Bu proje siyaset ötesidir...
Gündemde çok önemli konular var, biliyorum. Ama diğer taraftan güzel şeyler olsun diye çabalayan insanlar da var. Değerlendirmekte geç kaldım diye bu çabayı...
Gündemde çok önemli konular var, biliyorum.
Ama diğer taraftan güzel şeyler olsun diye çabalayan insanlar da var.
Değerlendirmekte geç kaldım diye bu çabayı görmezden gelemeyeceğim.
Siyaset biraz bekleyebilir, zaten onca gündem karmaşasına rağmen siyaset hep stand by konumunda duruyor.
Bugün de benim için dursun, ne olacak…(!)
Konuya gireyim:
*
Açıkçası namı Türkiye’yi aşmış ünlü Mimar Emre Arolat geliyor, denmeseydi
Daha fikir aşamasında olduğu söylenen SEKA KÜLTÜR HAVZASI proje tanıtım toplantısına gitmeyi istemezdim.
Adı üstünde; fikir projesiydi.
Dolayısıyla o toplantıda konunun uzmanlarının yer alacağı, teknik bilgilerin konuşulacağı sonucu çıkıyordu.
Bizim proje konusunda ne teknik bilgimiz ne de saatlerce detay dinleyecek vaktimiz var…
Ancak Emre Arolat ismini duyunca “Bir dakika, burada ciddi ciddi bir şeyler yapılıyor. Emre Arolat varsa vizyonel bir proje de vardır” deyip kongre merkezinin yolunu tuttum.
*
Program tam vaktinde başladı ve sahne Emre Arolat’a bırakıldı.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükakın herkes gibi sunumu koltuklardan izledi.
Emre Arolat anlatmaya başladı. O anlattıkça adeta hepimiz hipnotize olduk.
Sanki bir hayal alemine yolculuğa çıktık.
Abartmıyorum, yaşadığımız aynen buydu.
Çünkü Kocaeli, Kocaeli olalı böyle bir projeyle hiç tanışmadı.
Yıllardır yılan hikayesine dönen ve adına MİA denilen proje bile kimseyi bu denli etkileyemedi.
Mimar Emre Arolat’ın ortaya çıkardığı ürün, bir projenin çok ötesinde bir şeydi.
Ne yalan söyleyeyim, bugüne kadar bize böyle bir hayal satmayı dahi beceremediler.
Abuk sabuk yapıları seçim vaadi kitapçıklarına soktular, hiçbirini yapmadan gittiler.
Ama Seka Kültür Havzası için yapılan çalışma bambaşka, ufuk ötesi bir şeydi.
*
Emre Arolat deyim yerindeyse aileden mimar.
Anne ve babasının yanında tecrübe edinmiş.
Bu tecrübesine Akademik kariyerini eklemiş.
Dünyaca bilinen büyük projelere imza atmış, ödüller almış iyi bir entelektüel.
Tam iki buçuk yıldır Seka alanı ve gittikçe büyüyen, büyüklüğü 600 dönüme kadar varan alanla ilgili çalışma yapıyormuş.
Başkan Büyükakın’ın seçim beyannamesinde “Kocaeli Markası Kültür Sanatla Parlayacak” başlığıyla ipuçlarını verdiği o projede neredeyse sona gelinmiş.
Ve ortaya muhteşem bir şaheser çıkmış.
*
Kocaeli’ye kimlik katacak, bulunduğu noktadan çok daha iyi bir konuma götürecek olan bu proje hepimizin değeri olacak.
Şayet yaşadığınız şehre bir aidiyet hissediyor ve şehrinizin kabuğunu kırmasını istiyorsanız bu projeye sahip çıkarsınız.
Amasız fakatsız… siyaseti bir kenara bırakırsınız.
Çünkü bu hayal gerçeğe döndüğünde Kocaeli bambaşka bir kimliğe bürünecek.
Sanayi şehri olarak bilinen ve gri şehir tanımlamasının dışına çıkamayan Kocaeli, asıl o zaman turizm ile anılmaya başlayacak.
Başlı başına destinasyonun ta kendisi olmayı hedefleyen kültür havzası,
Aynı zamanda bizleri geçmişle buluştururken, bugünün yeniliklerinden ve konforundan da mahrum etmeyecek.
*
Bazı şeyler vardır, o hallerde ortak paydada olmak gerekir.
Orada siyaset yapılmaz, buradan ne elde ederim denilmez.
Paçasından çekilmez.
Şehir ne kazanır ona bakılır.
Benim ve o salonda izleyenlerin gördüğü şey hep aynı şeydi.
Seka Kültür Havzası vizyonuyla Kocaeli’nin kaderini değiştirecek bir projedir.
“A” partisinin başkanı yapmış, yok o yapmış, bu yapmış diye bakılamayacak kadar kıymetli bir projedir.
Kentin merkezi olması hasebiyle başta İzmit olmak üzere, Kocaeli’nin tamamını etkileyecek bir projedir.
*
Evet, siyaset üstü bakılmalıdır ama bunun için başta Büyükakın’ın somut adımlar atması gereklidir.
Aslında adına ‘fikir projesi’ diyerek, katılımcı bir anlayışla yola çıkarak bu adımı atmış sayılır ama devamı gelmelidir.
Ham haliyle görücüye çıkarılan projeye destek veren, katkı sunan isimler bu manada umut veriyor.
Özellikle Kocaeli Üniversitesi’nin değerli hocalarından Ayşe Çalık Ross’un o salonda bulunması önemli bir şeydi.
Ayşe Hocanın sözlerinden ve heyecanından bu projenin akla yattığı, uygulanabilir olduğu fikri uyanıyor.
Ayşe Hoca için ‘bu projenin kaderini değiştiren insan’ diye bahsetti Emre Arolat.
Keza aynı izdüşümde Elif Yeşim Köstem Hoca için de benzer sözler sarf etti.
*
Bu gibi işin ehli insanların siyaset gütmeksizin, o kişi bu kişi bakmaksızın ortaya koyduğu fikirler ve devamında verdiği destekler halka güven veriyor.
Bize düşen şey sabırlı olmak.
Büyük işler büyük bütçeler ister, ayrıca uzun zamanlar ister.
Seka Kültür Havzası projesine salt Tahir Büyükakın’ın projesi olarak bakılmamalıdır.
İki buçuk yıl sonra o görevde Büyükakın değil de başka partiden bir başkan da olsa devam ettirilmelidir.
Evet, devlette devamlılık esastır ama belediyelerde ne yazık ki o iş pek öyle olmuyor.
Gelen başkan eski başkanın yaptıklarını sahiplenmiyor, yarım kalan işlerin devamını getirmiyor.
Getirirse kendisine artı yazacağına inanmıyor.
O hale gelene kadar harcanan para, buhar olup uçuyor.
*
İşte, bu proje böylesi sığ bakış açısına kurban edilmemelidir.
Çünkü ortaya çıkan proje Kocaeli’nin markalaşmasına, sınıf atlamasına sebep olacak çok ciddi bir projedir.
Yapımı belki 5 belki 15 yıl sürecek.
Ömrümüz yeterse bir 5 yıl sonra bu işin nasıl başladığını nereye geldiğini konuşacağız.
Bu yazıların hepsi tarihe not düşme yazısıdır.
Tanıtım toplantısından beri kaleme alınan yazıların hepsinde projenin herkeste heyecan uyandırdığı görülüyor.
Eli kalem tutanlar olarak bizler de duyduğumuz heyecanı halkımızla paylaşmakla mükellefiz.
*
Ez cümle…
Çok büyük bir hayalin peşinden koşmak gibi bir şey bu.
O hayale koşanların ayağına taş değmesin deyip,
Seka Kültür Havzası projesine emeği geçenleri kutlarım.
Ünlü Mimar Emre Arolat çok isabetli bir seçim olmakla beraber,
projenin kentin dinamiklerini içine alarak tartışmaya açılması önemli bir iştir.
Bizler de takipçisi olmaya devam edeceğiz.
Artılarıyla eksileriyle ne varsa okurlarımızı bilgilendireceğiz.
Hayırlı olsun ama mümkün oldukça kısa sürede olsun…