MHP kafa kaldırıyor!

İzmit Belediye Meclisi’ne MHP’li üç üyenin katılmaması gündem oldu.

Herkes bunu “İttifakta çatlak” olarak yorumladı.

Yanlış da değil!

Bu bir çatırdamadır.

Her ne kadar MHP İzmit İlçe Başkanı o gün o saat meclis üyeleriyle saha çalışmasında oldukları için toplantıya katılamadıklarını söylese de,

Buna inanacak insan sayısı yok gibi bir şeydir.

Dün MHP’liler o meclise bilerek ve kasten gelmemiştir.

Çünkü ne AKP eski AKP ne de MHP eski MHP’dir.

*

AKP’nin güç kaybetmeye, MHP’nin ise bölünme yaşadığı dönemlerde birbirine destekle ayakta durarak elde edilen başarıda AKP işi şımarıklığa döktü.

MHP’yi aldıkları oy oranıyla eşleştirdi ve alınan tüm kararlarda MHP’yi yok saydı.

MHP şu zamana kadar bu yok saymalara sesini çıkarmadan ittifak kurallarına uygun davrandı.

Ama artık MHP’de bardak iyice taştı!

Ve AKP’ye haddini bildiren bir davranış sergilediler.

Başkan Hürriyet’in yönettiği meclis toplantısına katılmayarak AKP’nin onay vermediği önemli maddelerin meclisten geçmesine;

Geçmesini istediklerinin ise geçmemesine sebep oldular.

E daha ne olsun?

*

Aslında Cumhur İttifakı ortağı MHP’nin bu yaptığı bana garip gelmiyor.

Eskiden koalisyonlar vardı ve sistem çok zor işlerdi.

Başkanlık sistemiyle birlikte koalisyon şekil değiştirip ittifak adıyla hayatımıza girdi.

Fakat bakıldığında ittifak kurmakla koalisyon kurmanın pek bir farkı yoktur.

Burada olan da budur.

Oy oranı anlamında büyük partiler, küçük partileri ezmeye çalışır.

Küçük partiler ise kendi başlarına bir güç olamayacağını bildiğinden, ayağına yer edinene kadar yapılan muameleye ses çıkarmaz.

Bazen adına beka der bazen yerli ve millilik der, o safta durmak için uygun bir kılıf illa bulur.

Ne zamanki büyük partiler küçüğe bağımlı olur, onsuz adım atamaz hale gelir, işte o zaman kafa kaldırmaya başlarlar.

Gerek MHP gerekse Millet İttifakı ortağı İyi Parti’nin son zamanlarda yaptığı budur.

O yüzden bu ittifakların kalıcı hale gelmesi, sürdürülebilir olması çok ama çok zordur.

Genel seçimlere adım adım yaklaşırken bu gibi hikayeleri daha çok duyacağız.

Önce İyi Parti şimdi de MHP isyan bayrağını açtı!

Ne diyelim, hayırlısı olsun!

------------------

TARHAN'I GEBZE'DEN KAZIMAK İSTİYORLAR

Sene 2011…

Genel seçim yılıydı.

CHP Kocaeli’de iyi bir milletvekili listesi hazırlamak istiyordu.

Bunun için, parti üyesi olmasına bakılmaksızın, toplumda karşılığı olan isimlerle birtakım görüşmeler yapılmıştı.

O görüşmelerde ayağına gidilen isimlerin başında Gebze Ticaret Odası Başkanı Nail Çiler vardı.

*

Aslen Muşlu olan Nail Çiler, eğitimci kökenli olmasına rağmen kısa sürede ticarette başarıyı yakaladı.

Gebze Ticaret Odası bünyesinde çeşitli görevlerin ardından 2009 yılında GTO Yönetim Kurulu Başkanı seçildi.

12 yıldır halen bu görevi başarıyla sürdürüyor.

Başkan Çiler duruşuyla, tavrıyla, tarzıyla, daha doğrusu kendine has yapısıyla Gebze bölgesinde her görüşten insanın sevdiği, takdir ettiği biri oldu.

*

Peki, Nail Çiler ne yaptı da bu kadar popüler oldu, oda başkanlığında çok mu başarılıydı, hayır.

Ama kurduğu ilişkiler manzumesinde Çiler’in eline kimse su dökemezdi.

İktidarla arasını bozmadan muhalefetle her anlamda temasta olmak,

kimseyi küçümsemeden herkesle sıcak diyalog kurmayı başarmak az bir şey değildi.

Nail Bey her ne kadar Sivil Toplum Kuruluşu başkanı olsa da siyaseti ve siyasetçileri hiç ihmal etmedi.

Gerek toplumla olan iyi ilişkileri gerek iktidara olan saygısı gerekse muhalefete olan yakınlığı ile siyasi partiler tarafından aranan adam olma özelliğine sahipti.

*

Nail Çiler’in ilk kez siyasetle adının yan yana anılması ise yanılmıyorsam 2011 yılı genel seçimlerine denk geliyor.

Çiler’e CHP’den Milletvekilliği teklifi geldi.

Hem de bu teklif öyle ilçe başkanı veya il başkanı tarafından değil, daha üst kanattan yapıldı.

Dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Çetin, Nail Çiler’e CHP Milletvekili adaylığı için teklif götürdü.

Bu teklife olumlu yanıt veren Çiler, daha sonra Genel Başkan Kılıçdaroğlu ile Ankara’da bir araya geldi ve tamam denildi.

*

Nail Bey’in kesinleşen CHP adaylığı sonrasında AKP’yi bir telaş sardı.

Hemen harekete geçen AKP, Nail Çiler’i bu kararından vazgeçirmeyi başardı.

Kimin aracılığıyla?

Kendisi gibi Muşlu olan ve bir dönem ailesiyle İzmit’te yaşayan eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan tarafından!

Evet, Türk siyasi tarihine meşhur “Dört Bakan” olarak geçen bakanlardan Zafer Çağlayan,

Nail Çiler’in CHP’den Milletvekili adaylığının önünü kesmeyi başarmıştı.

Çiler, Kılıçdaroğlu ile görüşüp el sıkışmış olmasına ve seçilebilir sıra için garanti almasına rağmen iktidarı karşısına alma cesaretini gösteremeyip, CHP’yi yarı yolda bırakmıştı.

*

Ancak CHP’liler nedense Nail Çiler ismi üzerindeki ısrarından bir türlü vazgeçmek bilmedi.

Geçtiğimiz yerel seçimlerde Gebze Belediye Başkan Adaylığı için CHP yediği dayaktan ders almamışçasına Nail Çiler’e bir teklif daha götürdü.

Tabi, Nail Bey kabul etmedi.

Bitti mi peki, hayır bitmedi.

CHP şimdi de önümüzdeki genel seçimlere hazırlık noktasında Nail Çiler’i batı yakasını temsilen Milletvekilliği için flörte başlamış.

Gebze Bölge Milletvekili ve PM Üyesi Tahsin Tarhan’a rağmen, yani o bölgede bir Milletvekili olmasına rağmen CHP Kocaeli yönetimi, Çiler konusunda çalışmalara başlamış.

Bu da demek oluyor ki, orada asıl Hedef Tahsin Tarhan!

Tarhan’ı Gebze’den kazımak istiyorlar.

İşin ilginç yanı CHP’yi daha doğrusu Kılıçdaroğlu’nu yolda bırakan Çiler, bu kez teklife sıcak bakıyor deniliyor.

*

Herhalde Nail Bey ölene kadar Gebze Ticaret Odası Başkanlığı yapamayacağını anladı ve bu birikimi siyasetle taçlandırmayı düşündü.

Ve tabi teklife sıcak bakmasının nedenleri arasında Cumhur İttifakının kan kaybetmesi,

Millet İttifakının kazanma şansının yüksek olmasının da olumlu etkisi olmalı.

Kısacası Nail Çiler her dönem CHP’nin yoklama çektiği, sonuç alamadığı fakat sonuç almak için ısrar ettiği isim olmaya devam ediyor.

Bakalım bu kez başaracaklar mı, hep birlikte göreceğiz.