Danışma kurulundan kaçıyorlar!

Kurulduğu günden bu yana istişare kültürünü benimseyen AKP, danışma toplantılarından hiç vazgeçmiyor. AKP Kocaeli teşkilatı 27 Eylül’de Kocaeli Kongre...

Kurulduğu günden bu yana istişare kültürünü benimseyen AKP, danışma toplantılarından hiç vazgeçmiyor.

AKP Kocaeli teşkilatı 27 Eylül’de Kocaeli Kongre Merkezi’nde il danışma meclisi yapacak.

O toplantılarda teşkilatın durumu, parti politikalarının sokağa anlatılması, eksikler fazlalıklar, uyum ve uyumsuzluklar, yeni yol haritaları gibi pek çok konu konuşuluyor.

Hiçbir şey olmasa, teşkilatı dinamik tutuyorlar.

AKP’nin 20 yıllık başarısı da işte buralardan geliyor.

*

Her ne kadar heyecanını kaybetmiş, ivmesi çan eğrisi gibi aşağı inen bir parti konumunda olsalar da;

Bugün seçim olsa hala daha birinci parti AKP’dir.

Bu gerçekler muhalefeti memnun etmiyor, mutlu da etmiyor farkındayım.

Aynı şekilde bir vatandaş olarak ben de memnun değilim.

Huzurun, barışın, refahın olmadığı bir ortamda nasıl mutlu olunabilir ki?

Ancak etrafıma bakıyorum; bu açmazdan bizi çıkaracak, alternatif olacak yapıların hepsi yan gelip yatmakla meşgul.

*

Her şeyi devletten bekleme diye bir laf vardır hani.

Muhalefet partilerin Kocaeli’deki temsilcilerinin durumu aynen budur.

Devletten, Hükümetten umudunu kesenlerin başını çevirip baktığında karşısına çıkan partilerin yereldeki yöneticileri her şeyi Genel Başkanlarından bekliyorlar.

Ankara’dan bir rüzgar essin de biz de o rüzgarı artıya çevirelim, koltuk kapalım diyorlar.

Her biri kendi ikbalinin peşinde.

Partim başarılı olursa ben zaten bir yerlere gelirim, gelmesem de fikrim iktidar olsun diyen yok!

İşi biten kabuğuna çekiliyor.

İdealmiş, ideolojiymiş, çocukların geleceğiymiş, umurlarında değil.

Varsa yoksa kendileri.

İstedikleri ya bir koltuk, ya bir rant…

Bu ikisinden biri yoksa yansın ortalık diyorlar.

Halbuki siyasette başarının ilk adımı il ve ilçe örgütlerinin dinamik olmasıyla başlar.

Var mı böyle bir dinamizm, yok!

*

Bakıyoruz ana muhalefet partisi CHP’ye, acaba ne yapıyorlar diye, ortada elle tutulur somut bir çalışma yok.

Biliyorum, Harun Yıldızlı’yı eleştirdiğimde medyadaki bazı isimler benim tam tersi tezimle savunmaya geçecekler.

Geçsinler, umurumda bile değil, onlarında işi o…

CHP söz konusu olduğunda konuşma hakkını kendinde bulanlardanım.

O yüzden ben Harun Yıldızlı’nın yerinde olsam, yazılanlardan, söylenenlerden kendime bir ders çıkarır, yön belirlerim.

Genç il başkanının olduğu bir kentte gençler bu partiden kaçıyorsa

Veya var olan gençlik paramparça olmuş ve sen genç il başkanı olarak onları etrafına toparlayamamışsan, hiç kusura bakmasın, ben eleştiririm!

CHP Kocaeli’de şiştikçe şişti.

Artık mızrak çuvala sığmıyor.

Örgüte öyle bir kasvet çöktü ki, farkındaysanız bir-iki münferit olay dışında kimse sosyal medyadan dahi isyan etmiyor.

Şimdiki moda, başkanların aleyhine çıkan haberlere trollük etmek.

Başkan Yıldızlı “Ben geldim sosyal medya eleştirilerini önledim” diye bakıyor olabilir.

Ama o iş hiçte öyle değil.

Yarın seçim olsa CHP bu haliyle eskiyi arar vaziyete gelir.

Bakınız, bir kişiyi dahi kaybetme lüksü olmayan CHP Kocaeli’de sapır sapır döküldüğü halde,

Örgüt şapkayı önüne alıp düşünmekten ve ortak aklı öncelemekten ısrarla kaçıyor.

Farkında mısınız, CHP İl Başkanı Harun Yıldızlı il başkanı seçildiğinden beri ne ilçelerde ne ilde danışma kurullarını toplamadı.

Bundan özellikle kaçtı!

Çünkü o toplantılarda duyacaklarını az çok kestirebiliyor.

Olabilir.

Herkes eleştirilebilir.

Ama sizi eleştirecekler diye parti tüzüğünde de yeri olan danışma kurullarından kaçamazsınız.

Derince’de dayanışma yemeği adı altında milletten 150 TL toparlamayla dayanışma örneği sergileyemezsiniz.

*

Bakın AKP’ye…

Herkes Mehmet Ellibeş’ten çok mu memnun, hayır değil.

Ama adam çatır çatır danışma meclislerini yapıyor, o da yetmiyor; mahallelerde mahalle başkanlarını topluyor.

Karşılarına büyükşehir belediye başkanından tutun, ilçe belediye başkanına kadar, teşkilata hesap vermek zorunda olan kim varsa dikiyor.

Bu Ellibeş’e has bir özellik değil, tamamen parti disiplini ile ilgili bir tutum.

CHP’de bu tutum eskilere bakıldığında az çok uygulanıyordu.

Danışma toplantılarında bir şekilde partililer gazını atıyordu.

Kanaat önderleri fikirlerini paylaşıyordu.

Bu bile örgütte hareket var manasına geliyordu.

Ama şimdi bakıyoruz; il başkanı kendi havasında, ilçe başkanları keza öyle.

Milletvekilleri ve belediye başkanı derseniz, oraya hiç girmeyelim.

*

Söyler misiniz, böylesi dağınık bir yapıdan nasıl başarı bekleyeceğiz?

Millet ittifakı liderleri canhıraş çalışıp iğneyle kuyu kazarken, bizim buradakilerin hiç mi vicdanı sızlamıyor?

Cengiz Sarıbay’ı eleştirirdik.

Adama yazmadığımızı bırakmadık.

Ama Cengiz ağabey döneminde en azından CHP’nin bu kentte bir ağırlığı, saygınlığı vardı.

Kötüsü gidip iyisi gelmiyor ne yazık ki.

Hoş, bu yönetim Cengiz Sarıbay’ın eseri, o da ayrı bir konu.

Tam ona karşı vicdan yapacakken bu gerçekle yüzleşiveriyorum.

*

Anlayacağınız, Kocaeli’de CHP, kutuplara ayrılmış vaziyette.

O kutupları oluşturan kişi ve ekipler kimler?

Kim neyin peşinde, kim kime ne amaçla çelme atıyor, bunların hepsini zaman içerisinde ele alacağız.

SON DAKİKA HABERLERİ

Aysun Özcan Diğer Yazıları