Tepki vermeniz için şehit yakını mı olmalı?
Mutfaklarda yangın var. Yiğit kuru soğana muhtaç hale gelmiş. Ocaklara ateş düşmüş. Esnafından emeklisine, işçisinden çiftçisine herkes perişan iken, Bir de...
Mutfaklarda yangın var.
Yiğit kuru soğana muhtaç hale gelmiş.
Ocaklara ateş düşmüş.
Esnafından emeklisine, işçisinden çiftçisine herkes perişan iken,
Bir de fırsatçılar ortaya saçılmış.
Bu fırsatçılara dur diyen olmamış!
*
Sallasan düşecek hale gelen bir iktidar var.
Ama tüm bunlara rağmen sanki her şeyin suçlusu ve sorumlusu muhalefetmiş gibi davrananlar var.
Ve tabi bunun yanında yüzleri kızarmadan gündem değiştirmek, yalakalık yapmak adına terbiye sınırlarını aşanlar var.
İzmit Belediyesi AKP’li meclis üyesi Fikret Hocaoğlu gibi…
*
Kent kamuoyunun ilk olarak Gazete Barış’tan öğrendiği üzere;
Hocaoğlu, dün akşam sosyal medya hesabından o kadar rezil, o kadar ahlaksız bir paylaşım yaptı ki, inanılır gibi değil.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun “AK PARTİ’Yİ DESTEKLEYENLER MİLLİ DEĞİL” sözüne alınganlık gösteren Fikret Hocaoğlu,
Kılıçdaroğlu hakkında haddini aştıkça aşarak,
“Altına yatmadığı Büyükelçi, ülkesini şikayet etmediği gâvur kalmamış, Porno kasetle atanmış müdür bize milli değil diyor” şeklinde ağıza alınmayacak sözler sarf etti.
*
Fikret Hocaoğlu değişik bir karakter.
Daha önce de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aldığı bir kararı sorgulamıştı.
Ülkücü camianın katil olarak nitelendirdiği Ozan Ceyhun’u, Erdoğan’ın Büyükelçi olarak atamasına tepki göstermişti.
Erdoğan’a hatadan dönmesi yönünde aklı sıra AYAR VERMİŞTİ.
Erdoğan da çok korkmuştu(!) Derhal hatadan dönmüştü (!)
Ancak bu kez sınırları çok ama çok aşan sözlerle karşımıza çıktı Hocaoğlu.
*
Fikret Bey neden bu kadar alındı, anlamıyorum?
Kılıçdaroğlu’nun “Ak Parti’ye oy verenler milli değildir” sözünden daha ağırlarını işitti bu millet.
“AK PARTİ’YE OY VERMEYENLER VATAN HAİNİDİR, TERÖRİSTTİR” dediklerini unuttuk mu?
O günlerde AKP’ye oy vermeyen herkes bu sözlere çok alınmıştı ama kimse Erdoğan’a böyle belden aşağı vurmamıştı.
*
Siyasette liderler arasında zirveyi zorlayan söylemlere ne yazık ki alıştık.
Bir kere şu çok nettir:
AKP’ye oy veren herkesin gayri milli olmadığı gibi,
AKP’ye oy vermeyenler de ne vatan haini ne de teröristtir.
Liderlerin ÜSLUP SORUNU var, bu doğru.
Ancak onların üslup sorunu var diye Fikret Hocaoğlu gibiler, kraldan çok kralcılık yapacağım diye soytarı durumuna düşmeyecek!
Bu ülkede binlerce, milyonlarca seçmene hitap eden Ana Muhalefet Partisinin Genel Başkanına o sözleri sarf edemez, etmemeli!
*
CHP Kocaeli İl Örgütü Hocaoğlu’na gereken cevabı fazlasıyla verdi.
Konuyu adli makama taşıdı.
Hocaoğlu ise yaptığı ahlaksız paylaşım karşısında bir özrü bile çok gördü.
Sadece paylaşımını kaldırmakla yetindi.
Bunu yaparken de laf sokmayı, dediğinin arkasındaymış gibi davranmayı ihmal etmedi.
Ve ne hazindir ki, böylesi tansiyonlu ortamda AKP teşkilatlarından tek bir ses dahi çıkmadı.
Hocaoğlu’na özür diletmeyi dahi beceremediler.
Belki de ortada özür dilenecek bir şey göremediler.
Ama bana göre Kılıçdaroğlu’na ve gıyabında CHP’lilere karşı çok ayıp edildi.
*
Bugün Hocaoğlu gibilere AKP il başkanlığı “Dur” demeyecekse ne zaman diyecek?
Ne malum yarın bir gün benzer paylaşımı o çok savunduğu “Davası” ve o davanın lideri için yapmayacağı?
Ne malum, gemiyi ilk terk eden farelerden olmayacağı?
Geçtiğimiz aylarda Büyükelçi atamasında bir girişim yaptı işte!
*
Her ne olursa olsun, Hocaoğlu’nun o sözleri AKP teşkilatı tarafından kabul görmemeli.
Suskunlukta bir nevi kabullenmektir.
Şayet kabullenmiyorlarsa gereği yapılmalıdır.
Fikret Hocaoğlu’na derhal disiplin cezası verilmeli.
Bir insanın küfrü HAK ETMEMESİ için
Ve küfür yiyorsa buna tepki vermemiz için illa şehit yakını olmasına gerek yok!
Lütfü Türkkan ne kadar haksızsa Fikret Hocaoğlu da o kadar haksızdır.
Türkkan nasıl harakiri yaptıysa Hocaoğlu da aynısını yapmıştır ve yaptıklarının sonuçlarına razı olmalıdır.
Türkkan nasıl ki grup başkan vekilliğinden kızağa çekildiyse
Fikret Hocaoğlu da disiplin cezasına çarptırılmalı hatta meclis üyeliğinden istifa ettirilmelidir.
*
İzmit halkı Fikret Hocaoğlu’nu ona buna küfretsin diye o mevkiye taşımadı.
İzmit’in menfaatine olacak işler yapsın, yapılan işleri takip etsin, denetlesin diye oraya seçti.
Ama görüyoruz ki Hocaoğlu’nun derdi İzmit-mizmit değil!
Derdi ne bilmem fakat bu duruma başta İzmit ilçe başkanı Ali Güney olmak üzere il başkanı Mehmet Ellibeş’in el atması gerekir.
*
Diğer yandan Hocaoğlu’nun yanlışının peşine takılan Muharrem Tutuş’a inanamadığımı belirteyim.
Tutuş, belediyenin meclis grup başkan vekili olabilir.
Ama bu pozisyonu onun meclis üyelerinin yerel konuları ilgilendirmeyen ve terbiye sınırlarını aşan bireysel sözlerinden sorumlu olduğu anlamına gelmez!
Muharrem Tutuş’un çıkışı, konuya dahil olması amatör bir siyasetçi görüntüsüne sebep olmakla beraber;
Hocaoğlu’nu tasdiklediği anlamı taşıdı.
Ne bileyim, yakıştıramadım…