KERAMETİ MAKAMDA SANDI
Dün yapılan Kocaeli Büyükşehir Belediye Meclisinde deyim yerindeyse ortalık toz duman oldu. Yaklaşık bir buçuk saatlik bölümünü yerinde izledim. Ben çıkarken...
Dün yapılan Kocaeli Büyükşehir Belediye Meclisinde deyim yerindeyse ortalık toz duman oldu.
Yaklaşık bir buçuk saatlik bölümünü yerinde izledim.
Ben çıkarken AKP’li Numan Tonka faaliyet raporunu okuyordu.
Meclisin ilk dakikalarında CHP Grup Başkanvekili Engin Taşdemir ile Başkan Büyükakın arasında başlayan sözlü atışma
Meclisin gergin geçeceğinin habercisiydi.
Peki, Büyükakın ve Taşdemir arasında gerilimi ateşleyen konu neydi?
AKP’liler tarafından verilen önergeye Taşdemir’in atıf yapmasıydı.
O önergede, ramazanda dükkanı kapanan esnafların yanında çalışan vatandaşlara ayda iki kez olmak üzere gıda kolisi desteği sağlamakla ilgiliydi.
*
AKP’lilerin verdiği önerge hemen gündeme alınınca Engin Taşdemir Başkan Büyükakın’a “Bizim verdiğimiz önergeleri hemen gündeme almıyorsunuz, sizinkileri alıyorsunuz” kabilinde sözler söyleyince
Olay büyüdü de büyüdü.
Bu atmosferdeki bir mecliste faaliyet raporu okundu ve CHP’liler eleştirilerini sıralamaya başladı.
Doğrudan teminlerle ilgili, büyükşehir belediyesinin yaptığı mal alımını gündeme getirdiler.
CHP’li Nuri Paşa’ya göre büyükşehir belediyesi ceset torbası alım işini Kocaeli yerine İstanbullu bir firmadan yapmış.
Büyükakın bunun doğru olmadığını savundu.
Çok geçmeden büyükşehir belediyesinin basın yayın birimi arka plandan ceset torbalarının alındığı firmayı belgesiyle birlikte meclis sürerken basına servis etti.
Belgeye göre alım Doğukan Medikal adında İzmitli bir firmadan yapılmıştı.
*
Durum buyken Büyükakın’a gün doğdu.
Açtı ağzını yumdu gözünü.
Açık açık isim vermese de önceki günlerde İzmit Belediye Meclisinde, Hürriyet’in Harun Yıldızlı ve Haydar Akar’ın yakınlarına doğrudan teminle iş verdiğini hatırlattı.
Ve şöyle dedi:
“Ne yaparsanız yapın ben bir kez daha altını çiziyorum.
Ceset torbasında olduğu gibi diğerlerinde de ortaya çıkacak.
Tahir Büyükakın’la ilgili, çalışma arkadaşlarıyla ilgili eş, dost, arkadaş, dayıoğlu, amcaoğlu bulamayacaksınız elhamdülillah.
Biz size benzemeyiz!” dedi.
İşin en acısı da ne biliyor musunuz?
Yeğenine belediyeden doğrudan teminle iş verdiren Harun Yıldızlı bu sözleri kulaklarıyla duydu çünkü o da meclisi izlemeye gelmişti.
Gerçekten bir siyasetçinin içine düştüğü en kötü anlardan biriydi.
Aynısının size yapıldığını düşünsenize…
*
CHP gibi ana muhalefet partisinin il başkanı olacaksınız.
Partiniz adım adım iktidara koşacak.
Ama siz yıllar sonra bir belediye kazanmışsınız ve o belediyeden yeğeninize adrese teslim iş verilecek.
Üstelik bu yeğen öyle kendi halinde ticaretini yapan, siyasetle ilgisi olmayan biri değil de
heran gölge gibi yanınızda olan biri olacak.
Ve fakat… Olay ortaya çıkınca da neredeyse 7/24 yanından eksik etmediğin yeğenini, “üçüncü sınıf akrabam olur, benim ilgim yok” deyip milletin aklıyla alay edeceksiniz.
Alay etseniz kaç yazar?
Kimi inandırabildiniz?
Hani, nerede Berkay Yıldızlı?
Neden ortalarda gözükmüyor?
CHP il binasının ve belediyenin kapısından ayrılmayan o genç şimdi nerede?
Kordsa mağdurları var birde.
Milyonluk iş yapıp tedarikçileri çarpıp gittiği konuşuluyor.
Kaç kez yazdım inkar eden olmadı, edemezler de…
Çünkü oturduğum yerde işkembeden sallamadığımı öyle iyi biliyorlar ki!
*
Sözün özü…
Siyaset uzun, meşakkatli, yorucu, yıpratıcı bir yoldur.
Ayağınıza taş değse o taşın orada ne işi olduğu değil, neden taşa dikkat etmediğiniz sorgulanır.
Ben bu tür usulsüzlükleri, yolsuzlukları, yandaş kayırmacılığını yıllardan beri yazarım.
Şu yaşa kadar elimiz kalem tuttuğundan bu yana AKP iktidarından başka iktidar da görmedik.
Haliyle AKP dönemlerine dair neyi eksik gördüysek, nerede yanlış varsa, kim ihbarda bulunduysa yazdık, yazmaya da devam ediyoruz.
*
Bu işler AKP’de olur da CHP’de olmaz mı, oluyormuş meğer.
Sen kalk 15 yıl aradan sonra bin bir emeklerle İzmit’i kazan, onda da dakika bir gol bir yap.
Olacak iş değil.
Harun Başkan da sanıyor ki kendisiyle kişisel derdimiz var.
Çünkü ancak böyle bir savunma mekanizmasıyla karşımıza gelebilir.
Ne diyecek yani?
Üçüncü sınıf akrabam gibi çocukça mazeretler öne sürmeye devam mı edecek?
En iyisi işi kişisel boyuta çekmek deyip geçiyor.
Bana göre hava hoş.
Kent siyaseti neyi konuşuyor ona bakmak lazım.
Kent siyaseti ve CHP’liler genç il başkanının yeğenine kıyak geçtiğini
Ve bunu ağız dolusu inkar edecek yüzü bile olmadığını, büyükşehir belediye meclisinde yediği golü konuşuyor.
*
Keşke küçük hesapların adamı olmayıp siyasette elde ettiği altın fırsatı iyi değerlendirseydi.
Ama o da haklı.
Cumhuriyet Halk Partisi’ne il başkanı olmayı kolay sandı.
Cengiz Sarıbay’ı izlerken yapabilirim sandı.
Çünkü Cengiz Abi il başkanlığını gözü kapalı yapacak deneyime sahipti. Her krizi kolayca yönetmesini bildi.
En önemlisi de adını akçeli işlerle yan yana getirmedi.
Sarıbay’ın her iki lafından biri “Cengiz Sarıbaylar kolay yetişmiyor” sözü aslında her şeyi açıklıyor.
Harun Yıldızlı da kerameti makamda sandı.
Oysa o makamlara değer katan kişinin kendi kalitesidir.
Yıldızlı şu dakikaya kadar kötü bir sınav verdi.
Umarım ve dilerim ki bu yaşananlar ona bir ders olur.
Medya medya gezip üstü kapalı iftira atmadan olanı biteni yazanlara laf yetiştireceğine, ona bir dost, bir yoldaş tavsiyesi yapayım.
Gerçeklerle ne kadar çabuk yüzleşirsen o kadar çabuk toparlarsın.
Siyaset acımasız evet, kabul ama bir o kadar da değişik bir mekanizma.
Yarın öyle bir performans ortaya koyarsınız ki, dün yaptıklarınızı hatırlayan bile çıkmaz.
Benim gibi bir-iki delinin dışında bunları önünüze koyacak kimse kalmaz.
Yeter ki toparlanın, silkelenin, kendinize gelin.
Bu yaptıklarınızı unutturun!
*
Bak, birkaç gündür il binasına pankart asmakla meşgulsün.
Ee bu da bir şey.
CHP’de gençlik kollarında yetişemediğin pankart asmak, pankart nöbeti tutmak gibi eylemler sana yeni gelebilir.
Güzeldir, zevklidir, adrenali yüksektir.
Bu tür eylemler insanı aşka getirir, daha çok çalışma azmi verir.
Bence yeni başlangıçlar için mükemmel bir fırsat!
Hadi başkan var mısın sil baştan?