HARUN’KEN KARUNLAŞANLAR ETİK DERSİ VERECEK!

Biraz uzun anlatacağım ama başka türlü anlaşılmaz. Sabırla okumanızı tavsiye ederim. *** Safi Port Limanı kentimize postu serdiğinde üç yıl ruhsatsız...

Biraz uzun anlatacağım ama başka türlü anlaşılmaz.

Sabırla okumanızı tavsiye ederim.

***

Safi Port Limanı kentimize postu serdiğinde üç yıl ruhsatsız çalıştı.

Ruhsat başvurusu yapma gereği bile duyulmadı

Neymiş, deniz dolgu işi için ruhsat gerekmezmiş.

Normalde firmalar hafriyat atıklarını boşaltmak için bile büyükşehir belediyesine para öderler.

Ama Safi Port bundan muaf tutuldu.

Aynı limana 35 adet kaçak akaryakıt tankı yapıldı.

Onlara her yol mübah idi.

Ama garip olan şuydu:

Kanun nizam tanımayan bu limana yapılan tankların bir kısmını

Dönemin Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun oğlu Harun’un yaptığıydı.

Hani şu Arslanbey Organize Sanayi Bölgesi’nde fabrikası olan oğullarından biri.

İsmini karıştırıyor olabilirim.

Maşallah her biri alanında “Dahi çocuklar” olunca bizim de aklımız karışıyor.

Ama hafızam beni yanıltmıyorsa fabrika sahibi olan Harun idi.

***

İLK YÜZE GİRDİ!

OLMETSAN adlı çelik, mekanik ve elektrik fabrikasının sahibi.

Bunlar dahi çocuklar ya; kısa sürede ABD ve Rusya gibi 12 ülkeye endüstriyel ekipman ihracatı yapar duruma bile geldi.

2016-2018 yılları arasında ise başarısı zirve yaptı ve TOBB’un açıkladığı “En hızlı büyüyen ilk 100 şirket” listesinde 8. Sıraya yükseldi.

Bu yükselişte zinhar, babalarının payı yoktu!

Nüfuz ticareti falan onların çoook uzak olduğu şeylerdi(!)

En büyük şansları; dini, haramı helali tam manasıyla bilen, bu konuda din bilgisi öğretmenliği yapan bir babanın elinde yetişmiş olmalarıydı.

Ahlak güzel olunca, Allah çalışana zaten veriyor!

***

ŞOFÖRDÜ, MÜTEAHHİT OLDU!

Biz devam edelim…

İbrahim Karaosmanoğlu’nun dahi çocuklarından biri de Tahsin Karaosmanoğlu’dur.

İlk başlarda Yuvacık Barajı’nı işleten Thames Water firmasında şoförlük yapıyordu.

Babası büyükşehir belediye başkanı olunca müteahhitliğe yatkınlığı olduğunu keşfetti ve şoförlüğü bırakıp müteahhit oldu.

Tahsin Karaosmanoğlu’nun dokunduğu yer güzelleşir.

İlaveten… Öyle de vefalıdır ki(!) doğup büyüdüğü Yuvacık’a resmen bir şehir inşa etti!

MAYKON MİMARLIK-İNŞAAT adını verdiği firma, Yuvacık’ta şaheserler yarattı.

***

TAHSİN KARAOSMANOĞLU YAT ALDI!

Önce Kain İnşaat ile ortaklık yaptı.

Daha sonra yanlarına Kuveytli bir ortağı katarak

Manar Terrace, Manar Yuvacık, May City, May Hill-1, 2, 3, 4 olmak üzere sayısız lüks konut inşa etti.

İnşaatların para ettiği zamanlarda çok büyük işler yaptı.

Sanırsınız ki doğuştan müteahhit mübarek!

Sayılı müteahhit olunca, kentin seçkinleri arasına girdi.

Kocaeli Müteahhitler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi oldu.

O kadar iyi paralar kazandı ki, parayı koyacak yer bulamadı ve tuttu kendine LÜKS BİR YAT ALDI.

Yani vizyon açısından da fena değildi.

Yuvacık’ın bağrından kopan “Akıllı” çocukların ufku açıldıkça açılıyordu.

Şimdilerde işleri nasıldır bilmem ama iyi maya tuttuğu bir gerçek.

***


HALİM DE AĞABEYLERİNDEN GERİ KALMADI

Küçük oğlu Halim’in de müteahhit olduğuna dair bilgiler var.

Açıkçası net bir bilgiye sahip değilim.

Ama onun da kendini aştığını, dahilikte geri kalmadığını duyuyorum.

Eskisi gibi Yuvacık’ta okeye dördüncü veya masada yancı falan olmadığı kesin!

***


EN AKILLISI O…

Ve bir de İsmail Karaosmanoğlu var.

Karaosmanoğlu’nun çocukları arasında en akıllısı o diyebiliriz.

Kafası iyi çalışıyor.

Ailenin beyni gibi.

Siyaseti babasından daha iyi biliyor.

Cidden diyorum, ironi yapmıyorum.

Herhalde bir dönem yaptığı AKP Gençlik Kolu Genel Başkanlık görevinin ekmeğini bu kadar uzun süre yiyen biri daha yoktur!

Kendine hep derin ilişkiler kurdu.

O yüzden Kocaeli’de değil Ankara’da yaşamayı tercih ediyor.

***

İsmail Karaosmanoğlu’nun FETÖ etiketli ÖZSAR ile Çukurambar’da ortak mekan açtıklarını biliyorsunuz.

Bu açılışa ilimiz protokolünün yarışa yarışa gittiğini de…

ÖZSAR’ın sahipleri FETÖCÜ damgası yerken,

İsmail Karaosmanoğlu’nun sorguya bile tabi tutulmaması

Kurduğu derin ilişkiler manzumesinin bir eseridir.

***

SİRMEN’İN OĞLUYLA ORTAKLIĞI ŞAŞIRTMIŞTI

Ticaretine gelince…

Onu anlatmaya kelimeler yetmez.

Bir bakmışsınız FETÖCÜLERLE, bir bakmışsınız CHP’lilerle ortaklık ediyor.

Sefa Sirmen’in oğluyla yaptığı ortaklık en şaşırtıcı olanıydı.

Hatta konu Cumhurbaşkanına kadar gitmişti.

İsmail Karaosmanoğlu her an her taşın altından çıkabilir.

Ummadığınız bir şirkette hisse sahibi olabilir.

Onda iş çok!

Ama en önemli işi, bir türlü emekli olmasını kabullenemediği babasını, işleyen çarkın içerisine yeniden sokmak!

***

KARAOSMANOĞLU GENÇLİK İKSİRİ İÇMİŞ GİBİ

Evet, eski Başkan Karaosmanoğlu yaklaşık üç yıldır sahnelerden uzak.

Görev süresi içerisinde bir kısmı Hazine’den alınarak yapılan ihtişamlı konağı

Ve hemen yakınına yaptırılan özel cami arasında mütevazı emeklilik hayatını icra ediyor.

Fakat çocuklar durmuyor!

Onun köşesine çekilmesine gönülleri müsaade etmiyor.

Zaten normalde de Karaosmanoğlu öyle tipik emeklilik yaşamı sürecek biri değil.

Yaşına rağmen son yıllarda adeta gençlik iksiri içmişçesine bir görüntü sergiliyordu.

Bunda kendini yormaması, yata yata başkanlık yapmasının da etkisi vardı.

Dağ, bayır demeden etrafında ona enerji aşılayan bir sürü insanla kah yürüyor, kah koşuyor, kah şarkı söylüyordu.

Nasılsa işler bir şekilde yürüyor diyerek kendine vakit ayırıp gününü gün ediyordu.

***

Bu enerji elbette konakla cami arasında git gel ile atılamazdı.

Yeni bir kapı lazımdı.

Önce AKP’nin Büyük Kongresi için zemin yoklandı.

Genel merkezde etkili bir görev almak için uğraştılar ama olmadı.

Bir ara abuk sabuk dedikodu yaydılar, Karaosmanoğlu bakan olacak veya saraya danışman olacak diye.

Bu beklentilerin hiçbiri gerçekleşmedi.

Ancak bir şekilde o saraya kapağı atmak lazımdı.

Son ana kadar oğlu İsmail bunun olması için çırpındı durdu.

Ve nihayetinde Karaosmanoğlu’na temsili bir koltuk bulundu.

O artık Cumhurbaşkanı imzasıyla KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURUL ÜYESİ.

***

Peki, nedir bu görevin açılımı?

Kamu görevlilerinin uymaları gereken saydamlık, tarafsızlık, dürüstlük,

hesap verebilirlik, kamu yararını gözetme gibi etik davranış ilkeleri belirlemek ve uygulamayı gözetmek...

Karaosmanoğlu bu kurula “İl belediye başkanı” sıfatıyla, yarım asra varan belediyecilik tecrübesiyle yazılıyor.

***

AKP’LİLER BU SORULARI SORUYOR

Açıkçası “Etik kurul” ve Karaosmanoğlu denklemini duyunca yüzümde bir tebessüm belirdi.

Harun gibi gelip karun gibi giden dört çocuktan sonra hangi etik değerlerle görev yapacak, merak ediyorum?

Neredeyse bütün AKP’liler birbirine bu soruyu soruyor.

Diyorlar ki, Karaosmanoğlu hangi etikten bahsedecek?

“Bakın ben başkan olduğum halde çocuklarım belediyenin kapısından içeri dahi giremedi.

Onlar benden aldığı ahlak eğitimiyle kendi yollarını çizdi. Her biri çok büyük adam oldu. Başkanlar beni örnek alsın” mı diyecek?

Nasıl bir tecrübe transferi yapacak?

Belediyelerden giden şikayetleri değerlendirirken ne kadar etik olabilecek?

AKP içerisinde herkes birbirine bu soruları soruyor.

***

KARTVİZİTSİZ OLMUYOR!

Karaosmanoğlu’na verilen etik kurul görevi partide bırakın heyecan yaratmayı, bildiğin sinir harbine sebep oldu.

Çünkü Karaosmanoğlu ailesinin cemaziyelevvelini biliyor bu millet!

Zamanında Sefa Sirmen’in yaşadığı ne varsa aynısını yaşıyor.

İbretlik hikayesine rağmen nasıl ki birileri Sirmen’i o bitik döneminde İzmit’e iteklediyse,

İzmit’i altın tepside AKP’ye verdirdiyse;

Şimdi de Karaosmanoğlu için aynısı yapılıyor.

Aradaki fark ise, Sirmen’i CHP içerisinde destekleyen, gazlayan bir örgüt gücü vardı.

Karaosmanoğlu’nun bir yerlere gelmesini ise sadece kendi ailesi istiyor.

Neden?

Çünkü kartvizit boşaldı!

***

Halbuki köşesine çekilip otursa belki bu millet bunların hepsini unutacak.

Hatta 15 yıllık hizmetleri için saygı bile duyacak!

O saygıya binaen biz de onun görev bitiminde evine halk otobüsüyle döndüğü şeklindeki tiyatroyu hatırladığımızda tatlı bir tebessümde kendisini yad ederdik.

Otobüsle eve dönme ajitesini yemiş gibi davranırdık.

Ama yok, olmuyor! Yetinmiyorlar!

Kör gözüme parmak misali, sen tutup da kamuda etik kurallara uyulup uyulmadığını denetleme işini böyle birine verirsen,

İster istemez aklımıza kediye ciğer emanet etiğiniz gelir.

Haliyle de hafızamız bizi geri götürür.

***

ÖMER POLAT’I HATIRLIYORUZ

Hafıza geri sardıkça, dört oğlunun karunlaşmasının yanı sıra,

Düne kadar dümdüz bir muhabirken sayılı zenginler listesine giren danışmanlığın kitabını yazan Ömer Polat’ı da hatırlarız.

Adeta Karaosmanoğlu’nun beşinci çocuğu sayılan Polat,

Finali Başiskele sırtlarında deniz manzaralı 5 adet tripleks villa inşasıyla yapmıştı.

Yani bizim “ByLock”çu danışman, Karaosmanoğlu ile birlikte Başiskele’de inzivaya çekildi.

Yaptıkları yanına kar, yarınlara zarar olarak kaldı.

***

Demem o ki, Karaosmanoğlu’na Cumhurbaşkanlığı tarafından verilen görev

AKP’de bazı şeylerin değişmediği, hiç de değişmeyeceği yönünde anlamlı bir mesajdır.

Hala senin hırsızın, benim hırsızım (Teşbihte hata olmaz) mantığı işliyor.

Bu mantık siyasetin genelinde var.

Yolsuzluğu yapan senden biriyse susarsın.

Yolsuzluğu yapan senden değilse din iman kitap Kur’an gidersin.

Millete böyle etik dersi verirsin.

Ne diyelim!

Toplumlar layık olduğu ölçüde layık olduğu kişiler tarafından yönetilirmiş.

Biz de buna layığız demek ki…!

SON DAKİKA HABERLERİ

Aysun Özcan Diğer Yazıları