli yaklaşırım.

Çünkü kimin ne olduğu, nereden çıkacağı hiç belli değil.

FETÖ hala güçlü ve hala ısrarla ülkemizin altını oymaya devam ediyor.

Nuriye Köksal ama saflığından ama iyi niyetinden ama hırsından, bu yapıya yakın bir görüntü sergiledi.

Murat Özdağ’ın kadın girişimciler kurulu başkanı olduğunda, insanlara nasıl tepeden baktığını da unutmadık!

Ne bileyim… ben rahatsız oluyorum, irrite oluyorum.

FETÖ’nün hangi kılıkta karşımıza çıkacağını kestiremiyorum.

Dün Ellibeş’in fotoğrafçısı, ardından KOÜ Öğrenci Konsey Başkanı yarın kim olacak orası belli değil.

Hangi sebeple olursa olsun o yapıyla en ufak bir mazisi olanın üstünü kırmızı kalemle çizmişimdir.

Gerisi kamuoyunun bileceği iş.

*

Bu yazıyı yarınki seçimleri etkilemek için yaptığım gibi çok sığ bir düşünce içerisinde olanlar çıkacaktır.

Eğer niyetim bu olsaydı Nuriye Köksal ‘adayım’ dediği andan itibaren başlardım yazı dizisine.

Malzeme bulmam hiç de zor olmazdı, bir de bu açıdan bakın.

Böyle bir niyette değilim ama bildiklerimi de paylaşmadan edemedim.

Karar oda üyelerinin…

Seçilirse tebrik ederiz.

Vay anasını, valla seçildi deriz…(!)

SON DAKİKA HABERLERİ

Aysun Özcan Diğer Yazıları