İZMİT’TE CHP’YE EN BÜYÜK TEHDİT…

AKP, 13-0 skoruyla kenti 15 yıldır yönetme gücünü elinde tutuyordu.

Fakat 2019 yılı seçimlerinde İzmit’i millet ittifakının adayı CHP’li Fatma Kaplan Hürriyet’e kaptırdılar.

Böylece Kocaeli’de ilk defa kaybetmenin acısını yaşadılar.

Yaklaşık üç yıldır İzmit CHP’li bir belediye başkanı tarafından yönetiliyor.

Artısıyla eksisiyle kendi tarzıyla bir hikaye ortaya koyuyor.

Hürriyet’in performansı, daha doğrusu karnesi, CHP’nin tüm ilçelerinin kaderini etkileyecek.

Hürriyet daha yolun en başında bir daha İzmit Belediyesi’ne adaylığı düşünmediğini deklare etti.

Onun gönlünde hep büyükşehir belediyesi başkan adaylığı vardı.

Fakat şartlar Hürriyet’i İzmit’e aday olmaya zorladı.

Dolayısıyla Başkan Hürriyet ikinci dönemde İzmit’te yok, diyebiliriz.

*

Hürriyet’in aday olmadığı bir İzmit, aynı zamanda AKP için de şans demektir.

Çünkü her ne olursa olsun, görev başındaki başkanı yenmek, alt etmek zordur.

Tekrar aday olduğu takdirde bir sıfır önde başlar.

Siyasette 24 saat bile çok uzundur ama şu an için öyle bir durum yok.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun da tensibiyle Hürriyet,

CHP’nin Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olacak gibi gözüküyor.

İzmit’e de en uygun ismi bulmak için çaba harcanacak.

Bu noktada artık İzmit’i İyi Parti’ye mi bırakırlar ne yaparlar onu bilemiyorum.

Durum ve gidişat biraz o yönde ilerliyor.

*

Peki, ya AKP ne yapacak…?

Bu olasılıklara göre şimdiden bir çalışma yürütüyorlar mı, ne yapıyorlar?

Başkan Hürriyet yeniden İzmit’e aday olursa AKP yine onun karşısına kadın aday mı çıkaracak?

Hürriyet aday olmazsa AKP farklı bir arayışa mı girecek, ne yapacak?

*

Biz gazeteciyiz, siyasi partilere aday bulan, ayar veren, dizayn etme heveslisi bir yayın kuruluşu değiliz.

Zamanında bunu yapan bazı kalemler vardı.

Bizim tezgahımızdan geçmeden bu şehirde kimse koltuk sahibi olamaz diye ballandıra ballandıra anlatırlardı.

“Benim sayemde büyükşehir belediye başkanı oldu” diyecek kadar trajikomik, akıl dışı yazılar okuduk.

Bizim ne öyle bir iddiamız ne de öyle bir hadsizliğimiz olur.

Ancak ve ancak gözlemlerimizi paylaşırız ve olayları analiz edip kamuoyuna sunarız.

Şu anda yaptığım da bu.

Konuya geleyim…

*

Geçtiğimiz Cuma günü Kocaeli Kent Konseyi on numara bir organizasyona imza attı.

İzmit’in Eseler köyünde (ki, mahalle oldu ama oralar benim gözümde hala köy) geleneksel kaz bayramı şenliği düzenledi.

Kaz bayramı şenliğine basından bazı arkadaşlarla katılım sağladık.

O gün hava çok soğuk ve yağışlıydı.

Gitmekle gitmemek arasında kalsam da merakımdan kalkıp gittim.

Çünkü kaz denilince benim aklıma Kars, Ardahan, Iğdır yöreleri gelir.

Bu yöresel derneklerin düzenlediği kaz geceleri etkinliklerine katılmışlığım oldu.

Ama manav köylerinin böyle bir geleneği olduğunu yeni öğrendim.

Kocaeli Kent Konseyi Başkanı Ali Korkmaz vasıtasıyla iyi bildiğimi sandığım köylerin böyle bir geleneği olduğundan haberdar oldum.

*

Programa giderken sanıyordum ki masa düzeninde oturulacak, biraz iktidar güzellemesi yapılacak, afiyetle kaz yenecek!

Ama öyle olmadı, o gün Eseler köyünde bildiğin şenlik vardı.

Ve en güzel yanı köylerden çok sayıda kadın ağırlıklı insan topluluğu oradaydı.

Şenliğe kent protokolünün neredeyse tamamı riayet etmişti.

Vali’den büyükşehir belediye başkanına, il emniyet müdüründen il milli eğitim müdürüne ve il jandarma komutanına kadar herkes oradaydı.

Anacak en önemlisi de siyasetin tüm renklerinin o alanda hazır bulunmasıydı.

CHP’den kimse yoktu ama İzmit Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Erol vardı. Sanırım onun için başka temsilci yollamaya gerek duyulmadı.

Bunun yanı sıra İyi Parti il başkanı Şanbaz Yıldız kalabalık bir kadın grubuyla protokoldeki yerini aldı.

AKP il başkanı Mehmet Ellibeş, Deva Partisi il başkanı Adem Koç, Gelecek Partisi il başkanı Serap Çakır, BBP il başkanı Remzi Kaya gibi hemen hemen bütün siyasi parti temsilcileri kaz bayramı şenliğine gelmişti.

*

Normal zamanlarda veya şehre yapılan bir eserin açılışında bile bir araya gelmeyi karşı tarafa puanmış gibi gören siyasi partiler,

Kocaeli Kent Konseyi’nin davetine icabet etmişti.

Diyeceksiniz ki, Kent Konseyi sivil bir platform, tabiiki gelecekler.

Hayır, o öyle değil!

Kent Konseyi’nin dini bayramlarda organize ettiği bayramlaşma programlarında bile ben bu kadar siyasi renk hiç görmedim.

Bana kalırsa bu Kent Konseyi’nin kurumsal kimliğine değil, Başkanı olan Ali Korkmaz’a duyulan saygı ve sempatiden kaynaklıdır.

Mesela şu an Ali Korkmaz değil de Adnan Uyar hala başkan olsaydı sizce ne olurdu?

O şenlik tipik AKP etkinliğine dönüşmez miydi?

Saydığım siyasi partiler oraya gelir miydi?

Bayramlaşmaya bile gelmeyen partiler kaz yemeye mi gelecekti?

Burada Ali Korkmaz faktörünü göz ardı edemeyiz.

*

Ali Korkmaz’ı benim gibi bu kentte pek çok insan tanır, bilir.

Korkmaz AKP’de ilçe başkanlığı yapmasına rağmen her kesim ile iletişimi sağlam kişilerden biri olmuştur.

Katı siyasetçi değildir, kolay kolay kimseyi karşısına almaz, uzlaşmacıdır, denge adamıdır.

Korkmaz’ın bütün kesimlerle iyi iletişimde olması siyaseten de ona artı yazıyor.

*

İzmit seçimlerinden başladık, oraya bağlayacağım.

CHP’nin yönetiminde bulunan İzmit’i kazanmak için AKP, Ali Korkmaz gibi aktörler bulmalı.

Ve gördüğüm tabloya göre kim ne derse desin CHP’ye en büyük tehdit Ali Korkmaz’dır.

Korkmaz’ın olası adaylığında CHP’den ve diğer partilerden AKP’ye eğilim olması yüksek ihtimaller arasındadır.

Bunu sadece kaz şenliğinde gördüklerimden değil, toplumda konuşulanlardan da yola çıkarak söylüyorum.

Ali Korkmaz’ı İzmit’e yakıştırıyorlar.

CHP’li olupta Korkmaz’a oy veririm diyenleri sıkça durmaya başladım.

AKP’lilerden de şunu duyuyorum:

“İzmit Ali Korkmaz la alınırsa alınır, başka öne çıkan, çıktığında CHP’den İzmit’i alacak adam yok” diyorlar.

Siyasette bunun adı “Dip dalgasıdır”

*

Zaman ne gösterir bilinmez ama yarın seçim olsa mevcut tablo budur!

AKP’nin İzmit’te macera arama devri başladığı gibi bitmiştir.

İlla macera aramak isterlerse bir kez daha “Sibel Gönül” diyebilirler.

O da olmadı yedi milletvekilinden boşa çıkacaklardan birini koyabilirler.

Artık orasını kendileri bilir!

Biz gördüğümüzü, bildiğimizi söyleriz.

------------------

PROTOKOL SEVDALISI BAŞKAN!

Kocaeli Kent Konseyi’nin düzenlediği kaz şenliğine,

Bütün siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra,

AKP Kocaeli İl Kadın Kolları da katılım sağladı.

Evet, Kent Konseyi sivil bir oluşum gibi düşünülse de aslında yerel yönetimlerin bağlı olduğu siyasi mekanizmaya göre şekil alır.

Kocaeli Kent Konseyi bu zamana kadar hep bu anlayışla yönetildi.

Fakat şimdiki Başkan Ali Korkmaz AKP’de görevler yapmış olmasına rağmen, mevzuatta olduğu gibi bütünleştirici olmaya çalışıyor.

O gün kaz şenliğinde çeşitli renklerin orada bulunması bu dediğimi pekiştiriyor.

Ancak yine de “Buraların sahibi biziz” demekten geri durmayanlar oluyor.

Tıpkı AKP il kadın kolu başkanı Yasemin Özdemir gibi.

*

Yasemin Özdemir şenlik alanına gelmeden önce yönetiminden kimi kadınlar oradaydı.

Birkaçıyla selamlaştık, hal hatırlaştık.

O arada bir hareketlenme oldu ve kadınlar protokol sırasına doğru ilerledi.

Yaklaşık yirmi tane protokol için getirtilen kırmızı koltukların tam orta yerindeki sandalyeyi tuttular.

Meğer Yasemin Hanım gelmiş, bütün hareketlilik ondanmış.

Yasemin Hanım gelir gelmez kadın kollarının kendisine ayırdığı protokol koltuğuna kuruldu.

Hemen arka sırasından başlayan plastik sandalyelerde oturan onlarca kadına tek bir selam bile vermediği gibi kafasını dahi kaldırmadı.

Doğrusu bu benim çok garibime gitti.

O programda AKP il kadın kolu başkanının yeri protokolün orta yeri değildir.

Ev sahibi Kent Konseyi’dir ve ancak onlar yer gösterirse oraya oturulur.

Senin il başkanın Mehmet Ellibeş zaten temsilen orada oturuyor.

Gelecek Partisi il başkanı Serap Çakır’ın gecikmeli olarak katıldığı davette, BBP il başkanı yerini vermeye kalktı.

Yasemin Hanım ise gelen başkan kadınmış, ayakta kalmış, bir ayağa kalkıp ilgileneyim veya selamlayayım falan demek yok!

Hadi protokolün orta yerine oturdun, bari bir etrafına bak, orada bir sürü köylü kadın var, genç var, muhtar var, basın var.

Sizin işiniz sadece protokolde oturmak mı, hayır.

Adı üstünde il kadın kolu başkanısınız, gözünüz her yerde kadınların üzerinde olacak.

Madem siyaset yapıyorsunuz, bari siyaset adına insanlara bir selam verin.

İyi olup olmadıkları umurunuzda olmasa bile hiç olmazsa görev adına kadınlarla alakadar olun.

Doğrusu Yasemin Hanım’ın bu kadar halktan kopuk, egosu yüksek görüntü veren biri olduğunu bilmiyordum.

Şimdiden milletvekili havasına girmiş.

Vekiller genelde böyle yapar da…(!)

Oradan aklıma geldi!

Bana göre küçük gibi gözüken ama büyük ip ucu veren yanlış bir hareketti…

--------------------------------------------