KILIÇDAROĞLU İLE NELER KONUŞTUK?
Yeniden Merhaba… Önceden planlanmış tatilimizi yaptık, bitirdik. Kısa süre buralardan uzaklaşmak iyi geldi. Hoş, bizim işte “uzaklaşmak” kavramının tam yerli...
Yeniden Merhaba…
Önceden planlanmış tatilimizi yaptık, bitirdik.
Kısa süre buralardan uzaklaşmak iyi geldi.
Hoş, bizim işte “uzaklaşmak” kavramının tam yerli yerine oturduğu yok.
Ne kadar kaçsanız o kadar yakınlaşırsınız.
Her an bir telefon gelebilir ve o gün çok önemli gördüğünüz bir konu tüm gününüzü esir alabilir.
Ama yapacak bir şey yok, ben bu işe bile isteye girdim ve severek, aşkla yapıyorum.
Zaman zaman isyan etmiyor muyum, tabi ki ediyorum.
Ama bu isyanım uzun sürmüyor.
Gazetecilik dürtülerim beni rahat bırakmıyor.
Azıcık bir boşluk bulduğumda “acaba farklı ne yapabilirim, rutinin dışına nasıl çıkarım”, diye bir arayışın içerisinde buluyorum kendimi.
Ve kafa dinleyerek döndüğüm tatilden farklı, ilgi çekici, merak uyandıracak,
Açıklamalarıyla bomba etkisi yaratacak bir konu ile aranızdayım.
*
Sözü uzatmayayım.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile bir araya geldik.
CHP Genel Merkezi’ndeki makamında sohbet ettik.
Öyle sıcak bir karşılama ile karşılaştım ki, Kemal Bey her zamanki gibi yine çok naif çok misafirperver idi.
Epeydir aklımdaydı, Genel Başkan Kılıçdaroğlu ile şöyle oturup az da olsa sohbet etmek istiyordum.
Özellikle CHP’den istifa edip, tamamen bağımsız bir gazeteci olarak kendisine sorular sormak istiyordum.
Şu CHP’lilerin eleştirdiği “YANDAŞ BASIN” kavramına karşın,
Kendilerinin de yandaş medya yaratma arzusu hakkındaki fikrini merak ediyordum.
Bu isteğimi bir ara Sayın Kılıçdaroğlu’nun Güneydoğu illerinden sorumlu tuttuğu Danışmanı Cuma Karavar ile paylaştım.
Cuma Bey sağ olsun, daha söylediğimin ertesi gün randevu tarihi verdi.
Cuma Karavar’ı kendi kentinde yok sayanlar onu bir de Kılıçdaroğlu’nun ağzından dinlesinler.
Bazen haftada bir bazen de haftada iki kez bir araya gelip CHP’nin özellikle Doğu illerindeki başarısı için yapılanlar ve yapılması gerekenler hakkında beyin fırtınası yapıyorlar.
İşte bu görüşmelerden birinde Cuma Karavar benim Kılıçdaroğlu ile görüşme talebimi iletmiş.
Kılıçdaroğlu iki-bir etmeden buyur etmiş, biz de kalktık Ankara’nın yolunu tuttuk.
Off the record kısımları dışında neler konuştuğumuzu tek tek yazacağım.
Sayın Genel Başkan ile önce genel siyaset konuştuk.
Sonra konu Kocaeli’ye geldi.
Birbirinden çarpıcı açıklamaların yer aldığı sohbetimizin detaylarını Çarşamba gününden itibaren yayımlayacağız.
Ama şimdilik konu başlıkları halinde neler konuştuk, aktarayım:
*
-Kılıçdaroğlu erken seçim bekliyor mu?
-Kılıçdaroğlu’na açılan tazminat davalarının bedelini kim karşılıyor?
- Anket yaptırıyor mu, yapılan anketlerde CHP’nin durumu ne?
-HDP ile yan yana anılmaktan rahatsızlık duyuyor mu?
-Millet ittifakını bir arada tutan ana unsur ne?
- Cumhurbaşkanı adayı olmaktan çekiniyor mu?
-Kılıçdaroğlu millet ittifakında oyun kurucu mu? Diğer parti liderleri hakkında ne dedi?
-Hükümet CHP’de olsaydı pandemi sürecini nasıl yönetirdi?
- Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı kim olacak? Fatma Kaplan Hürriyet’in adaylığı garanti mi?
-Başkan Hürriyet’i kimler rahatsız ediyor?
-Belediye başkanlarına hangi talimatları verdi?
-Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığında CHP’li bir isim olduğunda İzmit belediye başkan adaylığını İYİ Parti’ye bırakacaklar mı?
-İYİ Parti’nin İzmit’i istemesi durumunda tavrı ne olacak?
-Kılıçdaroğlu neden CHP il binasına uğramadı?
-Gebze olmadan Kocaeli alınmaz diyen Kılıçdaroğlu Gebze örgütünden memnun mu?
-Yerel basınla alakalı neler söyledi?
-CHP iktidarında yandaş medya kavramına karşı CHP’nin bakışı ve tutumu ne olacak?
*
Satır başlarıyla sohbetimizden kimi konuları size aktarmaya çalıştım.
Kılıçdaroğlu beklediğimden daha cesur ve net cevaplar verdi.
İlgiyle okuyacağınızı düşündüğüm sohbetimizin detaylarını çarşambadan itibaren takip edebilirsiniz.
Şimdilik bu kadar.
Sizi rutinin dışına çıkarmak için dinlenmiş, enerji depolamış olarak işimin başındayım.
Daha yazacak çok konu var…