Büyükakın’a, polemik yakışmıyor!

Kimin derdi vatandaş, A partisinin mi, B partisinin mi, C partisinin mi? Var mı derdi vatandaş olan, var mı derdi üzüm yemek, yedirmek olan? Var mı derdi...

Kimin derdi vatandaş, A partisinin mi, B partisinin mi, C partisinin mi? Var mı derdi vatandaş olan, var mı derdi üzüm yemek, yedirmek olan? Var mı derdi gerçekten ‘ Hizmet’ olan? Rozetini bir kenara bırakarak “derdim yönettiğim kent” diyecek bir Allah’ın kulu yok mu? Neden farklı siyasi görüşteki insanların partinize bakmaksızın size oy vermesini bu denli engelliyorsunuz? Neden siyaseti ön plana alıyorsunuz? Neden genel siyasete bu kadar kapılıyorsunuz? Parti toplantılarında, sosyal medyanızda, parti mitinglerinizde, kongrelerinizde yapın siyasetinizi, “Proje” adı altında yapılan programlarda bunu yapmak doğru mu? Bu sözüm tüm yöneticilere, başkanlara…

***

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, bugün Cedit Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi’nin imza törenini gerçekleştirdi. Anlaşmaya varan vatandaşlardan 10’u bugün imzalarını tören eşliğinde attı. Pandemi sürecinde böyle bir törene gerek var mıydı, yok muydu bunu yorumlamayacağım. Çünkü artık benzer manzaraları yorumlamaktan sıkıldım. Değineceğim konu, yazımın başında da olduğu gibi siyasetin her şeye bulaştırılması.

Neydi bugünkü programın amacı, kentsel dönüşüm projesinin başladığını duyurmak, imzaları atmak, vatandaşa “Bakın biz sözümüzü tuttuk” mesajı vermekti. Arap saçına dönmüş, bir türlü başlamamış, yıllardır mahalledeki vatandaşların mağdur olmasına neden olan kentsel dönüşüm projesi, sonunda start alıyordu, mahalle halkı için bundan daha sevindirici ne olabilirdi ki? Ama toplantı amacından bir süre uzaklaştı, Başkan Tahir Büyükakın, projeyi anlatmak yerine genel siyasete ve yerel siyasete girdi, İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’i projeyi yapamamakla, sözünü tutmamakla suçladı, üstüne bir de emekli generaller üzerinden muhalefeti darbe sevici olma imasıyla topa tuttu.

***

Nedense ben Tahir Büyükakın’ı siyasetle bir türlü iç içe göremiyorum, siyasete yakıştıramıyorum. Bürokrat geçmişinden mi, akademisyen oluşundan mı, yoksa her kesimle birebirde iyi ilişkiler kurabiliyor olmasından mı bilmiyorum ama siyasetten ayrı görüyorum şahsını. Bu nedenle de siyasi polemiklere girmesini, böylesi bir programda siyaset yapmasını, hizmetiyle ön plana çıkmak yerine, siyaseten bir konuşma yapmasını yakıştıramadım. Elbette ki bir siyasi partinin mensubu kendisi lakin bu konuşmaların yeri bu tür programlar değil. O mahallede AKP’lisi de var, CHP’lisi de var, MHP’lisi de var, İYİ Partilisi de var, farklı siyasi görüşlerden insanlar da var. Keza salonda da öyle. Yani Sayın Başkan, partililerine hitap etmiyordu o salonda, bu yüzden de bunun bilincinde hareket etmesi gerekirdi.

Yıkımın ne zaman başlayacağı, 15 Haziran’da gerçekleştirilecek ihaleden sonra sürecin nasıl işleyeceği, insanlara evlerinden çıkması için tebligatların ne zaman gönderileceği, kısacası vatandaşların evlerini ne zaman boşaltacağının tahmini ya da net olarak anlatılması çok daha beklediği bir durumdu Ceditlilerin. Merak edilen bu konulara değinilse tören çok daha verimli geçmiş olurdu.

***

Diğer yandan anlaşmaya varan ve imzasını atan bir kadının, salondaki kalabalık nedeniyle yaptığı pandemi eleştirisi de canlı yayında ekranlara bir nebze yansıdı. Başkan, diyecek pek bir şey bulamadı, susmayı tercih etti, polemiğe girmedi vatandaşla. Canlı yayın da zaten o andan sonra kesiliverdi. Siyaseten bir konuşma olmasaydı, belki böyle bir eleştiri bile gelmeyecekti Büyükakın’a. Anlatmak istediğim de bu. Siyaseti her şeyin içine sokmamak gerek. Bırakın, hizmeti halk için yaptığınızı görsün vatandaş, siyaseten bir kazanç sağlama olarak değil.

Toplantıda can sıkan buydu, onun dışında yıllardır mağduriyet yaşayan insanların yüzünü güldürecek kentsel dönüşüm projesinin sonunda ete kemiğe bürünmesi sevindiriciydi. Mahalle halkına hayırlı uğurlu olsun.

Cedit kentsel dönüşüm
SON DAKİKA HABERLERİ

Yılmaz Karabıyık Diğer Yazıları