Bayram gelmiş neyime…

Zor günlerden geçiyoruz. Hem de çok zor. Sadece biz değil, dünyanın dört bir yanındaki herkes Yaşamla ölüm arasındaki o ince çizgide hayatta kalma mücadelesi...

Zor günlerden geçiyoruz.

Hem de çok zor.

Sadece biz değil, dünyanın dört bir yanındaki herkes

Yaşamla ölüm arasındaki o ince çizgide hayatta kalma mücadelesi veriyor.

Ölüm hep vardı ama hiç bu kadar yakın hissetmemiştik.

Hiçbirimizin yarına çıkma garantisi yok.

Psikolojiler deseniz alt üst olmuş vaziyette.

Bir yanda ölüm korkusu bir yanda ekonomik bunalımlar, diğer yanda sonunun ne olacağını bilemediğimiz zorlu bir süreç.

Sabah kalktığımız andan itibaren hayata dair yaptığımız ne varsa yapamamak…

İşe gidememek, sokakta dolaşamamak, alışveriş edememek, arkadaşınla kahve içip sohbet edememek, çocuğunla yapmaktan keyif aldığın ne varsa yapamamak, baharın-yazın tadını çıkaramamak, tatile gidememek, eğlenememek, büyüklerine doyasıya sarılamamak, onları kaybetme korkusu içinde olmak…

Kısacası rutini kaybetmek!

*

Ben yaptığım meslek dolayısıyla işe gidip gelebiliyorum, sokağa rahatça çıkabiliyorum.

Arkadaşlarımı görebiliyorum.

Ama ne fayda! Her şey insanla güzel.

Şehir adeta terk edilmiş, ölü şehir gibi.

Çarşı gündüz bile kapkaranlık, dükkanlar kapalı.

Kendini dışarı atan insanların boş gözlerle etrafa baktığını görüyorum.

Hepsinin içinde hüzün var, mutsuzluk var.

Yarına dair korkuları, endişeleri var.

Ertelenen hayalleri var.

Gülmeyi unuttuk gülmeyi!

Ağız dolusu gülmeyi, kahkaha atmayı, sevinci, mutluluğu unuttuk.

*

Herkes birbirine aynı soruyu soruyor: “Tam olarak ne zaman normale döner bu hayat?”

Ve maalesef bu sorunun cevabını en aşağıdakinden en yukarıdakine kadar kimse bilmiyor.

Bırakın Türkiye’yi, dünya bu soruya cevap veremiyor.

Bu belirsizlikler arasında mübarek Ramazan ayını bitirip, Bayrama geldik.

Geçen bayram olduğu gibi bu sene de büyüklerimizin ellerini öpemeyeceğiz.

Misafirlere ikramlıklar hazırlayamayacağız.

Kapımızın ziline basıp gülen gözlerle bize bakan, bayrama neşe katan çocuklar olmayacak.

Sanal yollarla bayramlaşacağız.

Yani yine normale hasret kalacağız.

Ve bu hasret ne kadar sürecek en ufak bir fikrimiz yok.

*

İçinizi kararttım farkındayım.

Lakin heybede ne varsa yazıya o yansır.

Günlerdir elim klavyeye gitmiyor.

Aklımda yazacak bir sürü konu var ama içimden gelmiyor.

Önceliklerimiz o kadar aynı ki…

Derdimiz o kadar bir ki!

Hele şu bayramı atlatalım hayırlısıyla…

Kaldığımız yerden devam edeceğiz elbette.

*

Bu vesileyle buradan tüm insanlığın bayramını kutluyorum.

İyi günler ilerde ve biz umutla, sabırla, inatla ileri bakmaya devam edeceğiz.

Sağlıklı yarınlar bizimle olsun, sevdiklerimiz eksilmesin, onlar hep yanımızda olsun.

Bayramınız kutlu olsun.

SON DAKİKA HABERLERİ

Aysun Özcan Diğer Yazıları