AKRABA KAYIRMACILIĞINDA SON NOKTA!

Hemen her Allah’ın günü zamlarla uyandığımız şu günlerde,

AKP’nin hızla eridiğine tanık oluyoruz.

Kurulduğu günden bu yana bütün krizlerden çıkmayı başaran AKP,

Özellikle Damat Berat’ı paranın başına getirmesiyle çöküş dönemini başlatmış oldu.

Yaptığı her liyakatsiz atamanın kamuoyunda bir şekilde kabul gördüğünü gözlemleyen Erdoğan,

Son olarak damadı Berat Albayrak’ı paranın başına getirecek cesareti kendinde bulmuştu.

*

Ekonomi bilgisi, kahvehanedeki Hasan amcadan bile kıt olan damat sayesinde ülke nereden nereye geldi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı resmen deneme tahtasına döndü.

Şimdi de başımıza Nebati çıktı.

Yeni Bakan Nebati’yi dinlerken, gözümde damat Berat canlanıyor.

Buna kaldıysak yandık diyorum.

Pek çok kişi benimle aynı fikirde.

Hatta AKP’liler bile…

Onlar da artık Erdoğan’a olan eski güvenlerini kaybediyorlar.

Ahbap-çavuş ilişkileriyle devlet yönetilemeyeceğini anlamaya başladılar.

Ama Cumhurbaşkanı en başından beri yaptığını yapmaya, ahbap-çavuş ilişkilerine olur vermeye devam ediyor.

Damadını bakan yapan birinin, kadrolarına “liyakatten” bahsetmesi zaten akla ziyan bir beklenti olurdu.

O yüzden duyduğumuz her yeni atamaya şaşırmıyoruz.

Şaşırmıyoruz ama bu deli cesaretinin artık AKP’ye çok fazla zarar verdiğini görüyoruz.

Bunun son örneğini devletin önemli kurumlarından biri olan TRT’ye yapılan atama ile bir kez daha görmüş olduk.

Nerede şaibeli adam var, gidip onu buluyorlar.

Tabiri caiz ise, çamur olsun bizden olsun diyorlar.

*

Önceki gün TRT’nin Genel Müdür Yardımcılığına Mustafa Malkoç getirildi.

Bilmeyenler için Mustafa Malkoç’u biraz anlatayım.

Malkoç, Çayırova Belediyesi eski Başkanı Şevki Demirci döneminde başkan yardımcılığı görevindeydi.

Demirci’den sonra belediyenin hesaplarında uygunsuz, usulsüz bir harcama gündeme gelmişti.

Çayırova’daki Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’nin açılışı için ihaleye çıkılmadan, aynı gün aynı şirkete toplamda yaklaşık 450 bin TL fatura kesildiği ortaya çıkmıştı.

Üstelik Şevki Demirci’nin aday olmadığı netleşmişken, görevi devretmesine sayılı günler kalmışken…

*

Bu haberi yine sadece bizde okudunuz.

Konu belediye meclisinde, muhalefet tarafından gündeme geldi ancak her zaman olduğu gibi sümen altı edildi.

Şevki Demirci gibi, ilçesindeki arsaları başkan yardımcısı, özel kalem, bacanak gibi geniş bir yelpazeye paylaştıran başkanın yardımcılığını yapıyordu Sayın Malkoç.

Ve o dönem bu işlerden de o sorumluydu.

Yapılan usulsüz harcamalar bizzat onun sorumluluk alanındaydı.

Ama sonra ne oldu?

Mustafa Malkoç Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı çatısı altında Strateji Daire Başkanlığı görevine getirildi.

Hem de yerel seçimlerden birkaç ay sonra…

Mustafa Malkoç’un önlenemez yükselişi bununla sınırlı kalmadı.

Malkoç şimdi de TRT Genel Müdür Yardımcılığı ile ödüllendirildi.

*

Peki, kim bu Mustafa Malkoç?

Referansı kimdir neyin nesidir?

Hemen söyleyeyim!

Malkoç’un şans meleği akrabası Şeref Malkoç’un ta kendisidir.

Şeref Malkoç kim mi?

Cumhurbaşkanının eski Başdanışmanlarından ve en önemlisi de TBMM Kamu Başdenetçisi olur kendisi.

FETÖ olaylarının ardından yapılan Yeniköy mitinginde Devlet Bahçeli’ye “ilk kez bu kadar kalabalık gördü” şeklindeki sözlerle sataşarak adından söz ettiren meşhur danışman!

Daha önce rahmetli Erbakan’a 10 yıl danışmanlık yapmış.

Şeref Malkoç aslen Trabzonlu.

Ailesine, akraba ilişkilerine sıkı sıkıya bağlı(!) dokunduğunu ihya ediyor!

Mesela damadı olduğu ortaya çıkan Abdülhamit Gül’ün Adalet Bakanı olmasında payı olduğu söylenir.

*

Bakan Gül’ün Has Parti Ankara İl Başkanlığından Adalet Bakanlığına uzanan öyküsünde Şeref Malkoç’un direkt etkisi olduğu bilinir.

Kamu Başdenetçisi, ombudsman sıfatına rağmen akraba kayırmacılığında cesur işler yaptığı konuşulur.

AKP içerisinde yetişmiş adam yokmuş gibi Has Parti’den bir siyasetçinin Adalet Bakanı yapılması o günlerde tabanda rahatsızlık uyandırmıştı.

O rahatsızlıkların altından Şeref Malkoç ismi çıktı.

Ve Malkoç’un akraba kayırmacılığı bunla bitmedi.

Şeref Bey kayırmacılığı Boğaziçi Üniversitesindeki atamayla sürdürdü.

Yakın geçmişte Boğaziçi Üniversitesi Genel Sekreterliğine Malkoç’un akrabası Nedim Malkoç getirildi.

*

Ve şimdi de sıra Mustafa Malkoç’a geldi.

Çayırova Belediyesi eski Başkan Yardımcısı Mustafa Malkoç ikinci kez şereflendirildi.

TRT gibi büyük bir kuruma ikinci adam oldu.

Ve maalesef tüm bu nepotizmi yapan ismin başında “Kamu Başdenetçisi” sıfatı var!

Kamu Başdenetçisi ne iş yapar, bilir misiniz?

“İdarenin her çeşit eylem ve işlemleriyle tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı olan ADALET anlayışı içerisinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk bakımlarından incelemek, araştırmak ve önerilerde bulunmak”

Ben bilmem, Google öyle diyor(!)

Sanki, tıpkı, adeta Şeref Malkoç’u tarif ediyor(!)

*

Olaya Kocaeli ölçeğinde bakarsak;

Batı yakasında onların deyimiyle “Pendik grubu” hızla her yere yayılıyor.

Has Parti Genel Başkanı iken, Erdoğan’a en ağır eleştirileri yaparken, birdenbire AKP’de ikinci adam olan Numan Kurtulmuş çaktırmadan hücrelere giriyor.

Bu anlamda Gebze bölgesinde baya başarılı olduğunu söyleyebiliriz.

Ama asıl mevzu kamu adına denetleme vazifesi olan birinin nepotizm yaparak AKP’ye zarar vermesi…

Bunun bir de başka şekli var.

Örnek verecek olursak, mesela Sibel Gönül’ün unvan kazanması gibi.

Onu da yarın ele alacağım.

Şimdilik TRT, daha doğrusu devlet kimlere ne şekilde emanet ediliyor, onu görün istedim.