BEDENİNİZİN TEPKİLERİNE KULAK VERİN

Yaşamda her şey olduğu gibi, bedenimiz de içsel düşüncelerimiz ve inançlarımızın bir tür aynası, yansımasıdır. Eğer iyi bir dinleyiciysek bedenimiz daima bize bir şeyler anlatır. Bedeninizin her hücresi, düşündüğünüz her düşünceye, söylediğiniz her söze karşılık verir.

Devamlı düşündüğünüz ve söylediğiniz şeyler, benden yapınızı, şeklinizi, sağlığınızı ve sonrasında ortaya çıkacak olan hastalığı meydana getirir.

Asık suratlı bir görünüşe sahip olan kişi, bu görünüşünü sevecen ve mutlu düşüncelerle oluşturmamıştır.

Yaşlı insanların yüz ve bedenleri açık bir şekilde hayat boyu sürdürdükleri düşünce kalıplarını yansıtır. Peki siz yaşlandığınızda nasıl görüneceğinizi hiç düşündünüz mü?

Her hastalığın zihinsel nedeni herkes için yüzde yüz geçerli değildir elbette. Ancak hastalığın nedenlerini anlamak açısından ipuçları verdiğini görüyoruz.

Şimdi kısaca bedenimizdeki olası hastalıkların zihinsel etkilerine değinelim;

SIRT: Destek sistemimizi temsil ediyor. Sırt sorunları genellikle yeterince destek görmediğimizin ifadesidir. Sıklıkla bizi işimizin, ailemizin, eşimizin desteklemediğini düşündüğümüz için ortaya çıkar.

KULAKLAR: İşitme kapasitesini temsil ediyor. Eğer kulaklarınızda sorununuz varsa, genellikle işitmek istemediğiniz bir şeylerin olup bittiği anlamına gelir. Kulak ağrısı işittiğiniz bir şeyden kızgınlık duyduğunuzun göstergesidir.

GÖZLER: Görme kapasitesini temsil ediyor. Göz sorunları görmek istemediğiniz bir şeyler olduğu anlamına geliyor. Kendimizle ya da hayatla ilgili; geçmişle, şimdiyle ya da gelecekle ilgili görmek istemediğimiz şeyler.

SAÇ: Dayanıklılığı temsil ediyor. Gergin ve korku dolu olduğumuzda sıklıkla omuz kaslarında başlayan katılaşma başımızın tepesine kadar yayılır. Saç, saç kökleriyle beslenir. Ancak kafa derimizde gerginlik olduğunda, saç nefes alamaz ve dökülmeye başlar.

BOĞAZ: Kendimizi ifade etme yeteneğini temsil ediyor. Boğaz ile ilgili sorunlar bunları yapmaktan korkmak, hakkımızı aramaktan çekinmek, ben buyum deme cesaretini gösterememekten kaynaklanıyor.

AKCİĞERLER: Hayatın içinde olma kapasitemizi temsil ediyor. Akciğer sorunları, hayatı doyasıya yaşamaktan korkmak anlamına geliyor. Nefes darlığı ve sigara tiryakiliği hayatı reddediş yollarından biridir. Var olmanın değersiz olduğuna dair derin inancın maskelenmiş halidir.

KALP: Tabi ki sevgiyi, kanımız da sevinci temsil ediyor. Kalbimiz sevgiyle, bedenimizin her noktasına sevinci pompalıyor. Kendimizi sevgi ve sevinçten mahrum bırakırsak, kalbimiz daralır ve soğur. Kalp, kriz yaratmaz. Krizi yaratan biziz.

MİDE: Tüm yeni düşünce ve deneyimlerimizi hazmetmek anlamına gelir. Mideniz neyi alıyor, neyi almıyor? Mide sorunları, korkularımız yüzünden yeniliklere kolaylıkla adapte olamadığımızın göstergesidir.

CİLT: Bireyselliğimizin ifadesidir. Cilt sorunları genellikle bireyselliğimizin bir şekilde tehdit edilmesinden kaynaklanır. Başkalarının üzerimizde gücü olduğu duygusuna kapılırız.

ŞİŞMANLIK: Korunma ihtiyacını temsil eder. İncinmelerden, eleştiriden, tacizden, cinsel sömürüden korunmaya ihtiyaç duyarız. Yani genelde hayattan ya da bazı konulardan korkarız.

AĞRI: Her türlüsü suçluluk duygusunun belirtisi anlamına gelir. Suçluluk duygusu daima ceza arar. Ceza ise ağrı yaratır. Kronik ağrılar, kronik suçluluk duygusundan kaynaklanır. Ve bu duygular genellikle en derinlere gömülmüştür.

Eski bir acıyı büyütüp, besleyip, etrafında oluşan kabuğu yolmamız bizi asla iyileştirmeyecek. Yaşamımızda ne OLDUĞU değil, nasıl TEPKİ gösterdiğimizdir önemli olan..

Günün sözü: “bedenimizi hasta eden, ruhumuzun baskısıdır.” (Freud)

Sevgiyle Kalın..