Neden HDP’yi yok sayıyorlar?
Geçtiğimiz günlerde muhalefet partilerin genel başkanları bir araya geldi. Bir araya gelmelerindeki amaç; Güçlendirilmiş parlamenter sistem idi. CHP, İyi...
Geçtiğimiz günlerde muhalefet partilerin genel başkanları bir araya geldi.
Bir araya gelmelerindeki amaç; Güçlendirilmiş parlamenter sistem idi.
CHP, İyi Parti, SP, DP, DEVA ve Gelecek Partisi güçlendirilmiş parlamenter sistemi savunuyor.
Partilerin hukukçu kurmayları uzlaştıkları sistem adına TBMM çatısı altında çalışmalara başladı.
*
Partisiz cumhurbaşkanı, güçlü meclis ve bağımsız yargı ilkelerinin yer aldığı çalışmaların genel seçimlere kadar bir sonuca bağlanması bekleniyor.
Ancak bu konuda dikkatimi çeken bir husus var.
Güçlendirilmiş parlamenter sistemi savunan partiler arasında Halkların Demokrasi Partisi yok mu, var!
O halde neden o masada yer almadı?
Bildiğim kadarıyla HDP de güçlendirilmiş parlamenter sisteme sıcak bakıyor.
Ama ne hikmetse o masaya çağrılmıyor.
Üstelik yerel seçimlerde Millet ittifakını başarıya taşıyan unsurlar arasında HDP’nin bu ittifaka desteğinin olduğu biliniyor.
Fakat ona rağmen hala HDP ile açık seçik yol yürünmüyor, vebalı muamelesi yapılıyor.
*
Geçmişte açılım adı altında AKP ile kol kola olan bir HDP vardı.
AKP, ülkenin bekası için gerekirse herkesle oturacağını hatta daha fazlasını yapabileceğini bu millete gösterdi.
O süreç bittikten sonra kullanıldığını anlayan HDP, AKP’den desteğini çekip rotayı bu tarafa çevirdi.
CHP ve İyi Parti’nin başı çektiği Millet İttifakına örtülü destek vererek metropol kentlerin kazanılmasında etkin rol oynadı.
Millet İttifakı ise HDP’nin desteğini inkar etmediği gibi alenen kabul de etmedi.
İşte bu tavır bana samimiyetsiz geliyor.
Herkes kimin kiminle beraber olduğunu, nereye destek verdiğini bilirken bunlar milletin aklıyla alay ediyor.
Bu konuda en açık tavır ortaya koyan kişi Ekrem İmamoğlu’dur.
Ve samimi duruşundan dolayı kendisini ayrıca tebrik ediyorum.
Adam açık açık çıkıyor, yaptığı paylaşımla HDP Eş Başkanı Pervin Buldan’ın ve İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Dünya Kadınlar Gününü kutluyor.
Yani bu iki ismin yan yana olmak zorunda olduklarının mesajını veriyor.
Bu mesaja karşılık İyi Partililer sus pus oluyor.
Neden?
Çünkü HDP olmadan hedeflerine varılmıyor.
*
HDP konusunda Millet İttifakı bir kaçak güreştir gidiyor.
Aynı şey ilimizde de devam ediyor.
Bakın, geçtiğimiz günlerde CHP, İyi Parti, SP, DP, DEVA ve Gelecek Partisi il başkanları bir masa etrafında toplandı.
Ve o masada HDP yine yer almadı.
Masanın mimarı CHP İl Başkanı Harun Yıldızlı gibi gözükse de SP İl Başkanı Zafer Mutlu’nun etkin rol üstlendiği görüldü.
Örneğin Deva ve Gelecek Partisi il başkanlarını masaya davet eden kişi Zafer Mutlu imiş.
Ama ne Zafer Mutlu ne de Harun Yıldızlı HDP il başkanını o masaya davet etmedi.
“Eskisinin rotasyonu olmasın, güçlendirilmiş parlamenter sistemi biz de savunuyoruz” diyen HDP aynı amacı savunduğu halde bildiğiniz yok sayılıyor.
TBMM’de çalışmalara başlayan altı siyasi parti arasında niçin HDP’nin olmadığı sorusunun muhatabı yukarıdakilerdir.
Ancak Kocaeli’de kurulan masada neden HDP yok sorusunun muhatapları HDP il başkanı Mehmet Selim Akboğa ve CHP il başkanı Harun Yıldızlı’dır, diyerek her iki isme sorular sordum.
Önce HDP il başkanı Akboğa’dan başlayalım:
**Mehmet Bey, İl başkanları masası için muhalefet partileri toplanacağız dediler ama sizi o masada göremedik. Siz muhalefet değil misiniz?
-Biz herhangi bir davet almadık, alsak giderdik. Bizi çağıran eden yok, bizi kim çağırırsa muhakkak gideriz, katılırız çünkü mecliste olan bir demokrasi sorunu var. HDP bunu tek başına götüremez, iktidar da zaten götüremiyor görüyoruz. Biz hepimiz buradaki haksızlıklarla birlikte mücadele etmeliyiz. Bir araya gelmek önemlidir umarım ilerde bundan vazgeçerler ve bizi de çağırırlar. Ki çağırırlar diye de düşünüyorum.
**Masada olmasa da CHP il başkanıyla görüşüyor musunuz?
-Tabii ki görüşüyoruz. Onlar gelmedi ama telefonda görüşüyoruz Harun başkanla. Bazı etkinlikler için ortak hareket noktasında konuşuyoruz.
**HDP olmadan bazı seçimleri kazanmak imkânsızdı. Fakat buna rağmen size karşı kaçak güreş durumu bir samimiyetsizlik var. Destek verdiğiniz partilerin sizinle görülmemek gibi bir tarzları var. Bunu anlayışla karşılıyor musunuz?
- Dolar 10 liraya fırlamış, ülkede ekonomi kötü ben bir vatandaş olarak da partili olarak da ülkenin daha da kötüye gitmesini istemem. Ülke bu durumdayken de ‘O beklesin, o gelmesin’ diyerek demokrasi gelmez. Bu şekilde adalet gelmez, özgürlükler gelmez. Onların da bizlerle yan yana gelmek için, istişare yapmak için koşulları oluşturması gerekiyor.
**Bu tavır, sizin parti olarak Kandil’le aranıza mesafe koymadığınız gerekçesiyle yapılan bir şey mi sizce?
-Bu bir bahanedir yalan olan bir şeydir. Ben 40 seneyi aşkındır Kocaeli’de yaşıyorum artık bunları geçmek lazım. Bunlar yalnızca bahanedir. Temel meseleleri çözmemek için bir bahanedir hem iktidar için hem de muhalefet için.
**HDP’nin olmadığı masa nasıl bir masa nasıl olur özetle?
-Onlar muhalefet olarak bir ittifakları var. Bizim bir ittifaka girmek gibi bir durumumuz yok ama temel sorunları istişare etmek gerekir. Çözüm üretmek gerekir. Önemli olan sen çözüme gelecek misin gelmeyecek misin? Elini taşın altına koyacak mısın koymayacak mısın? Önemli olan budur.
******
HDP il başkanı Mehmet Selim Akboğa’nın konuya dair yorumu böyle.
Üstüne benim yorum yapmama gerek yok zaten her şey ortada.
*
Gelelim CHP il başkanı Harun Yıldızlı’ya…
Harun Başkanla diyaloğumuzu aynen aktarıyorum:
*
**Sayın Başkan, geçtiğimiz günlerde muhalefet partisi il başkanlarıyla bir masa kurdunuz. Tabii içeriğini bilmiyoruz neler konuştunuz…
-Bir kahvaltıda bir araya geldik. Kocaeli ve ülke gündemini konuştuğumuz, kentle ilgili ne yapılabilir diye konuştuğumuz bir toplantıydı.
**AKP il başkanı Mehmet Ellibeş, sizin masaya atıfta bulunarak “Eskiden bu masada çözüm üretiliyordu” dedi. Yani bir işe yaramayacağını söylemeye çalıştı, ne diyorsunuz?
-Ellibeş kıskandı bizim masayı. Ona bakarsanız geçmişte kurulan öbür masanın da bir yararı yoktu yani. Biz muhalefetiz, iktidar olmak istiyoruz.
Hakkın, hukukun, adaletin olmadığını söylüyoruz.
Vatandaşların söylemlerini dile getiriyoruz, kimseye hakaret etmiyoruz.
O masanın işlevi farklı bu masanın işlevi farklı.
**Peki, muhalefet partisi olmasına rağmen neden o masada HDP yoktu?
-Biz Ankara’yla eşgüdümlü gidiyoruz. Genel merkez de bu 6 partiyle görüşüyor. Biz de genel merkezle eş güdümlü gittik. Bizim kimseye karşı bir önyargımız yok.
**İyi de Erdoğan ve Kılıçdaroğlu aynı masada oturmuyor hatta yan yana bile gelmiyordu ama eski masaya baktığımızda Şemsettin Ceyhan ve Cengiz Sarıbay yan yana oturuyor, sorun çözüyorlardı. Siz de il başkan yardımcısıydınız…
-Onu Cengiz Bey’e (Sarıbay) sormak lazım. Ben ilk göreve geldiğimde böyle bir masada oturmayacağımı söyledim. Böyle bir masanın yarar sağlamadığı kanaatindeyim. Bunu Cengiz Bey’e sormak lazım, tercih meselesi, duruş meselesi.
**HDP’yi de tamamen genel merkezin bakış açısına göre davet etmediniz yani?
-Evet, Genel merkez nasıl hareket ettiyse biz de aynı izdüşümle hareket ettik.
*****
Her iki görüşe de olduğu gibi yer verdik.
Takdir kamuoyunun…
Benim fikrim şudur:
HDP hiçbir zaman illegal parti görünümünden (teşbihte hata olmaz) kurtulamayacak.
Büyük bir seçmen kitlesine hitap etmelerine rağmen,
Türkiye’de iktidar olamasalar bile iktidarı belirleyen parti konumunda olmalarına rağmen,
Milletin oylarıyla TBMM’ye girmelerine rağmen,
Kimse HDP ile açık açık politika yapmıyor.
Kapalı kapılar ardında flört ediyorlar.
Bir kez daha tekrar edeyim; Ekrem İmamoğlu hariç!
Diyarbakır ziyaretine bakın, ne demek istediğimi pek ala anlarsınız…