Faturanızı ödeyecek misiniz?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu son aylarda muazzam politika yapıyor. Kimse onunla eskisi gibi aklına estiği şekilde alay etmiyor, “Bay Kemal”...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu son aylarda muazzam politika yapıyor.

Kimse onunla eskisi gibi aklına estiği şekilde alay etmiyor, “Bay Kemal” demiyor.

Çünkü Kılıçdaroğlu siyasi hayatı boyunca ilk kez liderliğe oynuyor.

Önceden sadece “çarşı her şeye karşı” modunda bir muhalefet anlayışı vardı.

Şimdi ise tam tersi; asla boş konularla uğraşmıyor, laf olsun diye konuşmuyor, ortaya somut veriler ve çözüm önerileri sunuyor.

En önemlisi de iktidarı ekonomi üzerinden köşeye sıkıştırıyor.

Vatandaş odaklı konulara ağırlık veriyor.

Gündem belirliyor, belirlediği gündem üzerinden vermek istediği mesajları halka iletiyor.

*

Bundan önceki genel seçimlerde, Cumhurbaşkanı Adaylığı konusunda Kılıçdaroğlu’nun zaten kafası çok netti.

Adaylığı düşünmediğini, olası adaylığında başarıya gidemeyeceklerini görecek kadar akıllı bir politikacıydı.

Bu nedenle hiçbir kibre, ihtirasa kapılmadan, genel başkanlık yarışında kendisine rakip olan Muharrem İnce’nin adaylığına olur verdi.

Ama artık o köprünün altından çok sular aktı.

Kılıçdaroğlu aynı Kılıçdaroğlu değil.

Bugün kime sorsam Kemal Bey’in adaylığına eskisi gibi tepkili değil.

Hatta “olabilir” gözüyle bakıyor.

Siyasi hayatının en verimli döneminde olduğunu söylüyor.

Çok akıllıca gittiğinden, stratejik davrandığından, liderlik ettiğinden bahsediyor.

*

Farkındaysanız iktidar tarafı da Kılıçdaroğlu’nun aday olması halinde kendini eskisi kadar rahat hissetmiyor.

Öyle bol keseden atıp tutamıyor.

Eskiden olsa ne derlerdi? “Allah Kemal Kılıçdaroğlu’nu CHP’nin başından eksik etmesin” derlerdi.

Artık bu söylemi çok fazla duymaz oldum.

İşte bu nedenle iktidar, çoğu zaman yaptığı gibi CHP’yi birbirine düşürmek için kimi oyunlar yapıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu dolaylı yoldan gaza getirmek, mağdur göstermek bunlardan bir tanesi.

Çünkü onlar da şunu çok iyi biliyor:

Ekrem İmamoğlu parlatılmış bir yıldız, henüz başarı hikayesi oluşmamış ve her ne olursa olsun, onu yıpratmak çok daha kolay.

Kılıçdaroğlu için ise söyleyecekleri, altını eşeleyecekleri, itibarını yerle bir edecekleri tek bir şey bile kalmadı.

Bugüne kadar ellerinde ne argüman varsa kullandılar.

Bir tek mezhepçilikten yürümeyi deniyorlar ama onu da açık açık yapamıyorlar.

*

Zaten milletin böyle masallara karnı iyice doymuş vaziyette. Vatandaş artık gerçekten ciddi anlamda aç!

AKP, iktidar olduğu süre boyunca insanları ötekileştirmek, alt kimlik, üst kimlik gibi ayrıştırıcı bir dille toplumu birbirine düşürmek gibi; kullanacağı ne varsa kullandı.

Toplum bu tartışmaların içine sürüklenirken, geride neler olduğunun farkına bile varmadı.

Ve gelinen noktada gözümüzü açtığımızda ne elektriğimizi ödeyebilir hale geldik ne kiramızı ne de diğer giderlerimizi.

*

Allah bu millete kolaylık versin.

Gazeteye 500 TL gelen elektrik faturası oldu 1.500 TL

Bir depo benzin oldu 1.000 TL

Hangi birini sayayım bilemedim.

Vatandaş kime ve neye tutunacağını şaşırdı.

Zamların geri alınmasını beklerken hop bir zam daha bindiriliyor.

Dolayısıyla hayat pahalılığının tavan yaptığı ülke koşullarında halk ucuz kahramanlık hikayeleriyle ilgilenmiyor.

Cebine bakıyor, sofraya koyduğu yemeğe, ödediği faturaya bakıyor.

Çare arıyor, birileri sesini duyursun istiyor.

Bu noktada muhalefet boş işlerle uğraşmayıp, üzerine düşeni yapmaya gayret ediyor.

Dün akşam Kemal Kılıçdaroğlu vatandaşın feryadını yukarıya duyuracak çok önemli bir hamle yaptı.

Aslında yaptığı şey hamleden ziyade topluma bir çağrıydı.

Kılıçdaroğlu, “ Erdoğan 31 Aralık’ta imzaladığı zamları geri çekinceye kadar ben bugünden itibaren gelecek hiçbir elektrik faturamı ödemeyeceğim. Halkımıza çağrı yapıyorum Erdoğan yazın IBAN’ınızı gönderin etiket ekletin hastag “sıra sende” diyin çünkü bu kez sıra kendisinde” dedi.

*
Kılıçdaroğlu’nun “faturamı ödemeyeceğim, siz de ödemeyin” anlamına gelen mesajı;

İktidar tarafından SİVİL İTAATSİZLİK olarak yorumlansa da

Bence siyaseten olağanüstü bir hamleydi.

Ancak bu kadar net ve akıl dolu bir çıkışla farkındalık yaratabilirdi.

Burada tam anlamıyla muhalefet muhalefetliğini yapmıştır.

Adı sivil itaatsizlik, kanuna aykırılık olabilir, eyvallah!

Ama burada Kılıçdaroğlu olmayan bir şey üzerinden değil, var olan sorunlar üzerinden iktidara “aklını başına topla” demiştir.

Çünkü mızrak çuvala sığmıyor!

*

Kılıçdaroğlu dün akşam yayınladığı videoda her zaman olduğu gibi yine “5’li çeteye” dikkat çekmeyi ihmal etmedi.

“Elektrik özelleştirmelerine bakacak olursanız, çok tanıdık isimleri orada da görürsünüz. 5’li çeteyi oraya da soktu Erdoğan. O çete ne yaptı, soydu süpürdü. Bu soygun biraz uzun hikaye. Ama çok isterlerse onu da anlatırız” dedi.

Yani 5’li çetenin sadece adrese teslim kamu ihaleleriyle değil, özelleştirmelerden de mahrum bırakılmadığına işaret etti.

Kılıçdaroğlu’nun dün akşamki çıkışına CHP İstanbul örgütü başta olmak üzere, çeşitli kentlerin örgütlerinden destek yağdı.

Sosyal medya yıkıldı.

Faturamı ödemiyorum etiketi twitterde trend topic hale geldi.

Fakat her zamanki gibi CHP Kocaeli örgütleri bu konuda da sessiz kalmayı tercih etti.

*

Lafın kısası;

Kılıçdaroğlu hiç olmadığı kadar iyi gidiyor.

Doğrusuyla yanlışıyla, gündem belirleyen, konuşulan adam oluyor.

Eskiden bu bile ne kadar zordu.

Önceden Erdoğan konuşur, CHP gündemin peşine takılır giderdi, Erdoğan’ın tuzağına düşerdi. Böylece asıl problemler konuşulmaz, hepimiz bir güzel afyonlanırdık.

Şimdiyse tam tersi olmaya başladı.

Bu işlerde bir kere enformasyonu kaybetmeye gör.

İpin ucu kaçtı mı kaçıyor.

AKP’liler şimdi tutmuş, zaten elektrik faturalarında yeni bir düzenleme yapılacağını,

Kılıçdaroğlu’nun bu düzenlemeyi bildiği için “Siyasi cinlik” yaptığını,

Bunun kaymağını yiyeceğini savunuyor.

Sen bunları desen ne olur demesen ne olur?

Vatandaşın aklında kalacak olan şey;

Kılıçdaroğlu’nun “Faturamı ödemiyorum” dedikten sonra elektrik faturalarında düzenleme yapıldığı olacaktır.

Dedim ya; enformasyonu kaybetmeye gör diye…

Kendini paralasan nafile…!

O gol bir kez kaleye girmiştir.

*

Elektrikte düzenleme yapsan; hem vatandaş hem de Kılıçdaroğlu kazançlı çıkacak.

Yapmasan vatandaş kaybedecek ama Kılıçdaroğlu yine kazançlı çıkacak.

Siyasetin nankörlüğünü bilmeyenler yeni yeni siyasetin bu yüzüyle tanışmış olacak.

*

Sizi bilmem ama ben 1.500 TL’lik faturamı ödeyeceğim.

Çünkü benim adım Kılıçdaroğlu değil!

Ödemediğim takdirde SEDAŞ gelir, mührü basar!

Sivil itaatsizlik yine sivil vatandaşlara zarar.

Ben olayın siyasi tarafını anlatmaya çalıştım, o kadar!

Neticede Kılıçdaroğlu aykırı çıkışıyla asıl soruna dikkat çekmeyi başardı mı, evet başardı.

Gerisi takdir-i ilahi…

SON DAKİKA HABERLERİ

Aysun Özcan Diğer Yazıları