BUNUN ADI MENFAAT Mİ; PEŞKEŞ Mİ...?
Dünkü yazımda Başiskele Sanayi Sitesi’ni taşımak için Büyükşehir belediyesinin gösterdiği alanın aslında neresi olduğuna değindim. O alan, o dönem başkanlık...
Dünkü yazımda Başiskele Sanayi Sitesi’ni taşımak için
Büyükşehir belediyesinin gösterdiği alanın aslında neresi olduğuna değindim.
O alan, o dönem başkanlık görevini sürdüren Karaosmanoğlu’nun oğlu Harun’un,
Şehir Hastanesi’nden çıkan hafriyatı boşalttığı alandı.
Gelen tepkilerin ardından iş bitiminde üzeri yeşille örtülen bu alana sanayi sitesi gelinsin istendi.
Bunu en fazla isteyenlerin başında da Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu vardı.
*
Zeytinoğlu, sanayi sitesinde çok sayıda dükkanı olan bir isim.
Sitenin hemen yanı başında dünya devlerinden biri olan FORD OTOSAN fabrikasına burayı vermek isteyen mülk sahipleri arasında başı çekiyordu.
Sanayi sitesi esnafları adına Ford ile pazarlıkları sürdüren isimlerin başında ise Ford Otosan’ın Genel Müdürü Haydar Yenigün vardı.
Haydar Yenigün sadece Ford’un Genel Müdürü değil;
Aynı zamanda Zeytinoğlu başkanlığında ki KSO’nun yönetim kurulu üyesi ve sıkı dostlarından biriydi.
*
Ford tarafından Başiskele sanayi sitesine yapılan teklifler ilk başlarda değerinin çok altındaydı.
Fakat daha sonraki tekliflerde yüzde 100’ün üstüne çıkıldığı, ancak site başkanı Mehmet Malkoç’un bu cazip teklifleri yönetim kuruluna sunmadığı iddia edildi.
Neresinden bakarsanız bakın karmaşık bir durum söz konusu.
Bu konuda site esnaflarının da kafası karışmış olacak ki, geçen hafta yapılan genel kurul seçimlerinde iki aday yarıştı ve birbirine yakın sayıda oy aldı.
İpi göğüsleyen taraf mevcut yönetim oldu.
*
Genel kurul öncesi sanayi sitesi yönetim kurulu başkanı Mehmet Malkoç ile görüşmüştük.
Yazmak bugüne kısmet oldu.
İsabet de oldu aslında çünkü Mehmet Bey’in, genel kurulda söylemediklerini bulacaksınız bu yazıda.
Özellikle KSO Başkanı Ayhan Bey ile ilgili sözlerini okuyun, yorumu sonra yapın.
Buyrun Mehmet Bey neler demiş, beraber göz atalım:
*
Mehmet Malkoç’a sordum, “Nedir Ford’un bu ısrarı, neden sizin yerinizi almakta bu kadar ısrar ediyor” diye?
-Ford’la Nisan ayından önce bir 6 ay kadar görüşmeler oldu.
Nisan ayında bu işin olmayacağı yönünde karara varıldı.
Ford tarafından da kendi tarafımızdan da yaptığımız çalışmalarda sanayi sitesi mevcut şekliyle devam edecek. Ford Otosan da kendisine alternatif çözümler üretti.
***Peki, Ford sorunu nasıl çözdü, bilginiz var mı?
-Evet, bildiğim kadarıyla bunlardan bir tanesi denizi doldurmaktı. Denizi baya bir doldurdular çünkü ama o da yanlış anlaşılmasın. Deprem zamanında Ford’un arazisinde çökme olmuştu.
Tapulu arazilerin üstüne su geldi çökme olunca dolgu yaptı önce. Şimdi de Ford neredeyse bizim sanayimizin içine kadar bir araziyi doldurdu.
Ford Otosan arazisini de genelde otopark olarak kullanıyoruz bunu da Google haritalara girerseniz orada da görürsünüz.
Ford Otosan denizi doldurdu oraları otopark yaptı fabrika binasını önceki otopark alanlarına doğru genişletti zaten binalar şu an bitmek üzere, bizimle bir ilgisi kalmadı.
***Yani Ford’un yaptığı dolgular sonrasında sizin sanayi sitesine ihtiyaç kalmadığını mı söylüyorsunuz?”
-Tabii ihtiyaç kalmadı. Zaten genel müdürle de (Haydar Yenigün) konuştuğunuzda onlar sanayi sitesinin maliyetinin bu kadar olacağını düşünmemişti.
***Neden düşünemediler, küçümsediler mi?
-Bizim yerimiz sanayi, yani arsa değil bir kere, çok mükemmel bir altyapı var bizde. Kendimiz yaptık, içeride çalışan tezgahlar var. Öyle ufak bir otomobil sanayi değil, bizde yüzde 90 imalatçılar var. Üreticiler, tornalar, otomasyon makineleri vs…
Yani bizim sanayi sitesinin yerinden oynaması çok büyük bir maliyet demek.
***Benim kulağıma gelen de Ford Otosan’ın teklifinde bu maliyetin yüzde 100’üne hatta daha üstüne çıktığı ama sizin kabul etmediğiniz yönünde.
-Bize bir kere yüzde 50 teklifle gelinmişti, bu kabul edilemezdi. Yüzde 70 teklifi oldu, ‘Yüzde 100 olur mu olur ama değeriniz o kadar değil’ denildi. Yani bize göre değerimiz yüzde 100, onlara göre yüzde 70-100 arası. Burada ince bir hesap yapılmadı ama onlar sanayiniz bu kadar para etmez demeye getirdi. Ben onlara ‘Siz bir araba üretiyorsunuz, biz arabanın maliyetini soruyor muyuz? Arabanın satış fiyatını galeride biz mi belirliyoruz? Bayinize gidiyoruz bir araba almaya, 300 bin TL diyorsunuz. Bizim ‘Bunun değeri 150 bin TL’ deme hakkımız var mı? Yok. O zaman kusura bakmayın, sanayi sitesinin değerini biz biliyoruz. O yüzden mutabakat sağlanamadı. Onlar boş bir arazi aldı.
***Peki, üyeler bundan rahatsız mı? Verilsin diyen üyeler azınlıkta mı çoğunlukta mı?
-Bakın, ben de üyeyim. Buradaki 350 üye ne ise ben de oyum. Olaya yönetici olarak bakmadım, ben de bir üye olarak bakıyorum. Bir üye olarak kendi iş yerimi verir miyim içinde kiracım, çalışanım var. Durup dururken siz bırakıp gider misiniz? Sizin eviniz, daireniz var değeri 400 bin TL olsun. Biri gelip size ‘300 bin TL vereyim daireni boşalt’ dese ne dersiniz? Bu olay nisanda kapandı zaten.
***Bir de çöp meselesi var. Bahsettiğiniz ölçüdeki sanayi sitesinin içerisindeki o çöplük bu siteye yakışıyor mu? O çöp dağları neden oradan kaldırılmıyor, sorumlu kim?
-Çöpü ben almak zorunda değilim, belediyeler var. Belediyelere diyorum ‘Gelin bana ceza yazın bakayım yazabilecek misiniz?’ Siz madem belediyesiniz, madem emlak vergisi alıyorsunuz, madem bu dükkanlara çalışma ruhsatı veriyorsunuz. Madem ki bu dükkanlardan çevre temizlik vergisi alıyorsunuz, o çöpü ben mi alacağım sen mi alacaksın?
***Çöpü neden almıyorlar, kasıt mı var orada?
-Belediyeler de bol para yok tabi, haliyle bir şeyler yapmak için bir şeyler koparmaya çalışıyor. Sanayide, diğer sitelerde de aynı. Vergisini al ama temizliği de biz yapacağız, öyle mi? O zaman sen bu paraları alma, ben vergi vermeyeyim bu iş de benim olsun. Bu da olmaz! Sen nasıl, mahalle atığını alıyorsan, sanayi sitesini de alman lazım. Neden almıyor? Masraftan kaçıyor, birileri alırsa kendisi masraftan kurtulacak.
***Gelelim Ayhan Zeytinoğlu’na. Başiskele Sanayi Sitesi’nde epey bir dükkanı var diye biliyorum. Onunla bu konuda fikir ayrılığınız var. Ayhan Bey sanayi sitesi FORD OTOSAN’a verilsin diyen tarafta. Neden bu kadar farklı düşünüyorsunuz?
-Ayhan Zeytinoğlu benim akrabam, kendisiyle ticari ilişkilerim de olmuştur çok fazla. Biz esnaf ve zanaatkarız, Gölcük’te iş yerim vardı. Onların da cam fabrikası ve tavuk çiftliği yani yem fabrikası var, oraları ben kurdum. İleri derecede bir dostluğumuz var, aynı zamanda bizim sitemizin de bir üyesidir. Tek bir kelime söylüyorum. Kimi insanlar zanaatkar olmuyor, başkalarının sırtından da para kazanmak istiyor. Adama Gölcük senin olsun diyorsun, Yalova’yı da istiyorum diyor. Dolayısıyla benim öyle insanlarla işim olmaz.
***Yani ne anlamalıyım ben bundan? Zeytinoğlu sanayi sitesini menfaati uğruna Ford’a peşkeş mi çekmek istiyor?
-Bizim sitemizden menfaatlenmek istiyorlar, ben izin vermiyorum. Niçini bulmak çok kolay.
*
Okuduğunuz üzere Mehmet Malkoç Ayhan Zeytinoğlu’na apaçık menfaatperest diyor.
Başiskele Sanayi Sitesi’ni Ford’a vermek istemesinin altında, para kazanma hırsı yattığını ima ediyor.
“Bazılarına Gölcüğü verseniz bununla yetinmez, Yalova’yı da ister” diyor.
Akrabam, dostum dediği kişiye daha da ileri gidip, “Benim böyle insanlarla işim olmaz” diyor.
Herhalde bunu durduk yere söylemiyor!
Çünkü insan akrabam, dostum dediği, beraber iş yaptığı insana karşı kolayca bu noktaya gelmez, gelemez.
*
Buradan sonrası tarafların bileceği bir iş.
Ayhan Zeytinoğlu’nun, Haydar Yenigün’ün, sitedeki mülk sahiplerinin, adı geçen herkesin cevap hakkına saygımız var.
Biz site başkanının bilgisine başvurduk ve olanı kamuoyuyla paylaştık.
Bakalım genel kuruldan sonra güven tazeleyen Malkoç ikiye bölünen site içerisinde nasıl bir yönetim tarzı izleyecek?
Ford konusu tamamen rafa kalkacak mı yoksa Zeytinoğlu ve onun desteklediği adayla birlikte inadını sürdürecek mi?
İzleyip göreceğiz…